Ama bu çok önemli traduction Français
399 traduction parallèle
İşini böldüğüm için özür dilerim canım. Şu haline bak. Ama bu çok önemli.
Désolée de te déranger, papa, mais c'est important!
Kusura bakmayın, zorla girmiş gibi olduk... - Ama bu çok önemli ve biz... - Bir dakika.
Navré d'insister, mais c'est très important!
- Ama bu çok önemli.
- Mais c'est important.
Çok özür dilerim. Ama bu çok önemli.
Désolé, c'est important.
- Ama bu çok önemli. - Koskoca bir Som.
C'est le roi des saumons...
Yazılar benzeşiyor ama bu çok önemli değil.
Il y a une ressemblance... mais ça ne signifie pas grand-chose.
- Ama bu çok önemli.
- C'est important.
Niyetim özel yaşamınıza burnumu sokmak değil, ama bu çok önemli.
Excusez mon indiscrétion... mais c'est important.
Bilmiyorum, ama bu çok önemli ve zamana ihtiyacım var.
- Je ne sais pas. Mais c'est si important, et j'ai besoin d'un peu de temps.
Umarım beni af edersiniz ama bu çok önemli.
Pardonnez-moi, mais c'est très important.
Ama bu çok önemli.
Mais c'est très important.
Ama bu çok önemli.
- Mais il a dit que... - Bill, je ne...
O Hristiyan bir aziz gibi. Ama bu çok önemli.
Ah oui, l'homme est un grand chrétien... mais c'est pour quelque chose d'important.
Dinle. Ben tamamen senden yanayım. Ama bu çok önemli bir iş.
Ecoutez, je suis entièrement de votre côté, mais c'est un emploi très important, et je ne peux pas vous garder.
Çok ilginç, komiser, ama bu çok önemli bir mesele.
Intéressant, mais l'affaire est très grave.
Eski acılarını canlandırmak istemiyorum ama bu çok önemli.
Désolé de te rappeler ces tristes souvenirs, mais c'est nécessaire.
Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum ama bu çok önemli.
Je sais que ça ne sera pas commode, mais c'est très important.
Evet hortumla biraz ileri gittim ama bu çok önemli.
J'y suis allée un peu fort, c'est vrai, mais maintenant, c'est sérieux.
Bu duvar listede yok. Üzgünüm, efendim, ama bu çok önemli.
Désolée, monsieur, mais c'est très important.
- Ama anne, anlamalısın. - Bu çok önemli.
Mais c'est important!
Sizi bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim Bay Madeleine ama çok önemli bir durum söz konusu. - Nedir?
Je suis désolé de vous déranger à cette heure, Monsieur Madeleine... mais j'ai un devoir - un devoir urgent.
Ama o : "Hayır, Anna, bu çok daha önemli bir şey." dedi.
Je lui ai dit "Merci Flo." Enfin, M.Ziegfeld veux-je dire.
Ama bak, bu benim için çok önemli.
Tu vois, c'est extrêmement important pour moi.
Çok tatlısın. Ama bu hiç önemli değil.
C'est gentil, mais ça m'est égal.
Teşekkür ederim Martha ama bu durum doğum günümden çok daha önemli.
Ce n'est pas seulement mon anniversaire. C'est celui de notre mariage.
Bunu garanti ediyorum. Ama birbirimize güvenmemiz gerekir. Bu çok önemli!
Mais, euh, nous devons avoir confiance l'un en l'autre, c'est le plus important.
Bu işi Hoyle'ın yöntemine göre yapmayı isterim Dave ama Joyce benim için çok önemli.
Je veux suivre la théorie de Hoyle. Mais, Joyce est très importante pour moi.
Özür dilerim ama bu benim için çok önemli.
Je suis désolée, mais c'est si important pour moi!
Biliyorum Lou. Ama az önce bir şey öğrendim. Lou, Lou, bu çok önemli.
Je sais, mais je viens de lire une chose très importante.
Bu meselenin çok önemli olduğunu bildirmişlerdi... ama Venüs gezegeni?
J'ai été informé que tout ceci été lié à quelque chose d'énorme Mais la planète Vénus?
