English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ç ] / Çok hızlısın

Çok hızlısın traduction Espagnol

471 traduction parallèle
Çok hızlısınız.
Qué rapidez.
- Emin ol çok hızlısın.
- No pierdes el tiempo, eh?
Uzun yıllardır bu sporla ilgilenirim ve diyebilirim ki, siz hiç şüphesiz çok hızlısınız.
Estoy en los deportes desde que puedo recordarlo y usted es, sin duda, lo que yo llamo rápida.
Dino, çok hızlısın.
Dino, eres demasiado rápido.
Çok hızlısınız, üstelik çolaksınız.
Se mueve rápido para ser un lisia...
Çok hızlısın. Neyse, sonra görüşürüz.
Acabarán contigo.
Çok hızlısın, değil mi?
No pierdes el tiempo, ¿ no?
Çok hızlısın.
Eres rápida.
Uçağındayken çok hızlısın.
Vas tan deprisa en tu avión...
Sasuke Sarutobi, her zaman olduğu gibi çok hızlısın.
Sasuke, tan veloz como siempre.
- Çok hızlısın.
- Eres rápido.
- İri bir adam için çok hızlısın.
Y usted es bastante rápido para un hombre grande. Sí.
Çok hızlısın.
Un hombre rápido.
- Çok hızlısın.
- No tan ráp ¡ do.
Bir kız mı? Çok hızlısın.
No pierdes el tiempo.
Çok hızlısınız, saat nerdeyse 5 oldu. 2 saatten az sürdü. Biraz acele ettiniz galiba.
Caramba, aposte cinco horas y han empleado menos de dos.
McLeod'a haber yetiştirmede çok hızlısın.
Te das mucha prisa para enviarle notas a McLeod.
Çok hızlısın, çok hızlı.
Demasiado rápido.
Çok hızlısın.
Deduce rápido.
Çok hızlısın.
Qué rápido.
Çok hızlısın.
Es muy rápido.
- Gerçekten çok hızlısın.
- Caramba, vas a toda pastilla.
- Çok hızlısın.
- Que rápido...
- Çok hızlısınız.
- Está yendo muy rápido. - Lo tiene?
Sen? Çok hızlısın.
No he comido ni dormido hace días. ¿ Y tú?
Çok hızlısın, MacGyver.
Eres rápido MacGyver.
Vay be! Çok hızlısınız.
Bueno, estuviste rápido.
Çok hızlısın, Hall.
demasiado rápido, Hall.
- Yapamıyorum, çok hızlısın!
No puedo, cabalgas muy rápido.
Beyler şu an çok hızlısınız.
Tus chicos realmente acarrearon el correo fuera de allí.
Ben onların çalışından çok daha hızlı dans edebilirdim.
Bailaba más rápido de lo que ellos podían tocar.
Sizin silah çekmede ne kadar hızlı olduğunuzu çok işittim ve daha hızlısının olmadığını da duydum.
He oído contar demasiadas cosas sobre lo rápido que es con un revólver. He escuchado decir que no había nadie más rápido.
O gölü attığında senin çok hızlı olduğunu anlamıştım,... hem devamlılığın da varmış.
Creía que eras un velocista, pero tienes resistencia.
Çok hızlısın!
¡ Eres rápida!
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
¡ Esa rubia, Marnie, con la que te has casado tan deprisa y ese apresurado viaje de novios! No tuve que oírte decir que no quieres ir a la cárcel para saber que estás metido en líos.
Ve silahınla umulandan çok daha hızlısın.
Y ellos también!
Kusura bakmayın ama çok hızlı yaşamış gibisiniz.
No se ofenda, pero... me parece que Ud. ha corrido en varias carreras.
Önce sırtımdaki ucunu kes sonra da önden hızlıca çek ki canım çok yanmasın.
Primero parte la punta por detrás y luego da un rápido tirón por delante para que no me duela.
Oh, Robin, sen çok cesur ve hızlısın.
Robin, eres tan valiente e impetuoso.
Çok hızlısın.
- Eres rápido.
Çok hızlı olmalısın.
Más que el diablo.
Mars'ın seyrek atmosferinde, kumu uçurabilmek için rüzgârlar çok hızlı olmalıdır ve hızları bazen, ses hızının yarısına yaklaşır.
Para que la arena vuele en esa tenue atmósfera el viento debe acercarse a veces, a la mitad de la velocidad del sonido.
Bu sadece çok yüksek sıcaklıklarda, parçacıkların çok hızlı hareket ettiğinden elektriksel kuvveti uygulayacak zamanı olmadığında gerçekleşir.
Sólo sucede a altas temperaturas. Allí, las partículas se mueven tan rápido que no hay tiempo para que actúe la repulsión eléctrica.
Aç, terlemiş, üşümüş ya da nefes nefese... kalsanız bile çok hızlı olmalısınız.
Puedo hacer que pronto sintáis hambre, calor, frío o incluso que os sintáis exhaustos.
Çok çok hızlı gidiyoruz, hız sınırı yokmuş varsayalım.
Estamos manejando muy rápido porque no hay límites de velocidad.
- Çok hızlısınız.
Es muy rápida.
Şimdi çok hızlı konuşmalısın.
Ahora habla rápidamente.
O köprünün yıkılmış olduğunu bilen tek kişi de sensin. Acil durum telefonu çalışmıyor. Bu tren alın yazısına doğru çok hızlı bir şekilde ilerliyor.
y solamente Ud. es quien sabe... que el puente se ha derrumbado y que no funcionan las comunicaciones... y que el tren va tan rápidamente hacia su destrucción... que sólo tiene tiempo para recorrer el tren hasta el último vagón.
Çünkü sınırı çok hızlı geçmemiz gerekecek.
Porque vamos a tener que cruzar la frontera, ¡ Rápido!
Bazı Almanlar, oradakilerin bazıları Ukraynalılar ya da diğerleri işi daha hızlı yapmamız,.. ... yığınları sırtlarımızda elbise, ayakkabı ve diğer pek çok eşyanın üst üste istiflendiği ana binaya taşımamız için bağırmaya ve bize vurmaya başladılar.
Unos alemanes y otros que se encontraban allí, unos ucranianos, comenzaron a gritar, a golpearnos para que cargáramos más rápido los paquetes sobre la espalda, y aún más rápido hacia la plaza central, donde había enormes montones
Çok hızlısınız.
- Qué rápido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]