I always say tradutor Turco
2,200 parallel translation
I always say, until you've brought the gift of life, you're not complete.
Hep hayatının yeteneği sana verilene kadar, tamamlanmamışsındır derim.
That's what I always say.
Bunu bilir bunu söylerim.
Like I always say, some things are better left in the dark.
Her zaman dediğim gibi, bazı şeyleri karanlıkta bırakmak daha iyidir.
Like I always say, some things are better left in the dark.
Hep dediğim gibi, Bazı şeyleri karanlıkta bırakmak daha iyidir.
Well, you know what I always say is, "To think globally, act locally."
Biliyor musun? Ben hep şöyle derim, "Herkesi düşünmek için, bireysel düşün."
Like I always say, the secret to good detecting?
Her zaman dediğim gibi, iyi dedektifliğin sırrı ne mi?
It's like I always say, "If you're going to be a bear..."
Hep derim ya, "Bir işi yapacaksan..."
It wasn't an easy decision, you know, but like I always say, "You gotta make the hay while the sun shines."
Bu kolay bir karar olmadı ama her zaman dediğim gibi "fırsat her vakit ele geçmez."
"Like home but better," I always say.
"Ev gibi ama daha da iyi" derim hep.
But I always say you're a great student.
Ama her zaman harika bir öğrenci olduğunu söylerim.
Like I always say, the family must... Live happily together.
Her zaman dediğim gibi aile birlikteyken mutlu yaşar.
I always say to invite them, but he won't.
Devamlı onları davet etmesini söylerim ama yapmaz.
Measure it twice, cut it once is what I always say.
- Bunlardan fazla var herhalde. - Hep diyorum, kuruyken kes.
But like I always say...
Ama her zaman soyledigim gibi...
Don't you always say "I'd like to throw you over a cliff!"?
Hep kendin demiyor musun "Seni şu uçurumdan atamadık gitti!" diye?
- I'm always pre-coital, Ted.
Her zaman sevişme öncesi dönemde sayılırım Ted.
He was always a shining star. and at some point I became afraid to say the truth.
O her zaman parlayan bir yıldızdı. korkar hale geldim.
You know that thing you always say every time I fight?
Her dövüşümde söylediğin şeyi hatırlıyor musun?
I guess you could say I've always been alone.
Zaten hep yalnızdım da diyebiliriz.
I always wanted to say that.
Hep bunu söylemek istedim.
Leave it be I say. But you... always asking questions.
Unutun gitsin dedim ama sen sürekli soru soruyorsun.
I believe that we should always say "I love you" to the people we love.
Sevdiğimiz insanlara her zaman "seni seviyorum" demeliyiz bence.
Okay, you're not gonna say that thing that women always say... which is I haven't found the right one yet?
Pekâlâ... Yani sen şimdi bana kadınların sürekli söyledikleri şeyi söylemeyecek misin? Doğru kişiyle karşılaşmamışsın.
But they weren't really secrets, I guess, because I always knew what they were thinking.
Ama sanırım pek sır sayılmazlardı çünkü hep ne düşündüklerini biliyordum.
She say I eat al l the time, but she always making me eat.
Sürekli yediğimi söylüyor ama o beni yemeye zorluyor.
I always believe what children say.
Ben çocukların söylediğine daima inanırım.
He'd say the right words, humour me... But I know that you always take my concerns to heart.
Doğru kelimeleri söylerdi, beni güldürürdü ama biliyorum ki sen benim endişelerime samimi bir şekilde cevap veriyorsun.
And I always do what I say and say what I do.
Her zaman söylediğimle yaptığım aynıdır.
I will always speak to you and I don't mind if you don't say anything.
Seninle her daim konuşacağım sen bir şey söylemesen de umrumda değil.
I always wanted to say this.
Bunu her zaman söylemek istemişimdir.
I always loved flowers... and would say odd things
Çiçekleri ve garip şeylerden bahsetmeyi hep sevmişimdir.
I would say that for the last couple of years, what I've been doing is doing what I've always been doing, which is delivering a service for a person who needs it in a way that they need it.
Son birkaç yıldır yaptığım şeyin her zaman yapmakta olduğum şey olduğunu söyleyebilirim. Ki ben de ihtiyacı olan insanlara, ihtiyaçları olduğu şekilde hizmet sunuyorum.
How come you always forget everything I say?
Neden söylediğim her şeyi unutuveriyorsun?
I will always say,'maybe'. "
Hep söylerim "Belki."
