Çok işim var traduction Anglais
1,379 traduction parallèle
Yapacak çok işim var.
I have much work to do.
Şu an yapacak çok işim var.
I have a lot going on right now.
Yapacak çok işim var!
I've got so much to do!
Bugün yapacak çok işim var. Arazi çok büyük.
I've got a lot of work to do today... a lot of acres out there.
Ama burada yapacak çok işim var.
But I've so much to do here.
Hayır, teşekkür ederim ama yapacak çok işim var.
No, thank you. I have a lot to do.
Benim... Çok... çok işim var.
I have... a lot... a lot of work.
Yapacak çok işim var.
I've got a lot of work to do.
- Çok işim var.
I'm very busy at the moment.
Daha yapacak çok işim var.
I've still got so many things to do.
Daha yapacak çok işim var...
So many things left to do...
Gitmem gerek yapacak çok işim var.
I have to go, a lot of work to do.
Hey, bu akşam için çok işim var.
I'm gonna take off for the night.
Yapacak çok işim var.
I've got too much work to do.
Ama çok işim var.
Me's gotta go to work.
Şu anda intikam dolu bir bekâr olduğunu biliyorum. Ama yan taraftaki tatlı sersemlerle tanışamayacak kadar çok işim var.
I know you're single with a vengeance, but I'm too busy to meet the cute dorks.
Şu anda gerçekten çok işim var.
I'm just so swamped right now.
Çok işim var... ve daha ayakkabıyla mücevherleri seçmeye bile başlamadım.
I'm not nearly done... and I haven't even started with the shoes and the jewelry.
Fark etmemiş olabilirsin, yapacak çok işim var.
In case you haven't noticed, I have a Iot to deal with right now.
- O zaman hala çok işim var demek ki.
- I've still got a lot of work to do, then.
Müsaade edersen, yapacak çok işim var.
If you don't mind, I've got a lot of work to do around here.
Şimdi izin verirseniz, yapılacak çok işim var.
Now if you'll all excuse me, I've got a lot of work to do.
- Çok işim var.
- Of all things.
Louis, burada çok işim var.
Louis, I'm busy here.
Zaten yapacak çok işim var... bu yüzden ortadan kaybolacağım.
I got a lot of work to do anyways... so I'm going to disappear.
Yapacak çok işim var.
I got a bunch of stuff to go over.
Kusura bakmayın, ofiste çok işim var.
I'm sorry, I have a Iot to do at the office.
Sizi rahatsız etmem. Yapacak çok işim var.
I won't bother you, I have lots to do.
- Çok işim var.
- l got a lot of work to do.
Çok işim var.
I'm too busy.
Çok işim var.
I've worked a lot.
Şimdi eve git. Bu akşam çok işim var.
In this business, either you get me or I get you.
Yapacak çok işim var.
I've got work to do
Bugün yapacak çok işim var.
I've got a lot on my plate today.
Yapacak çok işim var.
I have so much to do.
Yani biliyorsun çok işim var, evet, çoğu da devlet için.
I guess I did, so... But I'm working a lot, mostly for the government.
Bu biyotaramaları odasına götürecektim ama hala burada çok işim var.
I'd take these bio-scans to her quarters, but I still have quite a bit of work to do here.
Yapacak çok işim var.
Batman : Too much to do.
Yapacak çok işim var.
Got a lot to do.
- Yapılacak çok işim var ama...
- I have a lot of things to do, but...
Çok işim var.
I've got a ton of work to do.
Cidden, şunu söylemeliyim, bence çok daha güzel bir sürü isim var.
Really, I must say, I think there are lots of much nicer names.
Benim çok iyi bir işim var.
I have a job. A good one.
- Bugün benle işe gelmene bayıldım ama tatlım yapacak çok işim var Bu kasa mı - Gerçek olan yukarda
The safe is 30 meters up in the tower have had to move into the unfinished building the new CCT bank is designed by architects Groth and Lumstein I've spent two years training them to kill...
- Affedersin ama çok acil bir işim var.
Excuse me, I'm sort of busy.
- Artık gerçekten de çok güzel bir işim var.
I got this really kick-ass new job.
O ise sadece sana sıvı fışkırtıyor. Çok meşgul değilsin! İşim var.
I am in the middle of something, and I don't expect you to understand it.
Burada daha çok işim var.
I have a lot of stuff to do around here.
Çok stresli bir işim var.
My job comes with a lot of stress.
Çok fazla düşünme. Kimseyle buluşmayacağım, sadece işim var.
Don't think too much, I have no dating, I have work to do
İşin aslı, şu anda elimde çok fazla işim var.
The truth is, I'm kind of snowed under right now...
çok işimiz var 27
işim var 162
işim vardı 18
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
işim var 162
işim vardı 18
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok incesin 28
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok istiyorum 25
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok incesin 28
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok istiyorum 25
çok isterim 272
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyisiniz 98
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyi değil 53
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyisiniz 98
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyi değil 53