English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne yapacağımı bilemiyorum

Ne yapacağımı bilemiyorum traducir español

492 traducción paralela
Kuaförüm kısa bir süre önce işi bıraktı. Ne yapacağımı bilemiyorum.
Mi peluquero se retiró hace poco, así que no sé qué hacer.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
No veo por qué lo harían ustedes.
Evet, şey, sizinle ne yapacağımı bilemiyorum.
Sí, bueno, no estoy muy segura sobre qué hacer con usted.
Çok acı çekiyor ve ne yapacağımı bilemiyorum.
Ella está sufriendo y no sé que puedo hacer.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
No sé que hacer.
Mitch burada olmazsa ne yapacağımı bilemiyorum.
No sé qué haría si no estuviera Mitch aquí.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
Ya no se que hacer.
- Onu ne yapacağımı bilemiyorum.
- No sé qué hacer con él.
Ne yapacağımı bilemiyorum... Umutsuzum. Sensiz bir hayat yaşıyorum.
Estoy perdido y desesperado no teniéndote en mi vida.
Tanrım ne olur bana akıl fikir ver, çünkü ne yapacağımı bilemiyorum.
Un minuto de paciencia, Señor Perdóname por lo que voy a hacer. Como tú en el Templo de Jerusalén :
Ne yapacağımı bilemiyorum.
Es que no sé qué hacer conmigo mismo.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
Bueno, no sé.
Ne yapacağımı bilemiyorum!
¡ no sé qué hacer!
Onunla ne yapacağımı bilemiyorum.
No sabría qué hacer con él.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
Yo no sà © quà © hacer.
Baba, ne yapacağımı bilemiyorum.
Padrino,  ¿ quà © va a ser de mà ­?
Anlamıyorum, ne yapacağımı bilemiyorum.
No entiendo nada, no sé qué hacer, pero debemos tener paciencia.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Ya, Spree Nehri'nde boğulacağım ya da, adamlarımdan birinin süngüsünün üstüne atlayacağım.
No sé si ahogarme en el Río Spree o arrojarme a una bayoneta.
Çünkü artık ne yapacağımı bilemiyorum.
Porque ahora sé lo que debo hacer.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Dengesizleşiyorum.
así que no sé lo que voy a hacer.
O kadar heyecanlıyım ki, ne yapacağımı bilemiyorum.
Estoy muy emocionado, no sé qué hacer.
Cenazeyi ne yapacağımı bilemiyorum
No sé qué hacer con el cadáver.
Ve bu konuda ne yapacağımı bilemiyorum.
Y no sé qué voy a hacer sin eso.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
¿ Qué voy a hacer?
Ne yapacağımı bilemiyorum.
Nunca se sabe lo que voy a hacer.
- Ne yapacağımı bilemiyorum.
- No sé, no tengo trabajo.
- Gerçekten ne yapacağımı bilemiyorum.
- Eso en realidad no lo sé.
Bir sorunum var ve ne yapacağımı bilemiyorum.
Tengo un problema y no sé qué hacer.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
- No sé qué hacer.
Ben bu insanlarla ne yapacağımı bilemiyorum.
No sé qué hacer con esta gente.
- Seninle ne yapacağımı bilemiyorum.
No sé qué hacer contigo.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
No sabía que podía hacerlo.
Sears hakkında ne yapacağımı bilemiyorum.
Yo no sé qué hacer con la cuenta.
İyi notlar almazsan ne yapacağımı bilemiyorum...
Si no te fuese bien en los estudios no sé qué iba a hacer yo...
Seninle ne yapacağımı bilemiyorum.
No sé qué voy a hacer contigo.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
de silencio, de silencio, de silencio, de silencio. " Yo no se que hacer.
Artık ne yapacağımı bilemiyorum.
Ya no sé qué hacer.
Seninle ne yapacağım bilemiyorum.
No sé lo que voy a hacer contigo.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
No sé qué hacer.
Kadın kahramanımı tam ne yapacağım bilemiyorum.
No sé si hago lo correcto con mi heroína.
- Hikâyeci olmak için doğmuş desenize. Onunla ne yapacağımızı bilemiyorum.
¿ Qué vamos a hacer con él?
Ne yapacağımı veya ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
No sé qué hacer ni qué decir.
Seninle ne yapacağım bilemiyorum.
¡ No sé qué voy a tener que hacer con usted!
Majesteleri ile ne yapacağım, bilemiyorum.
Siempre me pone a prueba.
Gerçeğe çok yaklaşmış ; sana erişemezsem ne yapacağımı bilemiyorum.
Él está muy cerca y yo no sé qué hacer si no estoy contigo.
Ne yapacağım bilemiyorum.
Es que no sé qué hacer.
Ne yapacağım bilemiyorum.
¿ acaso se puede ser tan insistente? Sí.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
No sé más...
Ne yapacağımı bilemiyorum.
Pero ahora ya no sé qué hacer.
Tanrı'm, ne yapacağımı gerçekten bilemiyorum.
Realmente no sé que hacer.
Ben seni partiden kopardığım için özür dilerim, yani, ama... ne yapacağımı hiç bilemiyorum, Dal.
Lamento haberte sacado de la fiesta, pero no sé qué hacer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]