How could you know tradutor Turco
1,725 parallel translation
How could you know that?
Bunu nereden biliyorsun ki?
How could you know what we're like together?
Birlikteyken nasılız nereden bilebilirsiniz?
How could you know what to expect?
Neler umacagini nasil bilebilirdin?
HOW... HOW COULD YOU KNOW THAT?
nasıl,... bunu nasıl bilebiliyorsun?
How could you know that?
Bunu nereden biliyorsun?
- How could you know?
Şok onu öldürür.
How could you know about that?
Bunu nereden bilebilirsin?
How could you know that?
- Bunu nereden bilebilirsin?
How could you know?
Nereden biliyorsun?
How could you lend money to a man we hardly know?
İyi tanımadığımız bir adama nasıl borç para verebildin?
I don't know how you could even handle them.
Bu şeylere nasıl katlanıyorsunuz, hiç anlamıyorum.
I know how they felt because they report things like... well, you could hold up yourfinger... and you could block out the Earth with your thumb... and it kind of gave them an entire new perspective... of how amazing this little blue marble, the Earth, is... and how precious it is in this vast solar system.
Nasıl hissettiklerini iyi biliyorum. Başparmaklarını yukarı tuttuklarında Dünya'yı tamamen kapatabildikleri ve bu mavi misketin ne kadar muhteşem ve bu büyük güneş sistemi içinde ne kadar değerli bir şey olduğunu söylüyor bu çok değişik bir psikoloji, gerçekten çok etkileyici.
How could you possibly know that by just looking at his dead body? I -
Bunu sadece cesedine bakarak nasıl anlayabildin?
I don't know how you could deal with it.
Sen bununla nasıl başa çıkıyorsun anlamıyorum.
As the case progressed, I was struck... - you know, how could this same man be two different things to two different sets of press?
Ve dava ilerledikçe şuna şaşırdım : ... bir insan iki farklı medya grubu için nasıl iki farklı şey olabiliyordu?
I don't know how I could have missed seeing someone as pretty as you are.
Senin gibi güzel birini nasıl gözümden kaçırmışım.
You know how good he could be.
Ne kadar iyi olabildiğini biliyorsundur.
Um, well... I could understand how a typical heterosexual male might find her aesthetically pleasing, you know.
Her heteroseksüel erkeğin onu hoş bulacağından eminim.
How could you know that?
Bunu nereden biliyorsun? Nasıl bilebilirsin ki?
How could it know what you were going to say £ ¿
Senin ne söyleyeceğini nereden bilebilir ki?
How could you possibly know what my demands are?
Benim isteklerimin ne olacağını nerden bileceksin?
Hey, you know, the Kappa Tau could come and give a kind of... A how-to philanthropy seminar to your sorority.
Biliyor musunuz, Kappa Tau, sizin kardeşliğinize gelip hayırseverlik semineri verebilir.
Anyway, I told him about my fever and my insomnia and my brain problems- - you know, how I can't remember anything- - and he told me he thought I could be at the beginning of menopause.
Her neyse, ateş, uykusuzluk ve beyin problemlerimden bahsettim, biliyorsun birçok şeyi unutuyorum ve bana menopozun başlangıcında olabileceğimi söyledi.
You don't know how many times i wish i could've done that.
Bunu yapmayı kaç kere diledim bilemezsin.
How could you not know a Roche-Bobois couch from a Manutti?
Bir Roche-Bobois kanepeyi bir Manutti'den nasıl ayıramazsın?
How could you not know you had a son?
Bir oğlun olduğunu nasıl bilmezsin?
"Could you put that..." Ah, shit! You know how hard it is to get a dick back in the pants?
"Şunu içeri?" Bir y... ağı pantolona geri sokmak ne zor, bilir misiniz?
how - - how did you know that i was... you actually walked up to a wishing well, dropped a dime, and wished to be invisible so you could spy on women in the shower?
Ben olduğumu nereden... Dilek kuyusuna gittin para atıp görünmez olmayı diledin. Böylece kadınları duşta izleyebilecektin öyle mi?
I know how much this means to you and Davis, and I would love it if the two of you could stop down at Parker Center today so we can catch you up on all the details of the case.
Bunun senin ve Davis için büyük bir anlam ifade ettiğini biliyorum ve bugün ikinizde Parker Center'e uğrayabilirseniz, memnun olurum. Böylece davayla ilgili tüm detayları sizinle paylaşırız.
