English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Hold your position

Hold your position tradutor Turco

249 parallel translation
You hold your position right here, and Jimmy... suppose you pick up Gaby like that, and put her down... right here next to Tony? Now you see, Tony...
Sen tam burada dur, Jimmy ise diyelim ki, Gaby'yi şöyle alıyorsun ve onu indiriyorsun tam şuraya, Tony'nin yanına.
- Otherwise hold your position.
- Aksi halde yerinizde kalιn.
- Hold your position.
- Konumunuzu alın.
- Good. Hold your position.
Pozisyonunu koru.
Hold your position.
Yerinizi koruyun.
Hold your position.
Bay Chekov, tam olarak dur.
The winch will hold your position, OK?
Vinç konumunu koruyacak, tamam mı?
Dallas, hold your position for a minute.
Dallas, bir süre olduğun yerde kal.
Hold your position.
Konumunuzu koruyun.
- Okay, hold your position.
- Tamam, pozisyonunuzu koruyun.
Hold your position.
Pozisyonunuzu koruyun.
Colonel, hold your position.
Albay, yerinizde kalın.
Repeat : Hold your position.
Tekrar ediyorum. * Yerinizde kalın.
( Stockwell ) All right, hold your position, Lieutenant.
Tamam, yerinde kal Teğmen.
Hold... hold your position
Koruyun... konumunuzu koruyun
Unit five, hold your position in the main entrance.
Beşinci birim, ana girişte pozisyon alın.
Hold your position.
Konumumuzu koruyun.
Hold your position, Mr Worf.
Konumunu koru Bay Worf.
Hold your position until backup arrives.
Destek takımı gelene kadar şu anki konumunuzu muhafaza ediniz.
Cmdr Data, hold your position until Rutian medics arrive.
Binbaşı Data, Rutian sağlık ekibi gelene kadar konumunuzu koruyun.
Hold your position until I join you.
Size katılana kadar konumunuzu koruyun.
Try to hold your position without using your arms too much.
Kollarını çok kullanmadan pozisyonunu korumaya çalış.
I want you to hold your position on the extreme left.
En solda pozisyon almanı istiyorum.
Ops to Miradorn ship... please hold your position.
Köprüden Miradorn gemisine, lütfen pozisyonunuzu koruyun.
It is imperative that you hold your position until we finish evacuating the colony.
Biz koloniyi tahliye etmeyi bitirine kadar, pozisyonunuzu korumanız zorunludur.
Grace, hold your position.
- Grace yerini koru. Adamlar ne olduğuna bakacaklar.
63 Romeo, hold your position.
63 Romeo, durumunu koru.
Hold your position...
- Yerinizde kalın...
Hold your position and wait for backup!
Pozisyonunuzu koruyun desteği bekleyin!
Hold your position and wait for my arrival.
Pozisyonunu koru ve gelişimi bekle.
Hold your position!
Pozisyonunuzu koruyun!
Hold your position!
Pozisyonlarinizi koruyun!
Hold your position.
Pozisyonunu koru.
Hold your position.
Rehinelerden hiçbiri serbest bırakılmadı.
- Everybody, hold your position.
Ya sana seçme hakkı vermezsem? Herkes pozisyonunu korusun.
- Hold your position. - Lead ship's closing.
Konumunuzu koruyun.
- Hold your position.
Konumunuzu koruyun.
In what position do you wanna hold your arm? In a sling, I guess.
Kolunu hangi pozisyonda tutmak istersin.Askıda, sanırım.
Some of you, at one time or another, may or may not have had a higher income, but you have never held a higher position of esteem... in the minds of the world or in your own self-satisfaction... than you now hold, knowing what you're doing... about your Father's business.
Bazılarınız şu ya da bu zamanlarda yüksek bir geliri olmuş ya da olmamış olabilir ama insanların zihninde ya da kişisel tatminiyetiniz için çok fazla saygınız hiçbir zaman olmadı. Ama Tanrı'ya hizmet etme konusunda ne yaptığınızı biliyorsunuz artık.
Just keep up, concentrate on your breathing and hold that position.
Nefesinize konsantre olup azimle devam edin sadece.
Does your ministry hold the same position? My ministry has not yet taken a position.
Hükümet başkanımızın yaptığının dışında bir görüşe sahip değildir
Try to hold on to your position.
Koltuğunu kaybetmemeye bak.
- I said... What position could I hold in your "New Order"?
- Diyorum ki Yeni görevinizde ben ne olabilirim?
Your language has no word for the position I'll hold.
Sizin dilinizde, benim konumuma karşı gelen bir sözcük yok.
OUR POSITION, YOUR HONOR, IS THAT WE BE PERMITTED TO HOLD MR. ANTONELLI WITHOUT BAIL.
İsteğimiz, sayın yargıç, bay Antonelli'nin kefalet olmadan tutulmasıdır.
Hold your position.
İkinci kaçak, köprüyü geçti. Olduğun yerde kal!
Tell your people to hold position.
Adamlarınıza yerlerinde kalmalarını söyleyin.
Hold your position.
Yerini tespit etmeye devam edin.
Take off your glasses, back in position... Hold it!
Gözlüklerini çıkar
- ( officer ) Hold your position.
Bekle. Baskın timi, baskın timi, yerinizde kalın.
Hold your legs... like in a Buddha position, grab your ankles to save yourself some discomfort, and, um, we're gonna take it easy- - close your eyes, relax.
Ayaklarınızı tutun... Buda pozisyonu... Topuklardan tutun, daha rahat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]