Before you got here tradutor Turco
505 parallel translation
Do you know that before you got here we wore onion sacks?
Siz gelmeden önce soğan çuvalları giydiğimizi biliyor muydunuz?
He could've taken his key from Swan's pocket before you got here.
O da polis gelmeden anahtarını Swann'ın cebinden almıştır.
Before you got here, she...
Sen gelmeden önce o...
He could have hidden himself before you got here.
Siz buraya gelmeden önce gizlenmiş olabilir.
He died before you got here.
Oldüğünde sen yoktun.
What if I woke up before you got here and called the police?
Ya sen buraya gelmeden önce uyanmış da polisi çağırmışsam?
Well, maybe she left before you got here.
Belki buraya gelmeden önce ayrılmış olabilir.
Listen, surfer girl, the week before you got here... the temperature got above zero for about six minutes.
Dinle, sörfçü kız, Burada olduğundan önceki hafta... sıcaklık, altı dakika kadar sıfırın altına düştü.
If you'll excuse me for just one minute, I wanna finish something I started before you got here.
Bir saniye izin verirsen, sen gelmeden başladığım bir şeyi bitirmek istiyorum.
Dylan and I had a couple before you got here.
Sen gelmeden Dylan ile bir çift aldık.
Son, I had no idea this wouldn't be done before you got here.
Evlat burası sen gelmeden tamamlanmış olmalıydı.
I'll drop this fuckin'hammer on your ass so fast you'll be dead before you got here.
Bu horozu o kadar hızlı düşürürüm ki daha buraya gelemeden ölürsün.
Nathaniel's word's been good on this frontier a long time before you got here.
Nathaniel'ın söylediklerine, daha sizler buralara gelmeden çok önceleri bile itibar edilirdi.
Before you got here, Mr. Orange... was askin'me to take him to a doctor, to a hospital.
Sen buraya gelmeden önce Mr. Orange... kendisini hastaneye götürmemi istedi.
I wanted to have this cleaned up before you got here. That's all right.
Sen buraya gelmeden önce ortalığı temizlemek istedim.
I framed it before you got here. Oh, my God!
Sen gelmeden az önce çerçeveledim.
Before you got here I ran the board.
Siz buraya gelmeden önce tahtayı ben düzenlerdim.
You've got to get dressed and out of here - before they slap a subpoena on you. - A subpoena?
Eline mahkeme celbi tutuşturmalarından önce giyinip buradan çıkmalısın.
He says you got to hightail it out of here... if you want to kiss him good-bye... before he beats it across the border.
Dedi ki, eğer o sınırı geçmeden buradan ayrılıp yanına gitmezsen onu tamamen kaybedeceksin ve bir daha asla göremeyeceksin onu.
Well, Essie, I see you got here before me.
Essie, demek benden önce geldin buraya?
You mean, before I got here Brandon knew we had broken up?
Yani, ben gelmeden önce, Brandon'ın ayrıldığımızı bildiğini mi söylüyorsun?
You've got to get dressed and get out of here before they slap a subpoena on you.
- Mahkeme celbi gelmeden giyinip buradan çıkman lazım.
We've got to get you out of here before they slap a subpoena on you.
Mahkeme emri gelmeden seni buradan çıkarmamız gerek.
You see, three other guys have been knocked off in this same area... ahead of Buckley, before you even got here.
Buckley'den çok önce, sen buraya bile gelmeden... aynı bölgede üç kişi daha mıhlandı.
If you got any squirts around here that want to make a big name for themselves, cool them off before we run into any trouble.
Burada kendine isim yapmak isteyen birilerini görürsen başımız belaya girmeden onları sakinleştir
You say Irene left just before we got here?
Diyorsun ki biz buraya gelmeden hemen önce Irene çıktı?
So, finally, I just got in my car and I drove 80 and 90 and 100 miles an hour... because I was afraid you'd be gone before I got here.
Sonunda arabama atlayıp saatte 80, 90, 100 mille sürdüm buraya varmadan gitmiş olmandan korkuyordum çünkü.
I told you once before, you... ls this all the packing the three of you all got done since I left out of here this morning?
