Çok kolaydı traduction Espagnol
871 traduction parallèle
Çok kolaydı, değil mi?
Bastante fácil, ¿ no?
Çok kolaydı.
- No. Fue fácil.
Hayatta her şey senin için çok kolaydı.
Todo ha sido demasiado fácil para ti.
- Çok kolaydı.
- Fue fácil.
Dümeni çok kolaydı.
Qué presto era.
Çok kolaydı, haklısın.
Sí que era presto.
- Çok kolaydı. Dimitrios, Stambulski olayına karışan yabancı ajanlardan biri demeniz yeterliydi.
En el momento en que mencionó el hecho de que Dimitrios era uno de los agentes extranjeros en el caso Stambulisky.
Çok kolaydı, değil mi?
Conque un paseo, ¿ eh?
Heyecanları bastırmak gördüğün gibi çok kolaydır.
¿ Ves que fácil es acabar con la inquietud?
Gücün ne olduğunu gördüm. Düşman edinmek gerçekten çok kolaydı.
Pero entondes entendí el poder con que se engulliría al adversario.
Küçük bir evdir ve bakımı çok kolaydır.
La casa es pequeña y muy fácil de mantener.
Açıkçası insanın kendisini zehirlemesi çok zordur çünkü yanlış doz almak çok kolaydır.
Parece que es muy difícil envenenarse porque siempre te equivocas de dosis.
Eke'i bulmak çok kolaydır.
No es difícil encontrar a Eke.
Aslında bu iş çok kolaydır, ama siz yumuşaksınız.
Os habéis vuelto blandos. Pero yo no.
Çok kolaydı.
- Para nada.
Erkek çekici olduğunda ve sen de fazlasıyla öylesin boyun eğmek, dayanmak neredeyse çizmeyi aşmak çok kolaydır...
Y tú lo eres. Terriblemente. Una se deja llevar, se abandona, incluso puede ir demasiado lejos.
Merdivenleri unuttum. Çok kolaydı.
Había olvidado las escaleras.
Bu üç topla oynamak çok kolaydır. Birini düşürmek de çok kolaydır...
Qué fácil es jugar con las tres pelotas... y qué fácil perder una de ellas.
Ki bu çok kolaydır.
Eso es lo fácil.
Çok kolaydı, gerçekten. Mantarları gün ağarırken topladım.
Ha sido fácil, he recogido los champiñones al amanecer.
Bu tür bilgileri vermek her zaman çok kolaydır.
Ese tipo de información es fácil de dar.
Bu tuzağa düşmek çok kolaydır.
Tendría una vida muy fácil.
- Çok kolaydı.
- Suave como el terciopelo.
Çok kolaydı.
Era fácil.
Altı yıl önce de iş çok kolaydı.
Hace seis años también lo era.
Çok kolaydı.
Fue muy fácil.
- Çok kolaydır. Göstereyim mi? - Evet.
Es fácil. ¿ Puedo?
Evet, ama çok kolaydı.
- Ha sido demasiado fácil.
Zirvede olduğunu sanmak çok kolaydır.
Es fácil estar en la cima.
- Makam yutturmak çok kolaydır.
- El poder es fácil de tragar.
Çok kolaydı.
Muy fácil.
Öldürmek çok kolaydır.
Es muy fácil matar.
Taşıması kolaydı, çok kolaydı.
no suponía ningún problema.
Onun için herşeye ateş etmeniz çok kolaydı.
Es sencillo matar a quien te parezca
Bu mu çok kolaydı?
¿ Eso fué facil?
Eskiden çok kolaydı. Çünkü kardeşimin tek tutkusu pastalardı.
Antes era fácil decidir, porque mi hermana tenía una pasión, los pasteles.
Çok kolaydır.
¡ Es fácil!
Dinle Johnny, çok kolaydı. Asıl sen dinle aptal.
- Mira, Johnny, fue fácil.
Bir görüntünün bir ya da birden çok kişiye geçişi duygusal açıdan bağımlı insanlarda daha kolaydır.
Transmisión de una imagen a otra persona, .. emocionalmente cercana. Es un fenómeno bien establecido.
Haritada size göstermek çok daha kolaydır.
Es más fácil que te muestre en el mapa.
Ay'a ulaşmak zannettiğinden çok daha kolaydır.
Llegar a la luna es mucho más fácil de lo que crees.
Birinin adını gazetede yayınlatmak, uzak tutmaktan çok daha kolaydır.
Es más fácil publicar un nombre que evitar que salga.
Bunu duyduğuma sevindim ama bazı şeyleri başlatmak durdurmaktan çok daha kolaydır.
Es muy agradable oír eso, pero algunas cosas... se empiezan más fácilmente de lo que se terminan.
Bir kadını ele geçirmek kolaydır. Ama sonra pek çok problem.
Unirse con una mujer es algo fácil, lo difíicil viene después.
Bask bölgesi Asturias'a komşu olduğu için burada iç savaşın başlatılması çok daha kolaydı.
Para las provincias vascas, vecinas de Asturias, los comienzos de la guerra civil fueron bastante fáciles.
Kadınlar kolaydır. - Aynen, çok daha kolay.
Qué bien, las mujeres son más fáciles.
# C.I.A. için çalışmak çok daha kolaydı.
Era más fácil trabajar para la CIA.
Önderliği bir insanda görüp de tanımak,.. ... açık ve herkes tarafından anlaşılacak bir dille tanımlamaktan çok daha kolaydır.
Es mucho más fácil reconocer a un líder... que definir el liderazgo en términos claros y universales.
Hem çok sağlıklı hem de yemesi kolaydır.
Es muy saludable, y al niño le gusta mucho.
Önlükle etrafı toplamak çok daha kolaydır!
Es mucho más fácil limpiar la casa así.
- Çok kolaymış. - Evet kolaydır.
Es fácil.
kolaydı 20
kolaydır 22
çok komiksin 151
çok kötüyüm 33
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
kolaydır 22
çok komiksin 151
çok kötüyüm 33
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok kibar 31
çok küçük 77
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok kötü kokuyor 16
çok kötü hissediyorum 33
çok karanlık 65
çok kötü görünüyor 21
çok korktum 176
çok kötü bir şey oldu 27
çok küçük 77
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok kötü kokuyor 16
çok kötü hissediyorum 33
çok karanlık 65
çok kötü görünüyor 21
çok korktum 176
çok kötü bir şey oldu 27