Coast is clear tradutor Turco
358 parallel translation
Coast is clear.
Her şey tamam.
I don't want to see if the coast is clear.
- Bak bakalım güvenli mi?
All right, the coast is clear.
Her şey yolunda. Ortada kimse kalmadı.
Would you mind seeing if the coast is clear?
Kimse var mı, bakar mısın?
I'll see if the coast is clear.
Yol açık mı bir bakayım.
Coast is clear, thank God.
Kıyı boş, Tanrı'ya şükür.
Better let me case the joint first, see if the coast is clear.
Dur da önce salona bir göz atayım, güvenli olduğundan emin olmalıyız.
- The coast is clear?
- Salon güvenli mi?
- The coast is clear.
- Gemi kalkmaya hazır.
Our client says the coast is clear.
Müşterimiz ortam müsait diyor.
As a matter of fact, I've got half an hour to fill in before I'm sure the coast is clear.
Aslına bakarsan, tehlikenin geçtiğine emin olmadan önce, dolduracak yarım saatim var.
- Coast is clear?
- Tehlikenin geçmesi?
The Biffer will give us a signal from the clifftop when the coast is clear.
Vurucu, sahil temiz olduğunda kayalığın tepesinden bize sinyal verecek.
- That she will. "But first," says you, "we'll see if the coast is clear of Flint's men."
"Ama önce," diyorum,... "Flint'in adamları sahilde mi bir bakalım."
We're not coming out until the coast is clear.
Tehlike geçene kadar biz yerimizden kımıldamayacağız.
The coast is clear.
Ortalık sakin.
We'II clean them out, and then we'II scram when the coast is clear.
- Hepsini yürüteceğiz, ortalık sakinleşince de burada tüyeceğiz.
I was only gonna see if the coast is clear.
Koridor boşalmış mı diye bakacaktım!
The coast is clear.
Sahil berraktır.
The coast is clear.
Yol temiz.
I'm checking if the coast is clear.
Sahil güvenliğini kontrol ediyorum.
That's our signal that the coast is clear and he can come over.
Bu bizim sinyalimiz. "Kimse yok, gelebilirsin" demek.
- I've gotta tell her the coast is clear.
- Tehlikenin geçtiğini söylemem lazım.
I have to tell her the coast is clear.
Tehlikenin geçtiğini söylemem lazım.
The coast is clear.
Hiç kimse yok etrafta.
Scoob says the coast is clear.
Scoob boş olduğunu söylüyor.
The coast is clear.
Ortalık temiz.
The coast is clear.
- Tehlike yok.
All right, the coast is clear.
All right, ortalık temiz.
Coast is clear
Ücreti makuldü
See if the coast is clear
Bak bakalım ortalık sakin mi.
Now, listen, Earl, when I rap three times, that means the coast is clear.
Beni dinle Earl, üç defa tıklarsam,... bu ortalık temiz demek. Anladın mı?
- The coast is clear. Come on, girls.
- Burası temiz, gelin kızlar...
You can come back to life now. The coast is clear.
Şİmdi hayata dönebilirsin, etraf sakin.
The coast is clear!
Etraf temiz!
I'm going upstairs to see if the coast is clear.
Ben yukarı çıkıyorum. Etrafa bakmak için.
That's just an old FBI trick, Princess, trying to make us think the coast is clear.
Bu eski bir FBI numarasıdır Prenses, bizi güya güvende olduğumuza inandırıyorlar.
Coast is clear, Freddie.
Ortalık sakin Freddie.
The coast is clear.
Sahil temiz.
"The coast is clear." Do you believe this dialogue?
"Sahil temiz". Bu lafa inanabiliyor musun?
Come on, the coast is clear.
Hadi, sahil temiz.
Looks like the coast is clear.
Ortalık temiz gibi.
The coast is clear, Bozo.
- Ortalık sakin Bozo.
The coast is clear.
- Etraf temiz.
okay, coast is clear.
Tamam, kimse yok.
The coast is clear. Come on in, Ed.
Kimse yok, içeri gel Ed.
The Coast Is Clear!
Ortalık temiz!
- Is the coast clear?
Dışarısı müsait mi?
- Is the coast clear?
- Yol serbest mi?
Is the coast clear?
Ortalık sakin mi?
What's going on? Is the coast clear?
Neler oluyor.Etraf açık mı?
is clear 27
clear 3420
clearly 1747
clearance 26
cleared 26
cleary 58
clears throat 1710
clear your mind 34
clear the table 19
clear your head 52
clear 3420
clearly 1747
clearance 26
cleared 26
cleary 58
clears throat 1710
clear your mind 34
clear the table 19
clear your head 52