Uzun boylu traduction Anglais
1,616 traduction parallèle
Ama çok uzun boylu.
B-BUT, HE...
Uzun boylu çocukla konuşacağım.
I'm gonna talk to the tall guy.
Uzun boylu, esmer, yakışıklı bir sağdıçtan bahsetmiyorsun, değil mi?
You wouldn't be talking about a tall, dark, handsome best man, would you?
Öyle uzun boylu, iriyarı biri değilim ama şimşek kadar hızlıyımdır.
I'm not that tall or that big, but I'm quick as lightning.
Lucy daha uzun boylu görünebilir ve daha uzağı görebilir.... ama bu aynı zamanda daha uzaktan da görülebileceği anlamına gelir.
Lucy can stand taller and see further but that also means everything else can see her.
Afrika'da binlerce kurak yıl, engin ormanları neredeyse çöle ve uzun boylu Heidelbergensisleri bunlara dönüştürdü.
In Africa, thousands of arid years have turned vast tracts of the continent to near desert and the tall, strong heidelbergensis into this.
Uzun boylu, uzun siyah saçları.
TaII, long black hair.
Onun partisinde. Sarışın, uzun boylu Haydi be öyle mi? Evet.
is a very high and blond person of statures is that person to me whether too young much big?
Tanıdığım en uzun boylu kadınsın.
You are the tallest woman I know.
O uzun boylu.
He's tall.
İçeri şu uzun boylu Afrikalı adam girdi.
In comes this tall African guy. He's like 18 years old or something.
Ama o uzun boylu adamı görmüyorum.
But I don't see the tall guy.
Ben Samantha. Biliyorum. Ben daha uzun boylu biriyim.
I know I'm taller in person.
Uzun boylu çocuk, değil mi?
Tall guy, right?
Kabak kafa, uzun boylu, gözlük.
Bald head, tall, glasses.
Bir keresinde de, uzun boylu bir esmerle. Nakavt olmuştum!
Another time he was with a tall brunette, a knock-out!
Onu son gördüğümde uzun boylu model tipli biriyleydi.
Last time I saw her, she was with this tall model type.
Tam olarak sen nasıl uzun boylu, esmer bir mayo mankeni olacaksın?
How exactly are you going to be a tall, brunette swimsuit model?
Daha uzun boylu olursun sanmıştım.
I thought you'd be taller.
Minikler Ligi formamı giyiyorum ve uzun boylu bir uzaylı üzerimde uçuyor. "
I'm in my Little League uniform, and a tall alien is hovering over me. "
- Uzun boylu, yokuşu çıkıyor.
- Big fella, marching up the hill.
Uzun boylu, seksi, yakışıklı.
He's a tall, sexy, handsome - looking guy.
Uzun boylu olduğunu duydum.
I heard that he's over six feet tall, he's a fair complex...
Güçlü kuvvetli, uzun boylu, yumuşak bakışlı bir adam.
A strapping big tall man, with big soft eyes.
Biri bana yardım etti. Uzun boylu, yakışıklı... ve siyah saçlıydı.
Someone helped me, he was so tall, handsome and bIack-haired.
Evet, oraya uzanacak kadar uzun boylu değil.
Yeah, he's definitely not tall enough to pull that move off.
O uzun boylu, güçlü ve doğan güneş kadar yakışıklıdır.
He is tall, strong, and as handsome as the rising sun.
Abicim baksana, niye hiç uzun boylu jokey olmaz?
Hey, fella? Why is it you never get tall jockeys?
- Niye hiç uzun boylu jokey olmaz?
Why is it you never get tall jockeys?
Şu uzun boylu, bıyıklı mı?
That tall mustachio?
Uzun boylu, manken tipli kadınlardı bunlar.
Tall model types. My mom was always crying.
Donny uzun boylu, manken tipli kadınlardan hoşlanırmış. Cinayet gecesi onun evinde olduğunu düşünüyorum.
Donny Lopez liked tall model types, and I think that you were at his house the night of the murder.
Bana yapılan Uzun boylu!
She made me tall!
Hey, uzun boylu karanlık bir, dinle, biz ona verirsen, iblis ne istediğini alır.
Hey, listen, tall dark one, if we give you him, the demon gets what he wants.
- Uzun boylu sarışın adamla tanıştın mı?
- Did you have the tall blond guy?
Şurada ki uzun boylu adam.
He's that, uh, tall guy over there.
Uzun boylu, iğrenç kızıl sakallı.
Tall guy, skankly red beard.
Her zaman orada olan kadın... Uzun boylu, sıska.
The woman who's always there- - tall and skinny.
O güzel. Sarışın, uzun boylu. Bacakları uzun.
She's pretty, blond, tall, leggy.
Şunu yazın. Uzun boylu bir sarışınla ilgili acayip bir haberim var.
I got a hot scoop on a tall blonde, and I got to put it to bed on the double.
Arkadaşım Howard'ı arıyorum. Uzun boylu, bıyıklı...
I've got to find my mate Howard.
Uzun boylu, dağınık saçlı, yengeç kadar küçük gözleri var.
Kind of tall, scruffy hair. Small eyes like a crab.
- Uzun boylu kısa saçlıydı.
He was high and tight.
Ama genç, daha uzun boylu, Jude Law'a benzeyen halini.
Except you were younger, taller, and looked a lot like Jude Law.
Bazen şovlarda iyice göremiyorsun, çünkü bilirsin uzun boylu insanlar ayakta durur.
I just know, sometimes at shows, you can't see so well,'cause, you know, the tall people are standing.
Uzun boylu, sarışın, biraz üzgün.
He's tall, blondish, kind of a loaner.
Uzun boylu, sarışın kumral karışımı.
Tall, kind of blondish, brownish hair...
Ve uzun boylu.
The blacker the better. And tall.
Kızdan biraz uzun. Orta boylu.
depend on the table to the word s that judge the man's height is or so in 170 rices of compare the victim a little bit high and some
Orada uzun boylu, iyi giyimli...
Where's Gunn?
Daha uzun boylu birini mi?
Someone taller?
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180