And speaking frankly, commander, I just don't know how or why you think that i could straighten out this mess for you.
Açık konuşmak gerekirse, Başkomiser bu karışıklığı nasıl ya da neden düzeltmem gerektiğini anlaşmış değilim.
I don't know what - - how could you do this to me?
- Ne diyeceğimi bilemiyorum. - Bunu bana nasıl yaparsın?
How could you not know?
Nasıl bilmezsin?
How could you possibly know the kid was a...
Çocuğun bir kız olduğunu nereden bilebilirsin...
- I don't know how you could.
- Sen nasıl yapıyorsun bilmiyorum.
You know, we can eliminate a lot of these open missing persons Cases if we could just figure out how he met them.
Eğer kurbanları nasıl seçtiğini bulabilirsek, kapanmamış kayıp vakalarının bir çoğunu eleyebiliriz.
How could you possibly know what I'm going through?
Tam olarak neler yaşadığımı nasıl bilebilirsiniz ki?
You know how much money people like Grekowski here waste trying to cheat death, what that money could be used for?
Grekowski gibi biri, ölümü yenmek için ne kadar parasını boşa harcıyor bu paralar nerede kullanılıyor, biliyor musun?
I mean, I don't know how to approach it... Oh, you could.
Demek istediğim, ona nasıl yaklaşacağımı bilmiyorum... ya da sen yaklaşabilirsin.
You know she's right. If we could just get a handle on the cylinder, we could figure out how much tensile strength is needed for these flying wires and how much for the common joints between the glass and filigree. Uh, the glass.
Eğer silindiri iyice anlarsak uçuran tellere ne kadar çekme direnci gerektiğini ve tellerle camın kaç birleşme yeri var anlarız.
I didn't know george maybe as well as I could have. But I do know how much he loved you.
George'u tanımıyorum ama en azından ama şundan eminimki seni çok seviyordu.
You know, if Half-Sack takes his first five fights and looks strong going into the finish, we control how it ends. Could be a huge payday.
Eğer Half-Sack ilk beş dövüşünü kazanırsa ve güçlü görünmeye başlarsa nasıl biteceğini ayarlayabiliriz.
You know what, maybe you could teach your daughter how to use her words and not her fists.
Biliyor musun? Belki kızına yumrukları yerine kelimeleri kullanmayı öğretebilirsin.
Do you know how much easier our life would be if we could just love lotion?
Biz de sadece losyon sevsek, hayat ne kadar kolay olurdu, düşündün mü?
I guess i just didn't understand How you could hand over your trust so easily to people you didn't know.
Anlamadığım şey hiç tanımadığın bir insana nasıl güvendiğin.
You just don't know How could we lose Angel?
Anlamıyorsun Melek'i nasıl kaybettik?
On one hand, it could be really cool, but you know how personal that book is.
Bir açıdan bakınca, gerçekten çok süper bir şey. Ama diğer açıdan bu kitabın ne kadar kişisel olduğunu biliyorsun.
How could he know so much about you?
Senin hakkında bu kadar şeyi nereden bilebilir?
I don't know how you could top last year's gift : a box of your burps.
Geçen senenin hediyesinden daha iyi bir hediye alamazsın eminim. Bir kutu geğirme...
If you could only half know how much I loved him, love him still.
Ona olan sevgimin yarısını bile bilebilseydin, onu hala ne kadar sevdiğimi.
I don't know how you resisted brad with the handprints and the moonlight and the look in his eye which could be love or could be crazy, but either way, it's attention.
Brad'a, ay ışığında o el izleriyle ve gözlerinin içine bakarken ki bu aşk da olabilir, delilik de ama sonuçta ilgidir nasıl karşı koyabildin bilmiyorum.
How could you ever be expected to know such a thing?
Böyle bir şeyi bilmen nasıl beklenebilirdi ki?
how could you know that 53
how could you 802
how could you tell 60
how could you be so stupid 39
how could i forget 203
how could 42
how could i 257
how could you not 37
how could you forget 27
how could you let this happen 67
how could you 802
how could you tell 60
how could you be so stupid 39
how could i forget 203
how could 42
how could i 257
how could you not 37
how could you forget 27
how could you let this happen 67