English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hiç sorun olmaz

Hiç sorun olmaz traducir español

171 traducción paralela
Bu durumda, hiç sorun olmaz.
Eso es otra cosa. ¡ Así me gusta!
- O zaman, hiç sorun olmaz, değil mi?
- Entonces estaría bien, ¿ No cree?
Eğer Caterina gelip Marty ve benimle yaşamak isterse benim için hiç sorun olmaz.
Pero les digo algo. Si Catherine quiere mudarse conmigo y con Marty no tengo problema.
Benim küçük bir maaşım var, bu nedenle kira hiç sorun olmaz
- Soy viuda y vivo de una pequeña pensión mensual, así que no va a haber problema con el alquiler.
- Hiç sorun olmaz, değil mi charlotte?
- No es ninguna molestia, ¿ verdad?
Hiç sorun olmaz.
Ningún problema.
Bir ya da iki haftada iyi satış yapsan hiç sorun olmaz.
Con 2 semanas buenas estarás bien.
Ailemize servet getireceğini sanmıyorum ama Iwashita'yla evlenirse miras konusu hiç sorun olmaz.
No creo que traiga riqueza a nuestra familia, pero con Iwashita... no habrá problemas de herencia...
Umarım benimkinde hiç sorun olmaz.
Espero que yo no me vaya de la cabeza.
- Tabi, hiç sorun olmaz.
- Claro, no es molestia.
Hiç sorun olmaz, ahbap.
No tengo problema alguno, viejo...
Bu, benim için hiç sorun olmaz!
No me preocupa en lo más mínimo.
Önemli olan benim kendime saygım ve eğer çok, çok iyi olursam hiç sorun olmaz.
Lo importante es que yo me respete y me respetaré si soy muy, muy buena.
Hiç sorun olmaz. Bay Fielding'in oraya bırakırsın.
Sólo déjelo con el Sr. Fielding y él puede investigar.
- Hiç sorun olmaz.
Sólo a Anne, claro.
Bu hiç sorun olmaz, evladım.
No hay problema, Peret.
İnan ki bu hiç sorun olmaz.
No será un problema.
Gördün işte, hiç sorun olmaz.
Así que ya ves, no tienes de qué preocuparte.
Cidden hiç sorun olmaz.
No es ningún problema.
Hiç sorun olmaz.
- Bien, no hay problema.
Vazgeçebilirsin ve bence hiç sorun olmaz.
Puedes dejarlo así, está todo bien conmigo.
Hiç sorun olmaz.
Sin problemas
- Hem de hiç sorun olmaz.
No me molesta en absoluto.
Hiç sorun olmaz.
- No, por supuesto que no.
Tabi, hiç sorun olmaz.
- Sí, no hay problema.
Bir Fiat Uno'nun motorunu delip geçer dostum, hiç sorun olmaz.
Esto, amigo, atravesaría sin problemas el motor de un Fiat.
Evet, çünkü birbirimizi tersleyebiliriz ve bu hiç sorun olmaz. Problem konusu bile olamaz, ne dediğimi anlıyor musun?
Sí, porque podemos cabrearnos el uno con el otro y no importa no es un problema, ¿ sabes lo que quiero decir?
Benim çekiciliğim ve senin aklınla, hiç sorun olmaz.
Con mi encanto y tu inteligencia, ningún problema.
Yani, senin için ayağa kalkmak oraya gitmek ve merhaba demek hiç sorun olmaz.
Así que debe ser fácil para ti ir a saludarla.
Onun için hiç sorun olmaz.
A él no le importará.
Bu gece burda kalman hiç sorun olmaz.
Eres bienvenida a mi casa, puedes quedarte aquí.
Tamam. Hiç sorun olmaz.
No hay problema.
Hiç sorun olmaz.
Eso me parece bien.
İstemiyorsan şayet, hayır diyebilirsin. Hiç sorun olmaz.
Puedes decir no, si no quieres no me importa
Çünkü istersem seni orada öylece bırakabilirim.. hiç sorun olmaz.
Por que sabes... podría dejarte ahí si quieres... no hay problema
Tabii. Eğer birbirimize gerçekten âşıksak seninle veya başkasıyla takılmam hiç sorun olmaz.
Y si estamos enamorados de verdad, el que yo tontee contigo o con otros no importa.
Hiç sorun olmaz.
No hay ningún problema.
Hiç sorun olmaz Agatha. Hem de hiç.
Por supuesto, Agatha...
Hiç sorun olmaz.
Esto no es nada, viejo.
Bizimle çalışmak istersen de hiç sorun olmaz.
Es más, le digo, si usted quiere seguir con esta nueva gestión, no hay inconvenientes.
- Bu hiç sorun olmaz.
- ¡ Eso no va a ser problema!
Ayrıca eğer 20 gün önce ekersen Eylül'de fırtınaya da yakalanman sorun olmaz pirinç çabuk yetiştiğinden hiç bir sorun da çıkmaz öyleyse!
Además si comienzas a plantar veinte días antes no importa las tormentas que caigan a primeros de septiembre porque el arroz ya ha crecido por completo para entonces.
Oh, hiç birisi sorun olmaz.
Ninguno de ellos es molestia.
Böylece yol boyu hiç sorun olmaz derdi.
"Lleva una valera de comida y no tendrás problemas".
Akrep en azından bizim tarafta bize sorun olmaz ama Kertenkele tehdit olabilir hala kendini hiç göstermedi!
El Escorpión es nuestro hombre. No hace falta que los mencionemos. El Lagarto debe andar por ahí.
Hiç sorun olmaz.
Puedo...
- Hic sorun olmaz.
- No pasa nada.
Dinleyin, çocuklar... Eğer evde fazladan birkaç gün daha kalmak isterseniz sorun olmaz, hiç dert etmeyin.
Escuchen quiero que sepan que si quieren quedarse unos días más en casa no hay problema.
Onun dediği gibi 2. bir mayo getirirsen, mayon hiç kimsenin aklına gelmeyecek bir havuz kazasında kopsa da sorun olmaz.
De Que si hubieras llevado el 2º bañador que te había dicho que cogieras, No habría sido un problema que los tirantes del 1º se hayan roto En un incidente de tobogán que nadie,
Yo, hiç sorun olmaz.
No es ningún problema.
Eğer her şeyi yeterince dikkatli planlarsanız, her bir detayı iyice düşünürseniz, çelikten yapılma sinirlere sahipseniz, ne olursa olsun soğukkanlı kalabiliyorsanız, üstesinden gelemeyeceğiniz hiç bir sorun olmaz.
Si se planea con suficiente cuidado... si se piensa hasta el último detalle... si se tienen nervios de acero... si se mantiene la calma pase lo que pase... debería poderse solucionar cualquier problema.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]