English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Nerede olacaksın

Nerede olacaksın traducir español

240 traducción paralela
- Sen nerede olacaksın?
¿ Dónde estás?
- Sen nerede olacaksın Baku?
- ¿ Dónde estarás, Baku?
- Nerede olacaksın?
- ¿ Dónde va a estar, entonces?
- Nerede olacaksınız?
- ¿ Dónde estaréis vosotros? - Por ahí.
- Orada olacağım - Nerede olacaksın?
- Yo estaré aquí - ¿ Dónde estarás?
Çünkü adam tüm denizleri dolaşıyor ve her tanıştığı kadına "Altı ay sonra nerede olacaksın?" diye soruyor.
- Porque navega los siete mares, y a cada mujer que conoce le pregunta "¿ dónde estarás en seis meses?"
Yarın gece nerede olacaksın?
¿ Dónde estaremos mañana por la noche?
Sen nerede olacaksın?
¿ Y tú en cuál vas?
Sen nerede olacaksın?
¿ Dónde estaréis entonces?
Kaptan, nerede olacaksınız?
Capitán, ¿ puedo preguntarle adónde va?
- Nerede olacaksın?
- ¿ Dónde estarás tú?
Nerede olacaksınız?
¿ Dónde estarás tú?
Sen nerede olacaksın?
¿ Y tú dónde estarás?
Eğer ayrılırsak nerede olacaksın?
¿ Si nos vamos, dónde estará usted?
Sen nerede olacaksın?
¿ Dónde estará usted?
Yarın nerede olacaksın?
Puede ser mañana?
Sen o arada nerede olacaksın?
Oh, ¿ donde estarás?
Siz nerede olacaksınız?
¿ Y Ud. dónde estará?
- Nerede olacaksın? - Bilmem.
¿ Dónde vas a estar?
Sen nerede olacaksın?
¿ Tú dónde estarás?
- Peki sen nerede olacaksın?
- ¿ Dónde vas a estar?
- Bu gece nerede olacaksınız?
- ¿ Dónde van a estar esta noche?
- Nerede olacaksın?
- ¿ Dónde estarás?
- Nerede olacaksın?
- ¿ Dónde vas a estar?
- Sen nerede olacaksın?
¿ Dónde estarás?
Uyandığınızda nerede olacaksınız biliyor musun?
¿ Y sabes dónde estarás cuando despiertes?
Sen nerede olacaksın o zaman?
¿ Y tú dónde estarás?
Planı tekrarlayalım. 20.55'te nerede olacaksın?
Repasemos el plan otra vez. ¿ A las 20 : 55 dónde estarás?
- Sen nerede olacaksın?
- ¿ Dónde estarás tú?
- Nerede olacaksınız?
¿ Dónde estará?
- Sen nerede olacaksın?
¿ Dónde estará?
Ben cehennemde yanarken sen nerede olacaksın?
¿ Y tú dónde estarás?
- Peki sen nerede olacaksın?
¿ Dónde estarás tú?
- Sen nerede olacaksın? - Burada bekleyeceğim.
- ¿ Dónde estarás?
Dinle, yarın akşam saat 9 : 30'da nerede olacaksın?
Escucha, ¿ donde estarás mañana a las 9 : 30?
Buradan ayrılıp, Savunma Bakanlığım bittiğinde, sen nerede olacaksın?
Cuando ya no sea Ministro de Guerra, ¿ dónde estarás entonces?
Sen nerede olacaksın?
¿ Donde vas a estar?
Nerede olacaksın, yatağın kenarında oturuyorsun işte.
Que te deja sentados uno al NE de la cama.
Sen nerede olacaksın?
¿ Dónde estás tú?
Bu hafta sonu nerede olacaksınız?
¿ Adónde van?
26 yıl sonra nerede olacaksın Charlie?
¿ Dónde estarás dentro de 26 años?
Nerede olacaksınız?
¿ Dónde vas a estar?
8 Mayıs'ta 17 : 02'de nerede olacaksın?
¿ Dónde estarás el 8 de mayo a las 5 : 02 p.m.?
Nerede olacaksın?
¿ Dónde vas a estar?
Nerede olacaksın?
¿ Dónde estarás tú?
Nerede olacaksın?
- ¿ Dónde estará?
Ben teknedeyken hangi işareti vereceğim... ve sen adamlarınla nerede bekliyor olacaksın?
¿ Qué señal les daré a ustedes desde el barco?
- Sen nerede olacaksın?
¿ Dónde estarás tú?
Nerede olursan ol, hep kalbimde olacaksın.
Siempre estarás en mi corazón.
- Nerede olacaksın?
- ¿ Dónde estarás tú? - Estaré cerca.
- Şu an Stooges'ın nerede olduğunu bilmiyorum ama yerlerini tespit edince bunu ilk öğrenen sen olacaksın.
- Bueno no sé dónde están ahora pero si los localizo, serás la primera en saberlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]