Uzun zamandır görüşmedik traduction Anglais
109 traduction parallèle
Uzun zamandır görüşmedik...
Such a long time...
Uzun zamandır görüşmedik!
Long time not seen!
Uzun zamandır görüşmedik, Lomax.
Lt's been a long time, Lomax.
- Uzun zamandır görüşmedik.
- Long time no see.
- Çok uzun zamandır görüşmedik.
- We haven't seen each other for ages.
Bir yıldan uzun zamandır görüşmedik.
I haven't seen you for over a year.
Uzun zamandır görüşmedik.
Long time no see.
- Uzun zamandır görüşmedik.
- Haven't seen you in a while.
Uzun zamandır görüşmedik.
Long time no see
George, George, bekle biraz uzun zamandır görüşmedik nasılsa.
George, George, hang on a second because we haven't seen you in so long.
Uzun zamandır görüşmedik.
I haven't seen you in a long time.
Uzun zamandır görüşmedik, Gil.
Yeah, long time no see, Gil.
Uzun zamandır görüşmedik.
Haven't seen you in a while.
Teddy Padilac, uzun zamandır görüşmedik.
Teddy Padilac, long time, no see.
Uzun zamandır görüşmedik.
Oh, long time no see.
Uzun zamandır görüşmedik...
Long time, no see.
Uzun zamandır görüşmedik.
I haven't seen you for long.
Uzun zamandır görüşmedik, sakın gitme!
Long time no see, don't go!
Goo-hyeon, uzun zamandır görüşmedik.
Goo-hyeon long time no see.
- Val? - Uzun zamandır görüşmedik.
- Long time no see.
uzun zamandır görüşmedik.
we haven't seen each other for ages.
Uzun zamandır görüşmedik öyle değil mi bacaksız?
Well, long time, no see.
Sam, uzun zamandır görüşmedik.
Sam, long time no see
- Uzun zamandır görüşmedik!
- Long time no see!
- Uzun zamandır görüşmedik.
- Long time, no see.
Uzun zamandır görüşmedik. Lütfen yarın başlamama yardım edin.
Long time no see, please help me out starting tomorrow
Uzun zamandır görüşmedik doğru.
I know I haven't been in touch for a while.
Merhaba, Neil, uzun zamandır görüşmedik.
- Hello. Hi, Neil, long time no see.
- Uzun zamandır görüşmedik.
- We've got a lot of catching up to do.
Uzun zamandır görüşmedik. Seni görmek çok güzel.
It's been a long time, and it's great to see you.
uzun zamandır görüşmedik.
Long time no see.
Uzun zamandır görüşmedik.
We haven't seen for ages.
Uzun zamandır görüşmedik.
Haven't seen you in a long time.
Uzun zamandır görüşmedik.
Haven't seen you for a while.
Uzun zamandır görüşmedik.
It's so good to see you too.
Uzun zamandır görüşmedik. Paskalya mıydı?
I think, Easter, wasn't it?
- Uzun zamandır görüşmedik.
It's been a long time.
- Uzun zamandır görüşmedik.
- Been a long time.
Uzun zamandır görüşmedik, Chacha.
I'm waiting for your answer.
Uzun zamandır görüşmedik.
We haven't seen each other for a long time.
Uzun zamandır görüşmedik.
You haven't seen me in a long time.
Uzun zamandır görüşmedik, ha?
Long time no see, huh?
Uzun zamandır görüşmedik!
Long time no see!
- Evet uzun zamandır görüşmedik çünkü, biliyorsun.
- We haven't seen each other for a while'cause... You know.
Tek sorun sadece uzun zamandır görüşmedik.
Yeah, it's just that... Well, we haven't seen each other in a really long time, and I...
- Hadi ama, uzun zamandır görüşmedik.
- C'mon. Long time no see.
Uzun zamandır görüşmedik.
Hey, slow down. Hey long time no see.
Uzun zamandır görüşmedik. - Komik konuşuyorsun, Louise.
You sound kind of funny, Louise.
Görüşmedik uzun zamandır.
- Long time, no see.
Uzun zamandır hiç görüşmedik.
Long time, no talk, huh?
- Uzun zamandır görüşmedik, Jane.
Excuse me.
uzun zamandır 69
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22