English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ç ] / Çok hoşlar

Çok hoşlar traduction Espagnol

168 traduction parallèle
Oraya gidip soru sormam çok hoşlarına gider.
Les encantaría que fuera a hacerles preguntas.
- Oh, çok güzel, çok hoşlar.
- Vaya, muy bonitos.
Oldukça normalsin, benimle evlenecek ve bu masalları bizim çocuklarımıza anlatacaksın. Bu masallar çok hoşlarına gidecek.
Eres tan normal, que te casarás conmigo y esos cuentos se los contarás a nuestros hijos, les encantarán.
Çok hoşlar.
Son hermosos.
Çok hoşlar, değil mi?
Son bonitos, ¿ verdad?
- Çok hoşlar.
- Son muy bonitos.
- Çok hoşlar. İşte bu da sana.
Y aquí hay algo para ti.
- Çok hoşlar.
- Son buena gente.
- Çok hoşlar. Haydi gel.
Vamos.
- Çok hoşlar.
- Bonitas y elegantes.
Gerçekten çok hoşlar.
Es bonito de verdad.
Bu çok hoşlarına gitti.
Se alegraron mucho.
Ellerinde ne kadar tutarsalar o kadar çok hoşlarına gider.
Cuánto más lo tienen más lo disfrutan.
Evet. Çok hoşlar.
Sí. esto me gusta.
Ama çok hoşlar, değil mi?
¿ Son hermosos, verdad?
- Çok hoşlar.
- Sí, precioso.
Çok hoşlar.
Son tan delicados.
Kapa çeneni, çok hoşlar.
Cállate, están buenas.
Çok hoşlar.
Son lindas.
Yeni bir anne ve babam olacak, ve çok hoşlar.
Tengo una nueva mamá y papá y son tan cariñosos
Bizi yakalamak çok hoşlarına gider.
Les gustaría cogernos.
Çok hoşlarına giderdin.
Les habrías gustado.
Evet, çok hoşlar.
Sí, son agradables.
Çok hoşlar.
Son tan lindos!
Kenya'dan. Çok hoşlar Bernard ama olmaz. Bunlar Cicely içinde kimsenin ilgisini çekmez.
Son muy bonitos, Bernard, pero no creo que se vendan en Cicely.
İzin verirseniz bayım, çok hoş kızlarınız var. Gerçekten çok hoşlar.
Permítame, señor, son unas niñas preciosas.
Komşularıyla Mahjong oynamanın çok hoşlarına gittiğini söylediler.
Ellos dijeron... "Es divertido jugar a mahjong con vecinos".
Çok hoşlar.
Muy bonitas.
Bence çok hoşlar.
A mí me caen bien.
Eminim çok hoşlarına gitmiştir.
Aprecio eso.
O kızla birlikte görünmek çok hoşlarına gider.
En su interior. Les encanta ser vistos con una chica amorosa,
Çok hoşlar.
Muy bonito.
Eminim fotoğrafınızı çekmek çok hoşlarına gidecek. "Nina Laszlo : Yıldızların Uyuşturucu Satıcısı." Ne dersiniz?
Y les encantará tener una foto de Nina Laszlo la traficante de las estrellas.
Çok hoşlarına gidiyordu herhalde. Ormanda tek başlarına bırakılmak. Yalnızlık, sivrisinekler.
Seguro que les gustaba quedarse en el bosque, solas, entre mosquitos.
- Evet, çok hoşlar.
- Sí, son muy amables.
Ama seyirci halinden gayet memnun görünüyordu. Çok hoşlarına gitmişti.
Pero al público pareció gustarle, les encantó.
Çok hoşlar.
Son bonitas.
Evet çok hoşlar ama bu sorumuzu tam olarak cevaplamıyor.
Sí, son bonitas. Pero eso no responde mi pregunta.
Hepsi çok hoşlar.
Son demasiado lindas.
Çok hoşlarına gider.
Les gustará eso.
Çok hoşlar!
¡ Son tan hermosas!
Çok hoşlar.
Son encantadores.
Çok hoşlar.
Son preciosas.
Ama hoşlarına gittiği çok açıktı.
Pero parecía agradable para ellos.
Gitmesi hiç hoşlarına gitmedi, ama benim ona daha çok ihtiyacım vardı.
Lamentaron que se fuera, pero yo lo necesitaba más que ellos.
Bu çok hoşlarına giderdi.
- Eso les gustaría.
Hey, hoşlarına gitmezse... çok da umurumda.
Si no les gusta... peor para ellos.
Çok hoşlar.
Son fantásticas.
Hoşlarına giden, işlerini çok daha basitleştiren : Sabit bir desendir. Polisler buna "modus operandi" derler.
Lo que les gusta, lo que les facilita su trabajo, sus esquemas, es lo que llaman "modus operandi".
Ama olan biteni öğrenmek hoşlarına gidiyordu ve bu bekar dostlarını çok seviyorlardı.
Pero les gustaba estar informadas e idolatraban a su amigo solterón.
Evet, çok hoşlar.
- Sí, son muy bonitas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]