Uzun sürebilir traduction Anglais
549 traduction parallèle
Uzun sürebilir.
You probably have to wait along time.
Yeri gelir sevginin o sanrısı, pis bir odanın görüntüsünden daha uzun sürebilir ama bunun farkına varmamız gerekir.
At times the illusion of love may outlast the image of a dingy room but awaken we must.
Belki yardım etmezsen madeni kendimizde bulabiliriz ama bu uzun sürebilir.
We could probably find the mine ourselves without your help. It would take longer.
Danton gibi çok önemli bir adamı görmek uzun sürebilir.
It might take a long time to see a man so important as Danton.
Ve çok uzun sürebilir.
And may go on and on.
Uzun sürebilir ama...
Maybe a little long, but...
Mendoza ararsa diye söylüyorum, işimiz biraz uzun sürebilir.
We'll be back in plenty of time in case Mendoza calls, if he ever calls.
Çok uzun sürebilir.
It could be a long time.
Biraz uzun sürebilir.
It may be a while.
Bu düşündüğümden uzun sürebilir.
This may take a little longer than I thought. All right.
- Hayır, uzun sürebilir.
You'd better have lunch first. I might be delayed.
Bütün bu dağı dolaşmak çok uzun sürebilir.
Riding alone, he can make up time it would take us days to cover.
İşim uzun sürebilir.
It may take quite a while.
Uzun sürebilir.
We may be a while.
Bu uzun sürebilir.
It may last long.
Hayli uzun sürebilir.
It may be a long one.
- Dönmemiz düşündüğünden uzun sürebilir.
Might be longer than you think.
Biraz uzun sürebilir ama geri geleceğim.
This might take a little longer than I figure. Wait for me.
Uzun sürebilir. İnsanların alarmlara alışmasını istiyorlar.
It could be some time.
Uzun sürebilir.
It may take a little longer.
Ama şu an bakım yapılıyor. Uzun sürebilir.
You'll like it, but it's being redone.
Bay Cody, Losworth buradan baya bi uzun sürebilir...
Mr. Cody, I could take the stage on to Lordsburg from here.
Omaha'yla görüşmesi çok uzun sürebilir.
Long distance call to Omaha could go on for a long time.
Öğrenmek biraz uzun sürebilir.
That could take quite a while.
- Daha uzun sürebilir, ama sonunda ulaşırsınız!
- It may take you longer, but you'll get there eventually!
Evet, uzun sürebilir.
Yes, that may take long.
Teferruatlı olabilir, uzun sürebilir.
He can be a person yet, it'll take time.
Şey, yani..... efendimin tedavisi uzun sürebilir..... buradaki suyun şifasına bağlı olarak.
That is, I mean, the master's recovery at long last must be due to the efficacy of the waters here.
Bu yol çok uzun sürebilir.
It'll take too long by road.
Uzun sürebilir. Tamam.
It could be a long time.
Gerekirse bir sene ya da daha uzun sürebilir.
All that's necessary for you to confess. A year or more, if it's necessary.
Bu çok uzun sürebilir Albay Tillery.
That could be rather a long time, Colonel Tillery.
- Ne yazık ki bu daha uzun sürebilir.
It may be a little while, Captain.
- Evet, biraz uzun sürebilir belki, ama ilginçtir.
It may be a bit long, but it's interesting.
Biraz uzun sürebilir.
It might take some time.
İyileşmesi uzun sürebilir iki, üç hafta, belki de daha uzun.
Her recovery may be long - uh, two, three weeks, perhaps longer.
Ama lütfen anla, miras işleri çok uzun sürebilir!
But please understand the process of inheriting could be a long one!
Aşağıya inmen sadece iki dakika sürer.Ama hazineni yukarı çıkarman daha uzun sürebilir.
Only take a couple of minutes to go down. Take me a bit longer to get your boodle up.
Uzun sürebilir.
I may be a while.
Geçici vizeyse işlemler normalden biraz daha uzun sürebilir.
If you have a temporary visa, it could take more time than others.
Evet, öyle yapacağız.Ancak şu ki, düşündüğümüzden biraz daha uzun sürebilir.
Yes, and we will : It's just that it may take a bit longer than we thought :
Biraz daha uzun sürebilir, Biz buradayız..
Just take a little longer, that's all, Paul. We'll be here.
Tek konuştukları şey savaşken, bu ne kadar uzun sürebilir?
And how long will that be, when all they talk about is war?
Biraz uzun sürebilir. Eğer sakıncası yoksa.... karım ve ben, bir süreliğine kamptan ayrılıp, kendi alanımızla ilgili bazı şeyleri araştırmak istiyoruz.
However long it takes. lf you don't mind, my wife and I would like to leave the camp for a while, to go off and study some things on our own.
- Herhangi iki kişinin uzun sürebilir.
- Any two people will be a long shot.
İşim uzun sürebilir. Sağ olun.
This may take quite a while.
Bu uzun sürebilir.
It may take a long time.
Çok uzun sürebilir.
It might take quite a while.
Daha uzun bile sürebilir.
Or even longer.
Uzun zaman sürebilir.
It could go on for ages.
Ama bu biraz uzun sürebilir.
But that could take quite a while.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25