Onu biliyorum traduction Portugais
3,025 traduction parallèle
Evet, onu biliyorum.
Sim, eu sei.
Yüzdelik ihtimal nedir bilmiyorum. Sadece çok düşük, onu biliyorum.
Não sei qual é a percentagem, minúscula, eu acho.
Onu biliyorum.
Eu sei disso.
onu biliyorum.
Eu sei disso.
Onu biliyorum, bana başka bilgi lazım.
Eu sei disso. Preciso de outras informações.
Eksik olma, onu biliyorum da sadece...
Obrigado. Eu sei disso, apenas...
Daha oynamadım ama onu biliyorum.
- Não, mas sei como é.
- Onu biliyorum.
- Eu sei tudo sobre isso.
Onu bırakmanın zor olduğunu biliyorum Sarah ama ben ona bakabilirim.
Sei que deve ter sido duro quando o deste, Sarah, mas posso tomar conta dele.
Onu sen araştırdın. - Biliyorum, biliyorum.
Tu investigaste-a.
Ne söyleyeceğini biliyorum ve onu duymak istemiyorum.
Eu sei o que vais dizer e não quero ouvi-lo.
Azimli bir kadından ne olur bilmiyorum ama onu bir öpücüğün yok edeceğini biliyorum.
Eu não sei o que pode tornar-se de tal ambição de uma mulher, mas eu sei que um beijo vai destruí-la.
Beni elinin avucunda oynattığını biliyorum. Basit bir soru sordum. Onu kovdun mu?
Em minha casa, há uma mulher em angústia.
Jonas Franks'ı onu kara defterine yazarken gördüm. Bir şeyler dönüyor, biliyorum.
Todo o mundo sabe que a ideia foi minha e ela ficou ali, a rir-se!
Sinirli falan olduğunu biliyorum,... ama dün olanlar için onu suçlayamazsın. Geçmiş geçmişte kalmıştır.
Delegada, sei que está brava, mas não pode culpá-lo pelo que aconteceu ontem.
Onu nasıl unutturacağımı biliyorum.
Sei como faze para a esqueceres.
Onu istemediğini biliyorum.
Sei que não é isso.
Onu onların öldürdüğünü adım gibi biliyorum.
Fizeram isto com ela. Eu sei que fizeram.
Özeline karşı koruyucu olduğunu biliyorum o yüzden ben de onu belli bir uzaklıktan takip ettim.
Eu sei que ela é protectora da sua privacidade, por isso segui-a a uma distância confortável.
Onu öldürttüğünü biliyorum.
Eu sei que o mataste.
Biliyorum, bu yüzden gidip onu almak zorundayım.
- Ele fez as suas escolhas. Eu sei.
Ve onu sırrını sadece ben biliyorum.
E só eu sei o segredo dele.
Ama artık nasıl göründüklerini biliyorum, onu unutturamaz bana.
Ele gritou comigo. Mas agora já sei o aspecto, e ele nunca poderá roubar-me essa imagem.
Onu bir tür mitolojik koruma canavarı olarak düşünmenin romantik olduğunu biliyorum ama Simon Holmes'u nasıl açıklayacaksın?
- Eu sei que é romântico pensar que ele é uma espécie de monstro protetor mitológico, mas como é que explica o Simon Holmes?
Onu kontrol edemediğini biliyorum.
Eu sei disso e sei que não te consegues controlar...
Hızlı geliştiğini biliyorum, ama istediğim bir şey gördüğümde onu elde etmek için gözünü budaktan sakınmayan biriyim.
Agora, eu sei que ele está se movendo rápido, mas eu sou o tipo de pessoa quando vejo algo que eu quero, eu parar em nada para obtê-lo.
Ben onu sadece namından dolayı biliyorum.
Só o conheço de reputação.
Ben, "Biliyorum. onu yaptık."
Eu disse : "Eu sei, nós temos feito isso.".
Onu bu işe dahil etmemem gerektiğini biliyorum ama kendimi tutamadım.
Eu sabia que não me devia ter envolvido com ele, mas não pude evitar.
Kulağa saçma geldiğini biliyorum ama onu hayal kırıklığına uğratıyormuşum gibi hissediyorum.
Parvo, mas sinto como se estivesse... Como se a decepcionasse e... O amor de uma irmã é...
Ve aklından ne geçirdiğini biliyorum o yüzden çıkar onu kafandan.
E sei o que estás a pensar, então, desiste enquanto estás a ganhar.
- Onu ben de biliyorum.
Está destinado a acontecer.
- Onu özlediğini biliyorum ama...
Sei que tens saudades dele, mas...
Onu tercih ettiğinizi biliyorum.
Sei que gosta dela.
Kardeşim olduğu halde onu örnek alırdım. Benimle gurur duyacağını biliyorum.
Ele era o meu irmão mais novo e sempre tratei dele, sei que ele se ia orgulhar de mim,
O benim onu sevdiğimi biliyor, ben de onun beni sevdiğini biliyorum.
Ele sabe que eu amo-o, e ele ama-me.
Biliyorum ki Bongo burada iyi bir eve sahip ve Burns onu burada asla bulamaz.
eu sabia que Bongo teria uma boa casa, lá e Burns nunca iria encontrá-lo.
- Bak, dinle. Marvin'i özlediğini biliyorum ama resmi giyinilen bir yere onu getiremezdik zaten.
Sei que sentes falta do Marvin, mas era impossível trazê-lo a uma festa de gala.
- Bak, dinle. Marvin'i özlediğini biliyorum ama resmi giyinilen bir yere onu getiremezdik zaten.
Ouve, eu sei que sentes falta do Marvin, mas não podíamos trazê-lo a um evento de fato e gravata.
Bunu sadece ben seviyorum diye istediğini biliyorum. Ki bu gayet hoş. Fakat, ben bugün sen ne yapmak istersen, onu yapmak istiyorum.
Eu sei que estás a sugerir isso para o meu bem, o que é muito querido da tua parte, mas eu quero fazer o que a ti te apetecer... o que eu imagino que seja encomendar comida e ver o "All about Eve"... outra vez...
Sab Than'ın şartlarını biliyorum. Bu şartları reddebilecek miyiz asıl onu merak ediyorum.
Sei dos termos estabelecidos pela Sab Than, o que quero saber é se podemos dar-nos ao luxo de os rejeitar?
Biliyorum ama onu görmedim.
Eu sei, mas não a vi.
Mekanik kalbin buna dayanamaz Fazla ısınır ve patlar, limitlerini biliyorum çünkü onu ben taktım.
Fui eu que te coloquei este relógio, conheço os seus limites
Onu bir kardeş gibi gördüğünü biliyorum. Ama babam kalbine bıçağını soktu.
Sei que ele era como um irmão para ti, mas o meu pai espetou-lhe uma faca no coração.
Annemi hatırlamıyorum ama onu sevdiğimi biliyorum.
Eu não me lembro da minha mãe mas sei que a amava.
Onu tekrar nasıl içeri tıkacağınızı biliyorum.
Sei como colocá-la outra vez na prisão.
Onu göndermemeliydin. - Biliyorum.
- Bem, não devias tê-lo mandado para lá.
Onu hissettin, biliyorum.
Sei que sentiste aquilo.
Onu öldürdüğünü biliyorum.
Eu sei que a mataste.
Yapma! - Bak, onu sevmediğini biliyorum ama...
- Sei que não gostas dele, mas...
Onu kendim kadar iyi biliyorum.
Eu a conheço como a mim mesmo.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
onu bul 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
biliyorum işte 83
onu bul 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84