Şaka gibi traduction Anglais
1,182 traduction parallèle
Bana şaka gibi gelmedi.
That didn't sound like a joke to me.
Hadi ama, güzelim, bu halin şaka gibi.
Come on, love, this is panto.
- Sana şaka gibi geliyor.
- You think this is a joke.
Yardım etmek için burada olmam acı bir şaka gibi.
Me being here to help is like a cruel joke.
Rüyalarım acımasız bir şaka gibi.
My dreams are a cruel joke.
Şaka gibi
You gotta be kidding.
Şaka gibi, artık yetti.
This has been a joke, it's been too much.
- BU sana şaka gibi mi geliyor?
- Is this a joke to you?
Bu sana şaka gibi mi geliyor?
Do you think this is a joke?
Hapis olan birisine boş zaman vermek şaka gibi, çünkü yapabileceklerin ve yapamayacakların sınırlandırılmıştır.
Now giving a man who's locked up free time is a joke,'cause there are still all kinds of restrictions as to what you can and cannot do.
Bu sadece... şaka gibi geliyor.
Another game.
Şaka gibi!
What a joke!
- Kadın basketbolu. Şaka gibi bir şey.
What a joke.
Sizlerle olmadan önce bayanlar basketbolunu şaka gibi görürdüm.
When I first got here, I got to tell you... I thought women's basketball was a big joke.
Bu resmen şaka gibi.
This is such a joke.
Bu bir şaka gibi.
This place is a joke.
- Bu duyduğum en büyük şaka gibi...
really? That's the funniestjoke I've ever heard.
Şaka gibi?
What's your game?
Ama yarın bunu bir şaka gibi göreceğim.
But I'll treat it as a joke tomorrow.
O bana bir şaka gibi görünmedi Bayat buldum
It didn't sound like a joke to me. I've become stale.
Çinlinin biri büyükannesini iyileştirmek için ginseng bulmaya buraya gelmiş. Şaka gibi!
A Chinese came here looking for ginseng to cure his Grandma, what a joke!
- Bu şaka gibi!
It's just a joke!
- Neden sana herşey şaka gibi geliyor?
- Why is everything a joke to you?
- Şaka gibi gelir.
- It may have chafed.
Evet. Şaka gibi.
Yeah, that's a joke.
Çocuklar güzeldir, ama onları doğurmak şaka gibi bir şeydir.
Yeah. Kids are cool and all, but getting there seems like a big cosmic joke.
Hey bu sana şaka gibi gelebilir.
HEY, THIS MAY BE A JOKE TO YOU,
Bu şaka gibi.
This is a joke.
- Fakat şaka gibi komik.
- But it's funny like a joke.
Şaka gibi karı.
It's trifling'.
Şaka gibi.
It's a big-ass fucking joke.
Sana anlattıklarının bir şaka gibi gelmediğini söylemek istedim.
Huh? Yeah? Well,...
Şaka bile değil. Her zaman söylediğim gibi- -... alın hayatımı... lütfen.
Well, it's like I always say... take my life... please.
Bana şaka yollu takılıyor gibi.
It's like she's teasing me.
Bunun gibi bir konuda neden şaka yapayım?
Why would I joke about something like that? No.
Bu şaka gibi.
You know, like a joke? No.
Tatlı ve nazik olması yetmezmiş gibi birde şaka kaldırıyor.
Even though she's a soft and gentle girl, she loves joking.
Şaka yapıyor gibi mi gözüküyorum?
Do I look like I'm joking?
- Şaka yapıyor gibi görünmüyorsun.
- You don't look like you're kidding.
Hava kuvvetlerinde çalışan, sivil bir görevli olarak Bert, şaka ile karışık kendini tanıtırken, köle gibi çalışan siyasetçi tabirini kullanırdı.
As a civilian employee in the air force... Bertjokingly described himself as a plodding bureaucrat.
Yani gördüğünüz gibi, oğlum bir şaka yapıyordu ve küçük şişko oğlan da fotoğrafı süt kartonlarına koydurmuş.
And so you see, our son was just playing a joke And the little fat kid put it on the milk carton.
Şaka gibi, değil mi?
- I know.
Evini buluyorsun, düşündüğün gibi olmayabilir - - renkler soluk, döşenme tarzı yanlış - - ama işte burda, herneyse, şaka kaldıramıyorsan canın cehenneme.
You find your home, and it may not be what you thought it... you know, color's off, style's wrong... but there it is, anyway, and to hell with you if you can't take a joke.
Herkes gibi, ben de Lestat'ın şaka yaptığını düşünüyordum.
Like everyone, I assumed Lestat was a joke.
Kostümeri gibi falan... Sadece şaka yapıyor.
They always love their guns.
Elbette, bazı tanınmış müşterilerimiz ödeyemiyormuş gibi şaka yaptılar. Ama Allah muhafaza, hesabın ödenmemesi olayı asla olmadı.
Oh, of course, some well-known client amuses himself by pretending he can't pay... but it never happened, God forbid, that a bill wasn't paid.
Birdenbire yüksek sesle konuşmaya başlarsın ve kız her şaka yaptığında şişman teyzeler gibi kahkahalar atıp "şahane" ve "ne âlâ" gibi kelimeler kullanırsın. " Oh.
Suddenly you're talking really loudly, And every time she makes a joke, you're laughing away like an enormous aunt and using words like "super" and "lovely." "Oh, don't you just look so super in that dress?"
Sana şaka yapıyormuşum gibi mi geliyor?
Do I?
Şaka gibi...
WHAT A JOKE.
Şaka yaptım. Burası kanser hastanesi gibi olmak zorunda mı?
Does it have to be like a cancer hospital in here?
Yüzünde her an küçük bir gülümseme olmasını. Sanki sadece senin bildiğin bir şaka varmış gibi.
How you always have this little smile, like you got your own private joke.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
şaka yaptım 105
şaka yapıyorum 219
şaka yapıyorsun 566
şaka mı 93
şaka bir yana 33
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
şaka yaptım 105
şaka yapıyorum 219
şaka yapıyorsun 566
şaka mı 93
şaka bir yana 33