English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ö ] / Önemli olduğunu söyledi

Önemli olduğunu söyledi traduction Anglais

311 traduction parallèle
- Çok önemli olduğunu söyledi, efendim.
- He said it was very important, sir.
- Hizmetçi önemli olduğunu söyledi.
- The maid said it was important, so I...
Brezilya'daki işin sizin için çok önemli olduğunu söyledi.
He said your assignment in Brazil meant so much to you.
Önemli olduğunu söyledi, tamam mı?
He said it was important. Okay?
- Çok önemli olduğunu söyledi.
- She said it's very important.
- Önemli olduğunu söyledi.
He says it is very important.
- Bayan Benson bütün öğleden sonra size ulaşmaya çalıştı. Bunun önemli olduğunu söyledi.
She says it's important.
Meşgul olduğunuzu söyledim ama çok önemli olduğunu söyledi.
- He says it's very important.
Ama Washington'daki salaklar parça işinin önemli olduğunu söyledi.
But the fools in Washington say the scrap business is essential.
Çok önemli olduğunu söyledi.
Very important, he says.
Daniel önemli olduğunu söyledi.
Daniel did say it was important.
Bunun kendisi için çok önemli olduğunu söyledi.
He says it would mean a great deal to him.
Önemli olduğunu söyledi.
He says it's important.
Bu faşist toplantıya geldim, Çünkü kızım gelmemin kendisi için çok önemli olduğunu söyledi.
I am here at this Fascist rally because my daughter has assured me that it was important to her that I come.
- Söyle, onu sonra ararım. - Çok önemli olduğunu söyledi.
She says it's very important she speak to you.
Önemli olduğunu söyledi
He said it was important
Sadece önemli olduğunu söyledi.
Only he says it's important.
Önemli olduğunu söyledi.
He said it was important.
Çok önemli olduğunu söyledi.
He said it was very important.
Kızın senin için çok önemli olduğunu söyledi.
Your daughter said it meant a lot to you.
Çok önemli olduğunu söyledi.
She said it's very important.
Denise'i ara. Önemli olduğunu söyledi.
Well, anyway, call her back- - she says it's urgent.
-... o önemli olduğunu söyledi.
Says it's very important. OK.
Bilmiyorum ama satıcı önemli olduğunu söyledi.
The guy made it sound really important.
Marlene diye biri aradı. - Önemli olduğunu söyledi.
Marlene called, said it's important.
- Barry bunun tehlikeye atılamayacak kadar önemli olduğunu söyledi!
- Barry said there was too much at stake!
Evet efendim ama Gergedan önemli olduğunu söyledi.
Yes, sir, but Rhino says it's important.
Gergedan önemli olduğunu söyledi, öyle mi?
Oh, Rhino says it's important, huh?
Önemli olduğunu söyledi.
He said it's important.
Meşgul olduğunuzu söyledim ama meselenin çok önemli olduğunu söyledi.
I told him you were very busy. He said it was absolutely imperative that he speak with you right away.
Önemli olduğunu söyledi.
Said it was important.
Hayır, ama önemli olduğunu söyledi.
No, he just said it was important.
Rogue, Wolverine'e söylediğin şeylerin çok önemli olduğunu söyledi.
Rogue says the things you said to Wolverine meant a lot to him.
Çok önemli olduğunu söyledi. Kahretsin.
Goddamn it.
önemli olduğunu söyledi.
He says it's important.
Bobby, jürinin beni tanıdığını düşünmesinin önemli olduğunu söyledi.
Bobby said it's important for the jury to feel they know me.
Önemli olduğunu söyledi. Evet, eminim.
He said it's important.
Her neyse. Önemli olduğunu söyledi.
Yeah, well, he said it's important.
İş için görünüşün arada bir yenilenmesinin önemli olduğunu söyledi.
She said it's crucial for businesses to revamp their new look every once in awhile.
Hanım önemli işleri olduğunu söyledi saatler önceki gemiye bindi.
Madam said that she had a pressing business... she took the 7 o'clock boat.
Katılamadığı için çok üzgün ama yapacak çok önemli işleri olduğunu söyledi.
Says she'm sorry she could not attend but she had some fearful important things to do.
Arayan çok özel ve önemli bir konu olduğunu söyledi.
She said it's private and very important.
Ravashol enerji değişim pompasının en önemli kısım olduğunu söyledi.
Ravashol said the key element is the energy exchange pump.
Benimle konuşmak istediği çok önemli bir şey olduğunu söyledi.
He said there was something very important he wanted to discuss with me.
Size danışmak istediği çok önemli bir mevzu olduğunu söyledi. Athena Oteli'ne gidip onu görmenizi istedi.
She said she had a matter of the utmost importance to consult you about, and would you go to see her at the Athena Hotel.
Hayir, önemli oldugunu söyledi sadece. Aferin Cisco'ya.
Everything the Trickster and this Prank nut have used comes from Clarx Toys.
SS Bütçe ve İnşaat Komisyonundan önemli biri öğle yemeğine geldi ve bize, vasıflı da olsa Yahudi bir işçinin Alman ekonomisinde yeri olduğunu düşünmenin dahi haince bir fikir olduğunu söyledi.
A big shot from the SS Budget and Construction Office came to lunch and he told us that to believe the Jewish skilled worker had a place in Reich economics was a treasonable idea.
- Onun, önemli olduğunu söyledi.
- He said it was..... important.
Daha önemli işleri olduğunu söyledi.
He said he had more important things to do.
Eddie aradı. Bana verecek önemli bir şeyin olduğunu söyledi.
Eddie called, said you have something important to give me.
Benny, paranın dünyadaki en önemli şey olduğunu söyledi.
'Benny said money was the most important thing in the world.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]