Hold it tight traduction Turc
224 traduction parallèle
Hold it tight.
Sıkı dur.
I tied this to the Buddha, so hold it tight.
Bunu Buda'ya bağladım, o yüzden sıkıca tut.
Hold it tight but let it out slowly.
Tutun ve yavaşça verin.
Hold it tight!
Sıkı dur!
Hold it tight!
Sıkı tut!
All right, hold it tight.
Tamam. Sıkı tut.
Hold it tight against your... breast.
Göğsüne doğru bastır.
Hold it tight against your shoulder.
Omzuna koyarak sıkıca tut.
Here, hold it tight.
Sıkı tut.
Alright... Hold it tight, tight
Tamam, çabuk hallet.
You hold it with your right hand, pull it up, hold it tight, then down it comes.
Sağ elinde tutar havaya kaldırır sıkıca tutarsın sonra da indirirsin.
Hold it tight.
Şunu gergin tutun.
You could tie a rope around me and hold it tight... then somebody could come and get us, and we could live somewhere else.
Belime bir ip bağlayıp bırakmazsınız, sonra birisi gelir... bizi götürür ve başka bir yerde yaşamaya devam edebiliriz.
Hold it tight for me please
Biri benim için tutsun şunları
Hold it tight!
Sıkı tut.
Hold it tight, kid.
Sıkı tut çocuk.
Now hold it tight. Who is this fat hippo?
Şimdi sıkı tut.
Hold it tight!
Sıkıca tutun!
Yes, hold it tight, please.
Evet, sıkı lütfen tutun.
Just take my hand Hold it tight
# Yalnızca al elimi tut onu sıkıca #
Just take my hand Hold it tight
# Yalnızca al elimi, onu sıkıca tut #
Put that bat in your hand, hold it tight and take a nice swing.
Şu sopayı eline al, şunu kaldır ve iki salla.
Hold it tight.
Sıkı tut.
Hold tight to my hand when it hurts.
- Acıyınca elimi sıkıca tutun.
We'll hold it on tight.
Biz sıkı tutarız.
Now, hold it like I told you, tight up against your shoulder.
Şimdi tüfeği şöyle tut asker omuzuna iyi yasla.
You can never do it. - Hold tight.
- Böyle bir şey asla olmayacak.
Hold it tight.
Hadi, parmaklarını sıkı tut.
Hold the handle tight and with all your might swing it 3 times and throw it.
Sapına iyice yapışın, var gücünüzle üç defa çevirip fırlatın.
We'll fix things up tight. No. Hold it, now.
Sağlam bir şekilde tamir ederiz.
Hold tight to it.
Ona sıkı tutun.
Twist that tourniquet tight and hold it there.
Sargı bezini sar ve sık.
Important thing is, when it comes, you got to grab it with both hands and hold on tight.
Önemli olan, geldiğinde onu yakalayıp, sıkıca tutmaktır.
It's like what Otis says, when it comes, you got to grab on with both hands and hold tight.
Otis'in dediği gibi... Zamanı geldiğinde, onu sıkıca tutmalı ve bırakmamalısın.
- You miss it? - Sometimes. Hold tight!
Savaştan ve Decepticonlardan önce, oldukça sessiz ve huzurlu bir yerdi.
I can't hold her too tight because it hurts her tooth.
Çok sıkı tutamıyorum. Dişleri acıyor.
He's supposed to be getting out of it... but you know how tight some women hold on.
Boşanmaya çalıştığı sanılıyor ama bazı kadınlar çok sıkı sarılıyor.
Well, you hold onto it real tight because without a heart and soul, that's all you'll ever have.
Parana iki elle sarıl, çünkü kalbin ve ruhun olmazsa, parayla yetinmek zorundasın.
I promise, but if you do, point your feet downstream and hold onto your jacket. Make sure it's buckled real tight.
Eğer yüzmeniz gerekirse, ki söz veriyorum, buna gerek kalmayacak ayaklarınızı akıntıya doğru verin ve yeleğinize sıkı sıkıya tutunun.
Hold it tight.
Al bakalım.
KIT : I'm gonna tie this off and I want you to hold it as tight as you can. KIT :
Bağlayacağım, sen olabildiğince sıkı tut.
You can do it. Just hold on tight.
Başarabilirsin, sadece sıkı tutun.
Hold on tight, I'll get it out.
- Bekle, ben hallederim.
Hold it tight!
Sıkıca tut!
You can try to say whatever it is you should have said before or you can just hold on tight.
Ne söylemeye çalışırsan çalış daha önceden söylemen gerekirdi. Ya da dayanmaya çalışırsın.
You've got to hold it proper firm, but not too tight.
Sıkı sağlam tutmalısın ama çok sıkı da değil.
But hold on to it tight. We don't want it to fall now.
Her neyse, onu sıkı tut yoksa düşürebilirsin.
Hold it tight!
İt!
When shadows fall, I pass a small cafe where we would dance at night. And I can't help recalling how it felt to kiss and hold you tight.
Gölgeler düştüğünde, eskiden gece dans ettiğimiz, o küçük kafenin önünden geçerken, seni öpmenin ve sana sıkıca sarılmanın nasıl bir his olduğunu unutamıyorum.
Just keep tight hold of me and it'll be all right!
Bana sıkıca sarılırsan her şey yoluna girer.
Just keep tight hold of me and it'll be all right! - You won't keep still!
Bana sıkıca sarılırsan her şey yoluna girer.
hold it 2458
hold it right there 423
hold it down 43
hold it together 34
hold it in 28
hold it up 52
hold it there 104
hold it like this 17
hold it still 20
hold it steady 42
hold it right there 423
hold it down 43
hold it together 34
hold it in 28
hold it up 52
hold it there 104
hold it like this 17
hold it still 20
hold it steady 42
hold it a minute 17
tight 253
tighter 133
tighten up 25
hold on 13161
hold the door 81
hold on a second 1159
hold my hand 117
hold on to me 73
hold me tight 34
tight 253
tighter 133
tighten up 25
hold on 13161
hold the door 81
hold on a second 1159
hold my hand 117
hold on to me 73
hold me tight 34
hold me 244
hold your horses 138
hold on tight 161
hold on a sec 244
hold still 691
hold up 1863
hold on a minute 292
hold on a moment 33
hold me close 21
hold on one second 255
hold your horses 138
hold on tight 161
hold on a sec 244
hold still 691
hold up 1863
hold on a minute 292
hold on a moment 33
hold me close 21
hold on one second 255