I tell ya tradutor Turco
5,853 parallel translation
But I tell ya, y'all should be careful.
Ama şunu söylemeliyim. Hepiniz dikkatli olmalısınız.
Did I tell ya or did I tell ya?
Sana söylememiş miydim?
- That's it, yeah... Cable's a scam, I tell ya.
- Aynen öyle demek istedim.
Tell Ramona I said goodbye, all right?
Ramona'ya ona veda ettiğimi söyle, tamam mı?
So you're gonna tell me, or I'm gonna shut this come-hole down over possession, intent to sell, and prostitution. Okay?
O yüzden ya söylersin, ya da bu les mekani uyusturucu bulundurmaktan satma niyetinden veya seks isçiliginden kapatirim.
I thought you might want to tell Dr. Edison for his Ghost Killer File, or whatever he's calling it.
Dr. Edison'a onun Hayalet Katil dosyası ya da o her ne diyorsa onun için söyleyebileceğini düşünmüştüm.
I'll tell you what, we can go raid the kitchen for some stale donuts.
Ya da mutfağa birkaç bayat çörek için baskın yapabiliriz.
Your wife was a goddess, Angelo, but I gotta tell ya.
Karın bir tanrıçaydı, Angelo ama sana şunu söylemeliyim.
Tell me and I'll decide whether to kill you and eat you, or not.
Söyle bana ve kararımı vereyim seni öldürüp yiyeceğime ya da yemeyeceğime
If he is there or not, I know he sings, but don't tell anyone.
Burada olsun ya da olmasın, onun şarkı söylediğini biliyorum ama kimseye söyleme.
You know, I just want to talk about how and when you plan to tell Becca about all the shiny, new people in your life.
- Sorun değil. Biliyorsun, sadece Becca'ya hayatına giren parlak, yeni insandan nasıl ve ne zaman bahsedeceğin hakkında konuşmak istiyorum sonra da... sonra da gideceğim, tamam mı?
I... just tell me what it is.
Söyle bana ya ne yaptığını.
Now, what if I was to tell you that I was privy to a new rush?
Ya size yeni bir altına hücum için keşfedilmeyen bir yere gideceğimi söylesem?
I'm bound by god to honor the sanctity of the confession. But I can tell you right now it's not this man.
Günah çıkaranının kutsallığı adına Tanrı'ya karşı bağlılığım var ama bu adamın olmadığını söyleyebilirim.
Tell the Captain not to let anyone touch her before I'm back.
Yüzbaşıya söyle ben gelmeden kimsenin onun yanına yaklaşmasına izin vermesin
Based on this video footage, I can't tell if Finn's theory is correct, and the car exploded before hitting the light pole. Or if it happened on impact.
Bu video kaydına göre, Finn'in teorisinin doğru olduğunu... ve arabanın direğe çarpmadan hemen önce ya da çarptığı anda... patladığını söyleyemiyorum.
I'll tell Joe.
Joe'ya ben söylerim.
Tell Lisa I'll be home after lunch.
Lisa'ya söyle, öğle yemeğinden sonra evdeyim.
I do not know how you want to do. But you have to tell Greta what you did.
Planın nedir bilmem ama yaptığın şeyi Greta'ya söylemelisin.
I don't suppose I got to tell y'all not to reach inside your coats or do anything accordingly stupid.
Ceketinizin cebine hamle ya da aynı derecede salakça bir şey yapmamanızı... -... söylemem gerek yok herhalde.
I swear to God, I couldn't tell if you wanted to rape those tellers or cut them to pieces.
Şu bankacıya tecavüz mü edeceksin yoksa boğazını mı keseceksin bilmiyorum.
I'll tell ya, seeing God in Heaven was just like that time I met Mickey and Donald outside Thunder Mountain.
Tanrı'yla cennette tanışmam Thunder dağında Mickey ve Donald tanışmam gibiydi.
I didn't go to the doctor or anything. But you know when you can just tell?
Doktora falan gitmedim ama insan anlar ya bazen.
So I tell Scott that his dad went back to San Francisco, says he's sorry, but he didn't have time to say goodbye?
Yani Scott'a babasının San Francisco'ya geri döndüğünü üzgün olduğunu ama hoşça kal demek için vakti olmadığını mı söyleyeceğim?
I am not, and if you don't tell me, I will leave.