- I don't know why you always got to say that.
Neden hep bunu söylersin, bilmiyorum.
Tucker just bought this place, and, uh... you know... Yeah, I'm sure it doesn't look like much to a high-class girl like you, but we've always just had sort of a dream to have our own vacation home.
Tucker evi yeni aldı ve yani senin gibi birinci sınıf bir kız için ideal sayılmaz ama yazlık almak ortak hayalimizdi.
I mean, everyone died! Sadly so. There's always the question with someone who has the glamour image... that, say, Burroughs had or Keith Richards has or Lou Reed has, where they're seen to kind of glamorize using heroin.
Bu üzücü her zaman sorunun cekici imajı olan birisi, ve der ki, Burroughs yapmıştı ya da Keith Richards yapar, ya da Lou Reed yapar, ve eroin kullanımını glamorise ederek eğimliyorlardı.
- I always do what I say.
- Ben sözümü hep tutarım.
But whenever I say stuff like that to you, you always react like I've just awarded you some runner-up prize, and it's not.
Ama ne zaman sana böyle şeyler söylesem sanki sana ikincilik ödülü vermişim gibi davranıyorsun. Ama öyle değil.
It's funny,'cause I always think back to the moment I met you, and then I say...
Bu tuhaf çünkü sürekli seninle tanıştığım anı düşünüyorum ve sonra diyorum ki :
I didn't really know what to make of her, she didn't say much but she always kept me safe.
Aklının yerinde olmadığını biliyordum ama bana zarar gelmesine izin vermezdi.
And now I'm not gonna lie to you and say it's always been easy.
Yalan söylemeyeceğim..... hep kolaydı.
I've always wanted to say something like that.
Hep böyle bir şey söylemek istemişimdir.
And my personality, though exciting and full of surprises... isn't exactly low-maintenance, but... I'll always be honest with you, painfully so.
Popüler değilim ve karakterim, heyecan verici ve sürprizlerle dolu olsa da, idaresi kolay biri sayılmam, ama sana karşı hep dürüst olurum.
You know, I have to thank you, Jean. You always know exactly what to say to me when I lose my way.
Yolumu şaşırdığımda hep ne söylenmesi gerektiğini bilirsin.
You do not always say that, if you see what I mean.
Ama hep böyle söylemiyordunuz, bilmem anlatabildim mi...
You don't have to answer, I just always wanted to say that.
Cevaplamak zorunda değilsin. Hep bunu sormak istemişimdir.
I can always use a little cruet for my potions. I can give you, say, 10 farthings.
İksirlerim için küçük şişeler lazım oluyor.
Something I say or do always seems to mess it up.
Çünkü ne zaman bir şey söylesem ya da yapsam, hep batırıyorum.
Not to say that we always did the right thing in this house we made lots of mistakes but I think that we did make an attempt to tell the truth.
Bu evde her zaman doğruyu yaptığımızı söylemiyorum. Biz de çok hatalar yaptık. Fakat sanırım gerçekleri söylemek için çok çaba sarf ettik.
No, I just want to say I've always felt bad that we had to compete for the same job.
Aslında sadece üzgün olduğumu söylemeye gelmiştim... ama terfi almak için rekabet etmemiz gerekiyordu.
i always win 29
i always knew 40
i always am 29
i always do 187
i always loved you 22
i always think 21
i always knew it 18
i always liked you 33
i always 69
i always will 81
i always knew 40
i always am 29
i always do 187
i always loved you 22
i always think 21
i always knew it 18
i always liked you 33
i always 69
i always will 81
i always have 206
i always forget 34
i always said 16
i always have been 39
i always did 31
i always wondered 20
i always thought 48
sayonara 114
say hello to my little friend 37
say my name 79
i always forget 34
i always said 16
i always have been 39
i always did 31
i always wondered 20
i always thought 48
sayonara 114
say hello to my little friend 37
say my name 79
saying 381
says 221
sayid 267
sayuri 58
say cheese 102
say it louder 17
say hi 185
say something 1124
say it like you mean it 26
say what now 22
says 221
sayid 267
sayuri 58
say cheese 102
say it louder 17
say hi 185
say something 1124
say it like you mean it 26
say what now 22
say it ain't so 28
say your prayers 56
say it again 435
say it out loud 26
say what 525
say something nice 28
says who 419
say your name 29
say something to me 20
say hello 271
say your prayers 56
say it again 435
say it out loud 26
say what 525
say something nice 28
says who 419
say your name 29
say something to me 20
say hello 271