English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne yapacağımı bilmiyorum

Ne yapacağımı bilmiyorum traducir español

3,129 traducción paralela
Yine de ne yapacağımı bilmiyorum.
pero no lo sé.
Seksi olmayalı çok uzun zaman oldu. Vücudumla ne yapacağımı bilmiyorum.
Hace tanto que no tenía que ser sexy, no sé qué hacer con mi cuerpo.
Sergileyeceğim en zor son şans performansı olacak. Çünkü Aylin'le karşı karşıyayız ve eğer elenirse ne yapacağımı bilmiyorum.
Esta va a ser una de las más difíciles últimas presentaciones que jamás haya hecho porque siento que tengo algo realmente increíble sucediendo con Aylin, y no sé qué haré si ella se va a casa.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
¡ No sé qué mierda hacer!
Ama ne yapacağımı bilmiyorum..
Pero no sé que hacer.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué hacer.
Şu vücut parçalarını değiştirmekle ilgili olan konu üzerindeki çalışmalarımız bitti ve tüm bu arta kalan şeyleri ne yapacağımı bilmiyorum.
Bueno, ya sabes, hemos terminado toda esa historia sobre lo de mejorar el cuerpo, y no sé qué hacer con todo esto que me sobra.
Sensiz ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué voy a hacer sin ti.
Hala ne yapacağımı bilmiyorum.
Todavía no sé qué voy a hacer.
- Ne yapacağımı bilmiyorum.
- No sé qué hacer... - Bueno, Rachel...
Cristina, lütfen. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Cristina, por favor.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
No lo sé... no sé qué hacer.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué puedo hacer.
Senin için birşey yapmak istiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum.
Quiero hacer algo, pero no sé qué hacer.
- Beni kıskanmakla suçladı ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Me acusó de estar celoso y no sé
Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué hacer ahora.
Onunla ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué hacer con él.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
Es decir, no sé que hacer.
Ve ne yapacağımı bilmiyorum, Hank.
Y no sé qué hacer, Hank.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
Pero es que no sé qué hacer.
Hayır, ben ne yapacağımı bilmiyorum.
No. No sé qué estoy haciendo.
♪ Ben bir küçük Joey'im bir bebek kanguru ♪ ♪ Annesinin kesesinden dışarı zıplayan ♪ ♪ ve şimdi ne yapacağımı bilmiyorum ♪
* Soy un pequeño Joey, un bebé canguro * * he salido de la bolsa de mi mamá * * y ahora no sé qué hacer * * quería salir, vagar por el mundo * * pero ahora se ha acabado la diversión, y quiero volver a casa *
Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué haré ahora.
Ne yapacağımı bilmiyorum. İyi akşamlar.
No sé lo que haré.
Evet, ama ne yapacağımı bilmiyorum.
Sí, pero no estoy segura sobre qué hacer con él.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
Solo es que no sé qué hacer ahora.
- Ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué hacer.
Artık onlarla ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué más hacer con ellos.
Ne yapacağımı bilmiyorum, tamam mı?
No sé qué hacer.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
¡ Y no sé que hacer!
Başka ne yapacağımı bilmiyorum.
No sabía qué otra cosa hacer.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué voy a hacer.
20 dakika içinde meclise geri dönmem lazım ve oyumu kullanmak zorundayım ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Necesito regresar a esa cámara en 20 minutos, y tengo que emitir mi voto, y no sé qué voy a hacer.
Artık ne yapacağımı bilmiyorum Robert.
Ya no sé qué más hacer, Robert.
Özür dilemekten başka ne yapacağımı bilmiyorum, Jess.
Sí... no sé qué más decir que lo lamento, Jess.
- Artık ne yapacağımı bilmiyorum.
Ya no sé qué hacer.
Yardım etmek istiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum.
Quiero ayudar y no sé cómo.
Yürü! Yürü! - Ne yapacağımı bilmiyorum!
¡ Vamos, vamos, vamos!
Gwen, dürüst olmam gerekirse bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
para ser honesto, Gwen... no sé qué viene a continuación.
Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
Solo no sé qué hacer ahora.
Ne yapacağımızı bilmiyorum.
Bueno, no sé qué vamos a hacer.
Ne yapacağımızı bilmiyorum. Şimdiye kadarki en iyi haftaları.
No sé que haremos, es decir, esto es lo mejor que estos participantes han estado alguna vez.
Ne yapacağımızı hiç bilmiyorum.
No sé lo que vamos a hacer.
- Boyaya ne oldu böyle? - Vicky, bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
¿ Qué paso con la pintura?
- Mümkün değil adamım. Bunun Tanrının bir işareti olduğunu söylüyor ne yapacağım bilmiyorum.
Me dijo... que tiene 45 años, que es su última oportunidad... que es una señal divina, eso fue lo que dijo, y...
- Açıkçası kendimle ne yapacağımı ben bile bilmiyorum.
Honestamente ni siquiera sé que hacer conmigo misma.
Ne yapacağım bilmiyorum.
No sé cómo hacer esto.
Ayrıca ne yapacağımı da bilmiyorum.
Pero también no sé qué más hacer.
Ne yapacağımı hiç bilmiyorum.
No sé qué haré.
- Ne yapacağım bilmiyorum.
- No sé qué hacer.
Bununla ne yapacağımı ben bile bilmiyorum artık.
Ya ni siquiera sé qué hacer con esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]