Daha önce söylemiştim, sen... Sabah dışarı çıktığımdan beri üçünüzün açtığı paketlerin hepsi bu mu?
All I can tell you is that she left before I did this morning and she wasn't here when I got back an hour ago.
Size tüm söyleyebileceğim, bu sabah benden önce gittiği ve bir saat önce döndüğümde hâlâ evde olmadığı.
I got here before you.
Buraya senden önce geldim.
You sentimental slobs, before everybody gets falling down drunk, I got a few markers here.
Herkes sarhoş olmadan önce, siz duygusal serserilerin bilmesi gereken bazı notları okuyayım.
Okay, Bensington, I'll give you your keys back, but if you try and take any of these people out of here before I tell you it's okay, you're gonna have more than rats to fight. You got that?
Tamam, Bensington, sana ahahtarlarını geri vereceğim... ama sana olur vermeden önce, bu insanların birini götürmeye... çalışırsan mücadele edecek... çok daha fazla faren olacak, anladın mı?
I was worried this whole place was going to shake apart before you got back here.
Buraya bütün bu yerleri sallamak için geldiğimden endişe ettim.
I was going to give it to you before we came up here here, but... things got so hectic and this is really the first chance we've had to be alone.
Sana bunu daha önce verecektim ama fırsat bulamadım. Geldiğimizden beri ilk kez yalnız kalabildik.
What do you mean "no more"? I've got 3 chips of powdered milk and two kids at home and have been here since the day before yesterday.
Üç tane süt kuponum var ve evde de iki çocuk.
You got here before me just as you said you would.
Tıpkı bana dediğin gibi, benden önce buraya vardın.
Yeah, and you were so effective before we got here.
Evet, ve Siz Buraya Gelmeden Önce Çok Etkiliydiniz..
Thank God I got here before you took any of those awful suicide pills!
Tanrıya şükür ki, sizler şu berbat intihar haplarını yutmadan geldim buraya!
I'd like to help you, but before I can I got to understand what's going on here myself.
Size yardım edicem, ama önce burada neler döndüğünü anlamam lazım
I'm glad you got here before fall, Newt.
Sonbahardan önce burada olduğuna memnunum, Newt.
I gave you money when I got here before.
Geldiğimde sana önce ben para verdim.
No, thank you. I had a falafel before I got here.
Yok, gelmeden önce yemek yedim, sağ ol.
You killed a lot of pilots long before we got here!
Biz gelmeden önce pekçok pilotun ölümüne sebep oldun!
- Gator left... before you got here.
- Bu sefer ne yaptı?
So you've got to get your crew out of here before that happens.
Öyleyse, bu gerçekleşmeden önce, ekibini buradan çıkarmalısın.
And I got here before you.
Ve ben senden önce buradaydım.
I should have known you'd have it all wrapped up before we got here.
Biz buraya gelene kadar her şeyi halledeceğini tahmin etmeliydim.
Here, take this. You've got to get back before it changes its mind.
Bilet fikrini değiştirmeden geri dön.
The reason I'm here is to make sure that you've got nothing to say, before I write it all down.
Hepsini not etmeye başlamadan önce söyleyecek bir şeylerin olmadığını garantilemek için.
Come on, let's go. You go on ahead, but I ain't letting no flying Christmas tree ornament back me up out of here before I do what I got to do.
Ama ben bir yılbaşı ağacı süsünün beni kovalamısına izin vermem işimi yapmadan önce.
I just promised myself that before I got here, I would tell you how I felt.
Buraya gelirken sana hissettiklerimi söyleyeceğime dair kendime söz vermiştim.
before you go 323
before you die 34
before you leave 71
before you know it 193
before you start 24
before your time 20
before you were born 34
before you 99
before you came 20
before you do 63
before you die 34
before you leave 71
before you know it 193
before you start 24
before your time 20
before you were born 34
before you 99
before you came 20
before you do 63
before you say anything 159
before you do that 48
before you answer 25
before you go any further 16
before you ask 33
before you say no 18
before you came here 17
before you say anything else 16
you got here fast 26
before 1084
before you do that 48
before you answer 25
before you go any further 16
before you ask 33
before you say no 18
before you came here 17
before you say anything else 16
you got here fast 26
before 1084