- Değilim. Anlatmazsan da giderim. Otur ya!
I forgot to tell ya.
Sana söylemeyi unuttum.
I'll tell ya.
Söylesene.
No! Not that I'd tell you if I did now.
Hayır, olsa da söylemezdim ya.
I tell you what - - think very carefully whether or not you want to volunteer.
Gönüllü olun ya da olmayın iyice düşünün.
Tell him, Corrine, or I will.
- Ya sen söylersin ya da ben Corrine.
Tell me, or so help me I'll blow your fucking brains out!
Söyle ya da bana yardım et yoksa beynini dağıtırım.
You're gonna tell me what I need to know or they'll find your body liberated of its skin.
Bana ya bilmem gerekenleri anlatırsın ya da cesedini derisinden "özgür bırakılmış" bir şekilde bulurlar.
I'm just gonna have to tell Monroe it's too dangerous.
Monroe'ya bu işin fazla tehlikeli olduğunu söylemem gerekiyor.
Or I'll just tell him it was your idea.
Ya da senin fikrin olduğunu söylerim.
"Tell Emma I love her."
Emma'ya onu sevdiğimi söyle.
And know that if you tell anyone about this, or Booth is harmed in any way, all the information I have will be used against you.
Şunu bilin, bundan kimseye bahsederseniz ya da Booth'a herhangi bir zarar gelecek olursa elimdeki tüm bilgileri size karşı kullanırım.
You let me tell your story, I'll get you to London.
Hikâyeni anlatmama izin ver, seni Londra'ya götüreyim.
My son may be gone, but he gave his life so I could tell the Savior who you really are, Zelena.
Oğlum ölmüş olabilir ama hayatını, ben Kurtarıcı'ya senin kim olduğunu söyleyebileyim diye feda etti, Zelena.
Look, I don't know what you think is happening here, but I got to tell you, this is not a family in crisis or whatever- - like, at all.
Bak, burada ne olduğunu düşündüğünü bilmiyorum ama sana söyleyeyim bu aile sorunlu falan değil. Ya da her ne diyorsan.
Now, if this thing goes south, I want you to call 911 and tell Joe his old man died as he lived... saving a trainload of people.
isler kötü giderse 911'i ara ve Joe'ya babasinin nasil yasadiysa öyle öldügünü söyle.
Tell Jordania that I'm very surprised.
Jordania'ya çok şaşırdığımı söyle.
Or maybe you think I'll be loud and crass and tell stories about how you used to be a chubby little know-it-all, and then failed the bar three times.
Ya da benim gürültücü ve kaba, insanlara senin şişko ve çok bilmiş olduğunu anlatacağımı ve bar'da üç kez başarısız olduğunu, söyleceğimi düşünmüşsündür.
You want me to lie to Wade? Exactly. Also, if he calls or drops by, can you tell him that I'm in with a patient?
Aynen, ve arar ya da uğrarsa, bir hastayla ilgilendiğimi söyleyebilir misin?
What if I don't tell him?
Ya söylemezsem?
Tell Francesca I'm just trying to live a normal life.
Francesca'ya söyleyin sadece normal bir hayat yaşamaya çalışıyorum.
I hate to tell you, but... you've been serving Hydra all along.
Sana bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor ama başından beri Hydra'ya hizmet ediyordun.
I do, well, I want to tell Kara that I've been reading all of these books trying to find a good love story, and I found one that I want to option Oh, wow! And I want to partner with her to direct it but I'm afraid, you know, that she won't respond well to that.
Bir süredir Kara'ya söylemek istiyordum son zamanlarda birçok kitap okuyup iyi bir aşk hikayesi bulmaya çalışıyorum ve iyi olabilecek bir tane buldum ve yönetmenlik konusunda onunla birlikte çalışmak istiyorum ama buna kötü tepki vermesinden korkuyorum.
However this shakes out, they catch me... I won't tell them anything about you or this place.
Sonuç ne olursa olsun, eğer beni yakalarlarsa seninle ya da burasıyla ilgili hiçbir şey söylemeyeceğim.
And I'll tell the prosecutor you cooperated.
Ve ben de savcıya iş birliği yaptığını söylerim.
Please tell Mr. Nakamoro I have to go.
Lütfen Nakamoro'ya söyleyin, gitmem gerek.
What will I tell Kiara?
- Kiara'ya ne diyeceğim?