Neredeyse ölüyordum traducir español
344 traducción paralela
Neredeyse ölüyordum.
Casi me muero.
Neredeyse ölüyordum.
Ha sido cosa de vida o muerte.
Neredeyse ölüyordum.
Estuve a punto.
Neredeyse ölüyordum.
Casi me mataron.
Ben kaldım ve uğruna neredeyse ölüyordum.
¡ Me quedé y casi muero por eso!
Onu doğururken neredeyse ölüyordum, hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas que casi me muero pariéndole?
Gerçekten, neredeyse ölüyordum.
Honestamente, casi me muero.
O kadar çok güldüm ki neredeyse ölüyordum.
Casi me muero de la risa.
Ailemin tavuk çiftliği var ve oraya her gidişimde neredeyse ölüyordum.
Mi familia tiene una granja de pollos y cada vez que entraba en ella, me moría.
O zamanda neredeyse ölüyordum.
La epoca que casi me mataron
Elbette beni dinlemedi... ve bana "Gögesiz Pençe" silahıyla saldırdı .. neredeyse ölüyordum!
No tan solo se negó a escuchar, sino que utilizó su despiadada "Garra-Afilada" y casi me mata.
Beni lanetledi, lanetlendim ve neredeyse ölüyordum... üstüme ateş edildi, işendi ve soyuldum.
Me han mordido... disparado, orinado y robado.
Çılgın Charley! Bir gün neredeyse ölüyordum ve daha kolay bir yol olabileceğini anladım.
Y un día casí morí... e imaginé que debería haber una manera más fácil.
- Neredeyse ölüyordum.
Casi me matan.
Neredeyse ölüyordum.
Casi me mato.
Efendi Toranaga diyor ki, Bugün neredeyse ölüyordum.
El Señor Toranaga dice : " Hoy casi he muerto.
Efendi Toranaga diyor ki, " Bugün neredeyse ölüyordum.
El Señor Toranaga dice : " Hoy casi he muerto.
Bu şeylerin korkusu ile neredeyse ölüyordum.
Esas cosas casi me matan del susto.
Neredeyse ölüyordum ufaklık.
No, estuve casi muerto, pequeño aguardiente.
Bana 100 doları vereceksin... ve çok dürüst bir adam olduğun için, bir 100'lük daha vereceksin... çünkü senin yüzünden neredeyse ölüyordum.
Vas a darme los 100 dólares, y como eres tan honrado, me vas a soltar otros 100 dólares... porque casi haces que me maten.
Bu sabah Keng Kang'taydım. Neredeyse ölüyordum.
He dado una vuelta por Keng Kang esta mañana... y casi me matan.
Ve sonra kendimi arabada bu beyle buldum, neredeyse ölüyordum.
¡ Y de pronto acabo en un coche con este caballero que casi me mata!
- Geçti. - Neredeyse ölüyordum.
- ¡ Casi me muero!
Neredeyse ölüyordum.
Casi me mata.
Görevlerin bir kaçında neredeyse ölüyordum, ama hepsinde de, her nasılsa hayatta kalabildim.
Estuve a punto de morir en misiones pero siempre salí adelante. Sí.
Popomu soktu. Neredeyse ölüyordum.
Lo aplasté... pero clavó su aguijón en mi trasero.
Seninle tanıştığım gece, neredeyse ölüyordum.
La noche que te conocí, casi muero.
Bunun yerine neredeyse ölüyordum.
En vez de eso casi me matan.
O gece neredeyse ölüyordum.
Casi me morí.
Neyin pesinde miyim? Vuruldum, takip edildim, neredeyse ölüyordum.
Me han disparado, perseguido y casi me matan.
Arkamı kollamadığım için neredeyse ölüyordum.
Casi muero porque no estaba vigilando mi espalda.
Neredeyse ölüyordum.
Primero casi me caigo muerto.
Neredeyse ölüyordum.
Por poco me mata.
Billy, geçen gece saldırıya uğradım. Neredeyse ölüyordum!
Billy, anoche me atacaron y casi me descuartizan.
Neredeyse ölüyordum.
Casi me matan.
Ben neredeyse ölüyordum, hem de iki kez.
¿ Sabes que casi me morí? Dos veces. - ¿ Trepando árboles?
- Neredeyse ölüyordum.
- Casi me muero.
Zatürree oldum, neredeyse ölüyordum.
Tenía neumonía y casi me muero.
Ben neredeyse ölüyordum!
¡ Yo casi fui matado! ¡ Mira!
- Neredeyse ölüyordum...
- Yo casi muero aqui.
neredeyse ölüyordum... görmedin mi?
¿ Sabes que... la explosión casi me mata?
Neredeyse açlıktan ölüyordum.
Estaba a punto de morir de hambre.
Saçma görünüyor biliyorum, ama bana güven gerçekten gördüm, neredeyse korkudan ölüyordum.
Lo sé, sé que parece absurdo, pero lo he visto de verdad, ¡ créeme! Casi me muero del susto.
Neredeyse ölüyordum ve hayatımı geri aldım.
¿ Lo entiendes?
Bir keresinde neredeyse araba kazasında ölüyordum.
Una vez casi me mato en un accidente.
- Hadi, Leona! - Geliyorum. Susuzluktan ölüyordum neredeyse.
Estoy transpirando de pies a cabeza.
Neredeyse ölüyordum..
Casi muero.
Aslına bakarsan neredeyse ölüyordum.
Estuve enferma en Martinica.
Neredeyse ben de ölüyordum ama burası pek çok insan için önemli bir yer.
Y casi me cuesta la mía. Pero este lugar es importante para un montón de gente.
- Neredeyse ölüyordum.
- Casi me matas. - También te salvé, colega.
Neredeyse işkenceden ölüyordum. Günün o bölümü hariç.
Excepto cuando me torturaron casi hasta morir.
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198