Bu senin son şansın traducir español
211 traducción paralela
"Buraya girmek için bu senin son şansın!"
"¡ Es su oportunidad de entrar!"
Dinle. Prense gitmelisin. Bu senin son şansın.
Debes ver al Príncipe, es tu última oportunidad.
Bu senin son şansın.
Es su última oportunidad.
Bu senin son şansın.
Es tu última oportunidad.
Bu senin son şansın!
¡ Es tu última oportunidad!
Bu senin son şansın Jason.
Es tu última oportunidad, Jasón.
Ama sana şunu diyeyim, bu senin son şansın.
Pero déjeme decirle, ésta es su última oportunidad.
Ama dikkatli ol. Bu senin son şansın.
Pero ten cuidado, es tu última oportunidad.
Bu senin son şansın.
Esta es su última oportunidad.
Unutma, Masters, bu senin son şansın.
No olvide, Masters, es su última oportunidad.
Haydi dostum bu senin son şansın.
Es su última oportunidad.
Bu senin son şansın.
Tu última oportunidad.
Bu senin son şansın.
Esta es la última oportunidad.
Eğlenmene bak Bu senin son şansın ne de olsa
Disfrútalo Es tu última oportunidad
Bu senin son şansın, Walter!
¡ Es tu última oportunidad, Walter!
Rambo, bu senin son şansın.
¡ Es tu última oportunidad!
- Bu senin son şansın.
- Es tu última oportunidad.
Jabba bu senin son şansın.
Jabba... Ésta es tu última oportunidad. Libéranos o morirás.
Bu senin son şansın, git ve başla.
Es tu última oportunidad, así que apúrate.
Bu senin son şansın.
Esta es tu última oportunidad.
Bu senin son şansın, Dotson.
Este es nuestro ultimo chance, Dotson.
Bu senin son şansın.
Está es tu última oportunidad.
- Lee, bu senin son şansın!
- Lee, es tu última oportunidad.
Bu senin son şansın.
- ¡ Es tu última oportunidad!
- Aynı zamanda bu senin son şansın.
- También es tu última oportunidad.
Benim biyografi yazarım olman için bu senin son şansın.
mi proyecto-de-biógrafo.
Bu senin son şansın!
Este es tu última oportunidad!
Ve şunu unutma ; bu senin son şansın.
Y ten presente que esta es tu última oportunidad.
Buğün kendini kanıtlamak zorundasın Bu senin son şansın.
Pórtate bien esta noche, es tu última oportunidad.
Bu senin son şansın!
Esta es tu última oportunidad de escapar!
Bu senin son şansın olabilir.
Ésta puede ser tu última oportunidad.
Kızarmadan önce bu senin son şansın.
¡ Es tu última oportunidad antes de ir al asadero!
- Bu senin son şansın Greg. - Pekala. İstifa ediyorum...
- Es tu única oportunidad, Greg.
Bu senin son şansın, bahçıvan.
La ultima oportunidad, cortador de pasto.
Kim Kyung, bu senin son şansın.
Kim Kyung-soo... Esta es tu última oportunidad
Yani benim düşman için çalıştığımı ve o düşman olduğumu söylüyorsun. Sydney bu senin son şansın.
Así que trabajo para el enemigo... y tú eres el enemigo.
Ama bu senin son şansın.
Pero es tu última oportunidad.
- Bu senin son şansın.
- Esta es tu ultima oportunidad.
- Hadi bu senin son şansın.
- Vamos, es tu gran oportunidad.
Bu senin son şansın.
Si no, te irás a la calle.
Bu şartlara fazla bir şey söyleyemem ama en azından bu senin büyük şansın.
Las circunstancias no son las mejores pero al menos es su gran oportunidad.
Bu senin son şansın.
Es su última chance.
Bu son kız, yani senin üçüncü ve son şansın.
Ésta es la última chica, así que tu tercera y última oportunidad.
Bu senin son şansın!
Esta es tu última oportunidad.
Bu senin alışveriş için son şansın hanımefendi. Derin nefes al. Hava temiz.
Es la última oportunidad de hacer compras chicas, respiren profundo, es aire puro.
Hayatına devam etmek istiyorsan hayata dönmek ve mutlu olmak istiyorsan bu senin son sansın.
Si alguna vez quieres seguir adelante con tu vida Si quieres volver a sentirte vivo y feliz otra vez entonces, ésta es tu última oportunidad.
İşte bu kadar. Senin son şansın... Tabi birbirimizle park yerinde karşılaşma ihtimalimizi saymazsak.
Esta es... tu última oportunidad... antes de encontrarnos otra vez en el estacionamiento.
Bu senin hayatta kalmak için son şansın!
¡ Su úiltima oportunidad de permanecer vivo!
Bu senin erkek olman için son şansın anladın mı? Mutabık mıyız?
Esta es tu última oportunidad para ser un hombre. ¿ Comprendes?
Biliyorsun, JFK'i benzin fiyatları yüzünden indirdiler bu yüzden, ben derim ki, senin askeri bir hedef olma şansın epey yüksek.
Sabes, mataron a Kennedy por el precio del petróleo, asi que diria que las posibilidades de convertirte en un blanco militar son bastante altas.
Bu, senin son şansın.
Esta es su oportunidad.
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin araban mı 29
bu senin seçimin 22
bu senin fikrindi 50
bu senin işin değil 28
bu senin hatan 79
bu senin suçun değil 43
bu senin payın 24
bu senin hatan değil 72
bu senin işin 74
bu senin araban mı 29
bu senin seçimin 22
bu senin fikrindi 50
bu senin işin değil 28
bu senin hatan 79
bu senin suçun değil 43
bu senin payın 24
bu senin hatan değil 72