Bunlar sahte traduction Anglais
274 traduction parallèle
Tam düşündüğüm gibi, bunlar sahte.
Just as I thought, phony, fake.
Bunlar sahte.
These are fake.
Bunlar sahte.
They are fake.
- Bunlar sahte, Bay Leamas.
Well, it's only mock, Mr. Leamas.
Bunlar sahte.
These are forgeries.
Bunlar sahte, bu ikisi gerçekten bilip bilmediğimi test etmek için konulmuş.
They are fakes, those two, to see if I really know, to test me.
Bunlar sahte.
These are fakes.
Bunlar sahte!
They're fake!
- Yani bunlar sahte mi?
- You think that's funny?
Bunlar SAHTE olmalı! "
It must be COUNTERFEIT!
Bunlar sahte!
It's counterfeit!
İyi de, bunlar sahte.
With my luck it's counterfeit.
Bunlar sahte.
They're fake.
Hayır, onları alamazsın. Bunlar sahte.
"Oh no, you're not getting them" They're forged
Hazari Prasad artık değişti bakın bunlar sahte değil.
Now Hazari Prasad has changed Take these notes
Ama bunlar sahte.
These are also illegal notes - Then take this
Ama bunlar sahte, plastikten.
They're made of plaster.
Bunlar sahte.
They're fakes.
- Bunlar sahte!
- They are all counterfeit!
Bunların metrelerce altındayım ben. Bunlar sahte.
I start miles beneath the surface of these things, okay?
- Bunlar sahte.
- These are fake.
Bunlar sahte.
By anyone.
Bunlar sahte bağlantılar.
These are dummy wires.
- Pekala, bunlar sahte.
- Okay, they're knock-offs.
Bunlar sahte.
These are counterfeits.
Bunlar sahte.
They're aliases.
Eğer kimse bu ayyaşla evlendiğini bilmiyor ve tüm bunlar bir yanlışlıksa kimsenin de bulamayacağı sahte isimler kullandıysanız neden bir şeyleri kanıtlama uğraşına giriyorsunuz?
If nobody knows you're married to this Katzenjammer... and it was all by mistake, anyway... with false names a corpse couldn't dig up... why do you have to go around proving things?
Ama bunları eritip, sahte referans numaraları bulmak zorunda kalacağım.
But I have to melt them down, find fake reference numbers.
Bunların sahte elmas olduğundan hiç şüphem yok.
There is no doubt, they are just superior rhinestones.
Başka köylerin de dağları, sahte patikaları ve zeki liderleri vardı... ancak bunlar o köyleri kurtaramadı.
Other villages had mountains and false trails and clever leaders... but that didn't save them.
Sahte bunlar!
They look fake!
Bunların sahte olduğunu söylemeyeceksin, değil mi?
You're not gonna tell me it's counterfeit, are you?
Ama sahte bunlar...
But it's pretend...
- Bunların hepsi sahte.
- These are all make-believe.
Kanma bunların sahte diline! Bunlar bizim düşmanımız!
They are our enemies.
Bunların hepsi sahte.
This is counterfeit.
"Bunlar senin yaptığın sahte paralar!"
They're the counterfeit bills you made!
- Alenen sahte bunlar!
- They're obviously fake!
bunların sahte olmadığı ne malum *
Can'tyou guys tell these U.S. bills are counterfeits?
Bunların hepsi sahte.
These are all bad.
Şimdi de bunların bedelini ödüyorum... daha birçok şeyi yapma şansım olmayacak- - sigara içmek... sahte kimlik kullanmak.... saçıma küfür kazıtmak- -
Now I'm paying the price... but there's so many things I'll never get a chance to do- - smoke a cigarette... use a fake I.D.... shave a swear word in my hair- -
Bunlar sahte. Tuzak olabilir, gidelim!
They are fake
Bakın, yalan söylediğinizi sahte bir iddiada bulunduğunuzu kastetmiyorum. Ama ne yazık ki tüm bunlar bana saçmalık gibi geliyor.
I'm not suggesting that you're lying... that you're about to file a fraudulent claim... but forgive me if this sounds... a little bit like bullshit to me.
Bunların hepsi sahte hafıza aktarımları olamaz.
It can't all be fake memory implantation.
Kolej profesörleri, milletvekilleri getirdiler ve bunları sahte gerçeklerle belirsiz fotoğraflarla ve bunlara inanan görgü tanıkları ile beslediler.
They brought in college professors and congressmen and fed them enough bogus fact, enough fuzzy photos and eyewitness accounts that they believed it, too.
Bunların sahte olduğunu mu söylüyorsun?
Are you telling me it's counterfeit?
Bunların sahte ya da işaretli para olabileceğini düşünmüştüm. - Hâlâ işaretli olma ihtimali var.
I thought that it might be counterfeit or marked.
Böyle listeler sahte olmadığın gibi biri gibi davranmaya teşvik ediyor. Erkek arkadaşının ilgisini çekebilmek için bunları yapmak zorunda kalmamalısın.
I mean, those lists are asking you to be a lie... and pretend you're someone you're not... and you shouldn't have to do that... to keep your boyfriend interested.
Ama bunların hepsi sahte romantik pozlar.
But it's all a phony romantic pose.
Bunlar aptalca, sahte bağrışmalar.
You see, this is fatuous, pseudo blubber.
Sahte bunlar, koca bebek.
They're fake, you big baby.
sahtekar 85
sahtekâr 21
sahte 81
sahte mi 16
sahtekarlık 26
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
sahtekâr 21
sahte 81
sahte mi 16
sahtekarlık 26
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar senin mi 36
bunları nereden aldın 21
bunlar da ne 95
bunlar senin 30
bunlar çok güzel 39
bunların 20
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar senin mi 36
bunları nereden aldın 21
bunlar da ne 95
bunlar senin 30
bunlar çok güzel 39
bunların 20