English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hepsini alın

Hepsini alın traduction Anglais

416 traduction parallèle
Hepsini alın.
Take everything.
Lütfen, hepsini alın.
Please, all those.
Hepsini alın, ve bir kamaraya koyun.
Take them all below and confine them to quarters.
Dükkândaki elbiselerin hepsini alın!
TAKE THE DRESS.
Hepsini alın! Çünkü ben...
YOU CAN TAKE THE CANDY, THE--ANYTHING...
Onların hepsini alın.
Take'em all.
Hepsini alın, götürün.
Load up this garbage and take it away.
Hepsini alın.
Take it all.
- Hepsini alın.
- Take it all.
Hepsini alın.
Get them all.
Bütün silahları hepsini alın.
Take every gun in the place, everything.
... koyu tenli veya açık çiğ külbastı yapmak için hepsini yaparlar kıyma John gömüldü ve Jimmy öldü Georgie'yi vurdular talan yaptı diye ama kan halen kırmızı ve devam ediyor orduya asker alımı askerler yaşarlar topların gürültüsünde Ümit Burnundan Cooch Behar'a kadar bir gece yağmur altında çıkarsa karşılarına farklı bir ırk koyu tenli veya açık çiğ külbastı yapmak için hepsini yaparlar kıyma...
- An unfamiliar race - Dark or fair of face They just might chop them up to make their steak tartare
Unutmayın, şapka para dolu ve elimden tekmeyle uçuran hepsini alır!
Remember, the hat's full of money and the one kicking it out of my hand gets it all!
Şey.. biraz bisküvi alır sonra yağ ve sirke... katarsın, sonra soğan ve sarımsakla beraber... ekmek kırıntıları katar - Hepsini tavada karıştırırsın.
Well, you take biscuits and oil and vinegar... and some, um, onions and garlic... and you, uh — and bread crumbs — and you fry'em all together in a pan.
Balayını da, alyansını da, taksini de, sandığını da al... hepsini Niagara Şelaleleri'nden aşağı at!
You can take your honeymoon, wedding ring, taxi, windowseat put them in a barrel, and push them all over Niagara Falls!
Hepsini içeri alın.
Let them in.
Hepsini satın alır.
He'll buy them.
Bence o şeyleri sen alıyorsun, hem de hepsini toplamışsın.
You've been pickin''em up, and picking'em up good - - "ballast."
George parasını alınca hepsini sana harcayacaktır.
George'll have it, then he'll blow it all on you.
Belki biraz jambon, ya da biftek kızartır ve sebze haşlardı. Bunların hepsini bir tek ocak üstünde yapardı. Bu bir çok kez tencere ve tavaları alıp bırakmayı içeren karmaşık bir hokkabazlıktı
Fried some ham perhaps, or a chop and boiled vegetables, all on the same single flame, a complicated conjuring trick involving much juggling of pots and pans.
Hepsini cevaplayacak olsaydım bu çok zamanınızı alırdı.
And if I was to answer each and every one of'em... why, that'd take up too much of your time.
- Pekâlâ, tamam, hepsini alıyorum.
How about some n ice S imu lated kash m i r socks- -
Madende hepsini alırsın.
Just get it out to the mine.
Hepsini al ve kapının çarpmasını istemiyorum.
All the things, and I won't let that door slam.
Jim masayı satın almak istedi ama olmadı... Kafe sahibi ancak masaların hepsini alırsa satmayı kabul ediyordu.
Jim wanted to buy the table... but the owner wanted to sell the whole set.
Eve gönderdiğin paranın hepsini dayım alıyor.
Uncle keeps what you send to the house.
Niye taziye paralarının hepsini sen alıyorsun?
Why're you taking all the gift money?
Frank... bu erzakın hepsini al ve...
Frank... I want you to take all those provisions, and I want you to...
Sağol ama er ya da geç hepsini satın alırım.
Thank you, but sooner or later I get'em all.
Paranın hepsini alıyorum.
I'll take all the money.
- Hepsini 300 dolara satın alıyorum.
- I'm buying the whole lot for 300 dollars.
Al bu küçük tuzakların hepsini,
Put all these small trap,
Bir et kemirgeni, biraz da zehirli mantar ve ot al ve hepsini kızın beslediği hayvancığa ekle.
♪ Take a fresh rodent some toadstools and weeds ♪ And add an old owl and the young one she breeds
Hepsini öldürün, atları da alın.
Viva México!
- Seni kandırmak isteseydim, altınların hepsini alır giderdim.
If I'd wanted to trick you, I would have left with all the money. That's true.
Bunların hepsini alıp köpekler gibi sıvışıyorsunuz, ha?
This is all it took to make you slink back here like dogs?
Asya ülkelerindeki tüm eroini satın alarak büyük alıcılarına toptan satmayı planladığı için hepsini Marsilya'ya kaçırdı.
He bought the entire heroin crop of an Asiatic country and smuggled it into Marseilles, where he plans to wholesale it to his major buyers.
Ya hepsini alırsın ya sana engel olurum.
Either you take it all or I stop you. It's you or me.
- Ya hepsini alırsın ya da vazgeçersin.
You'll take'em all or none.
Adamların hepsini buraya getirin.
Trae al resto de los hombres.
Kart oyununa uygun olmamaktan nefret ediyorum, ama, ihtiyar ama önündeki en ufak altın parçasına kadar hepsini alıcam.
Hate don't belong in a card game, but, old man I'm gonna take every grain of gold you got in front of you.
Şimdi kozmik kaşıklarınızla, Gezegenler arası çatallarınızı alın ve tabağınızdakilerin hepsini bitirin.
Now take your cosmic spoons and interplanetary forks, and finish everything on your plates.
- Öyleyse sığırlarınızı arazimden çıkarmanız için size 1 saat veriyorum yoksa sana söylüyorum Texas'lı, hepsini elinden alırım!
- Then I'm giving you one hour... to get your cattle off my land... or I'm tellin'ya, Texas, I'm gonna take'em all!
Bu haplardan iki tane alın, yarın bunların hepsini sakin bir şekilde konuşabiliriz.
Take two of these pills and tomorrow we can talk about all this calmly.
Salih çabuk etraftakileri de alın, toplayın, götürün hepsini.
Salih, round them all up and get them out of here
- Alın, hepsini sizin. - Teşekkür ederim.
Keep the rest.
Bunların hepsini geri alıcağım.
It's a repossession.
Evet, lütfen, onların hepsini al.
Yes, please, take them all.
Çavuş, listedeki isimlere tek tek telefonla arayıp ulaşıyorsun, Onlara bir polis memuru gelip onları alıncaya kadar yerlerinden ayrılmamalarını söyle. Ve hepsini toplantı için buraya getir.
Sergeant, get every one of these people on the phone, tell them to stay where they are until a constable picks them up and delivers them here for a meeting.
Hepsini alırdın kendine!
Then all gold only for you.
Al şunların hepsini.
Take it all.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]