Bu duruşmalar bizim için çok önemli, ama mümkün olduğu kadar hızlandırmak daha gerçekçi olur.
On ne peut plus revenir en arrière, mais il me paraît préférable d'accélérer les débats.
Tereddüt içindeyim ama bu çok önemli.
C'est important!
Bize bulduğun bu yer çok büyük, çok önemli, ve sana hep minnettar olacağım, ama açgözlülükten işi kaybetmeyelim.
C'est un très gros coup et je te remercie, mais ne risquons pas tout en en voulant trop.
Zalim olmaya çalışmıyorum, beni anlıyorsun değil mi? Ama biliyorsun... Bu, hayatta kalmamız için çok önemli.
Je ne veux pas être cruel, tu sais, mais tu connais une chose importante pour notre survie.
Küçük bir şirket bu Bert, ama çok önemli.
C'est une petite entreprise, mais de grande importance.
Özür dilerim Ellie ama bu çok önemli.
C'est très important.
Bak tatlım, rol yüzünden çok meşgul olduğumu biliyorum ama bu önemli.
Je sais que je suis préoccupé par mon rôle, mais c'est important.
Bu doğru efendim ama pek çok önemli diplomat, sizin ülkenin..... en nefret edilen insanı olduğunuz konusunda diretiyor.
C'est ce que vous dites mais nombre de diplomates prétendent que vous restez l'homme le plus ha.i. de l'état.
Bu kadar geç saatte geldiğim için üzgünüm ama sizinle çok önemli bir mesele üzerinde konuşmamız gerekiyor.
Désolé de venir vous voir si tard, mais j'aurais quelques mots à vous dire... à propos d'une affaire très importante.
Müzik arkeologlarının bu alanı... önemli bulduklarını sanmıyorum, ama çığır açıcı çalışmalarımın... zengin bir hasat topladığı çok verimli bir alandır.
Un domaine que les archéologues musicaux ne trouveraient probablement guère gratifiant, et pourtant un domaine fertile, que mon travail de pionnier a su faire abondamment fructifier.
İşte bu yüzden ona bizden bahsetmemen çok ama çok önemli. Onun için çok büyük bir şok olur.
C'est pourquoi il est très, très important que vous ne lui parliez pas de nous.
Ama öyle değil. Bu çok önemli.
Mais ce n'est pas ça.
Seni zor duruma düşürdüğümü biliyorum Teğmen ama bu işi tek başıma başarmama imkan yok. Bacağımdan yaralıyım ve bu görevde yapılmalı çünkü çok önemli.
Je comprends tout à fait, mais je ne pense pas pouvoir agir seul... à cause de ma jambe, et cette mission est de 1re importance.
Bu konuda çok, çok üzgünüm Lisa ama bu benim için çok önemli.
J'en suis désolé, Lisa. C'est très important pour moi.
Ama bu, paradan çok daha önemli.
C'est plus important que l'argent.
Öyle olsaydı en önemli randevumu kaçırıyor olurdum. Tüm bu görevim süresince sana çok ama çok minnettarım.
Sans toi, je raterais mon rendez-vous, le but de ma mission.
Fransız Hükümeti tarafından çok önemli bir dava için tutulmuştu, ama bu davanın bu kadar vahşet içeren sonuçları olacağını öngörememiştim.
Mais je n'avais jamais imaginé que ses conséquences seraient aussi graves.
Tamam, tamam ama bu benim için çok önemli, şahsi bir mesele.
Mais c'est très important pour moi.
Sana inanmak istiyorum. Ama bu işler çok önemli, biliyorsun.
J'eux bien te croire mais c'est important ces choses-la, tu sais bien.
Hislerini biliyorum ama yine de yapmalısın. Bu çok önemli.
Je sais ce que tu ressens, mais il le faut, c'est important.
Pekala İyi Arkadaş'lar, bugünlük İyi Arkadaş Şov'umuz bu kadar... ama bir yere ayrılmayın... çünkü size çok önemli bir İyi Arkadaş... mesajımız var.
Très bien les Bons Gars, c'était notre émission des Bons Gars d'aujourd'hui... mais ne partez pas... parce qu'on a un message très important des Bons Gars... juste pour vous.
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23