Onu ben alayım traduction Anglais
396 traduction parallèle
Onu ben alayım.
I'll take that.
- Onu ben alayım, Bobby.
- Let me have it, Bobby.
- Onu ben alayım.
- I'll take that one.
Onu ben alayım.
Let me have that.
Onu ben alayım. Sopaları alabilirsiniz.
I'll take that, my dear, Perhaps the clubs, if you don't mind,
- Onu ben alayım evlat.
- I'll take that, sonny.
- Onu ben alayım.
- I'll take that.
Tamam, onu ben alayım.
- All right. Let's have it.
- Onu ben alayım.
- Here. Let me take that. - Oh!
Onu ben alayım mı?
Shall I take her?
Onu ben alayım.
- I'll take it.
- Onu ben alayım.
- I'll take this.
Onu ben alayım.
I ´ ll take that.
Sorun olmazsa onu ben alayım.
I'll keep that, if you don't mind.
- Onu ben alayım.
I will take that.
Onu ben alayım.
I'll have that. Right.
Onu ben alayım, Carding.
I'll take that, Carding.
- Bayan, onu ben alayım. - Teşekkür ederim.
Ma'am, I'll take her.
Onu ben alayım.
I'll take this.
- Onu ben alayım.
- l'll take that.
Onu ben alayım, efendim.
I'll be taking that, sir.
Onu ben alayım.
Allow me.
Onu ben alayım. Önemli değil.
Here, let me get that.
Onu ben alayım.
Let me take him.
- Onu ben alayım. - Teşekkür ederim.
- I'll take that for you
- Tabii ki. - Onu ben alayım.
No offense.
Onu ben alayım efendim.
I'll take that, sir.
- Onu ben alayım.
- I'll take that. My lamp.
Ver onu ben alayım.
Here, let me take that one.
- Onu ben alayım mı?
- Want me to get that?
Onu ben alayım, Willy.
I'll take that, Willy.
- Onu ben alayım.
That just shows you haven't been around.
Ben alayım onu.
I'll take it right away.
Onu ve daha ne kadar koymak istersen ben alayım.
I'll take that, and as much more as you got!
Ben alayım. Birazdan onu göreceğim.
I'll take it, I'm seeing her now.
Ben onu yetimhaneden alayım.
I'll get him from the orphanage.
Ben de alayım onu.
I gotta have one.
Ben alayım onu. Teşekkür ederim.
Hum.. give it to me, thanks a lot.
Bir oğlan onu ilk dansına davet etti ve elbisemi ben alayım diye tutturdu.
A boy invited her to her first dance, and she insisted on buying this dress.
Ben de "dönüp onu alayım," diye düşündüm.
So I thought "I'd better walk back and pick her up".
Ben onu dışarı alayım, ama biz herhangi bir gürültü yapmayız.
I'd Love to take him out, but we can't make any noise.
Onu önce ben alayım.
- Come on. I had her first.
- Ben alayım onu.
- I'll take that.
Büyükbabam onu sever, ben alayım.
I'II take it. My grandpa likes them.
- Ben mi alayım onu? - Evet.
- Shall I take him?
Ben onu alayım efendim.
I'll take that here, sir.
- Onu alayım ben..
- I'll take it.
Ben onu alayım.
I'll take that.
Onu alayım ben...
I'll just take that.
Sorun değil, onu da ben yaparım, bir not alayım.
No problem, I can take that as well, I'll just make a note.
Ben onu alayım.
Here, give me this.
onu ben buldum 23
onu ben yaptım 23
onu ben hallederim 27
onu ben alırım 31
onu benden uzak tut 22
onu ben öldürdüm 84
onu ben öldürmedim 79
ben alayım 73
alayım 65
onu bul 30
onu ben yaptım 23
onu ben hallederim 27
onu ben alırım 31
onu benden uzak tut 22
onu ben öldürdüm 84
onu ben öldürmedim 79
ben alayım 73
alayım 65
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu biliyorum 95
onu bilmiyorum 36
onu buldun mu 57
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu biliyorum 95
onu bilmiyorum 36
onu buldun mu 57
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33