Looks like blood tradutor Turco
278 parallel translation
Looks like blood.
Kan gibi görünüyor.
That looks like blood poisoning to me.
Kan zehirlenmesi gibi geldi bana.
That looks like blood.
Kana benziyor.
A man's handkerchief. Looks like blood.
- Bir erkek mendili...
Looks like blood.
Çingene kırmızısı gibi.
- That looks like blood.
- Bu kana benziyor.
- Huh? This looks like blood.
- Bu kana benziyor.
You know. It looks like blood.
Kana benziyor.
Look at that : blood on the blade, but also looks like blood on the handle.
Şuna bak : bıçakta kan var ama kulpta da var.
- Looks like blood.
Kana benziyor.
Looks like blood in the pericardium.
Perikardda kan var gibi
It looks like blood, but it's a sweet thing.
Aynı kana benzer, fakat tatlı bir şey.
Looks like blood.
- Kana benziyor.
- That looks like blood, sir.
- Bu kana benziyor, efendim.
- That looks like blood, sir.
- Kana benziyor efendim.
Looks like blood.
Kana benziyor.
Dude, that looks like blood.
Dostum, kan gibi görünüyor.
It looks like blood, and if it's blood, Tommy, that means you were within feet of Darwin during the beating.
Kana benziyor ve eğer bu kansa, Tommy, bunun manası, Darwin dövülürken sen de oradaydın.
It looks like blood.
Kana benziyor.
Looks like candy. Tastes like candy. But it enters the blood stream as pure alcohol.
Şekerlemeye benzer, şekerleme gibi tadı vardır ama hemen saf alkol olarak kana karışır.
Devil's blood, Taras, it looks like you've raised a coward for a son.
Şeytanın kanı, Taras, görünüşe göre korkak bir oğul yetiştirmişsin.
It looks like a big ball of blood.
Koca bir kan topu gibi.
It looks like water. Don't you people know that blood is thicker than water?
Kan sudan yoğundur, bilmiyor musun?
But this looks more like rust than blood.
Ama sanki kandan çok pasa benziyor.
Looks like it could be blood.
Üzerinde kan var galiba.
Looks more like a laundry list with a blood stain.
Bir çamaşır listesine benziyor. Kanlı. Ama yine de bir çamaşır listesi.
Looks like it's time for another round of blood screenings.
Yine kan taraması yapmanın zamanı geldi sanırım.
Looks like our friend here has been blood running, huh?
Arkadaşımız bir yerlere kan yetiştiriyormuş, ha?
It looks like this blood's from Mrs. Fisher.
Bu Bayan Fisher'ın kanı gibi görünüyor.
Looks like it's time for another spell, Mr. Blood.
Yeni bir büyünün zamanı geldi galiba, Mr. Blood.
Did I,'cause, um, this isn't ketchup. This looks a lot like blood to me.
Çünkü, bu ketçap değil bu bana kan gibi geliyor.
It looks like... blood.
Kana benziyor.
Looks like the victim died instantly- - degree of violence, amount of blood, the wounds...
Şiddetin derecesi, kan miktarı ve yaralara bakılırsa kurban anında ölmüş...
Looks like that drew blood.
Kan oturmuşa benziyor.
It looks like the Blood Cave has begun drawing our energy through the bottom of the mountain.
Görünüşe göre, Kan mağarası enerjimizi Dağların altına doğru... çekmeye başlamış bile!
Cos there's something in your victim's blood that looks like one of those Heirlooms.
Kurbanın kanında, onların aile yadigarlarına benzer bir şey var da.
Looks like the killer may nave stepped in Donna's blood
Katil Donna'nın kanına basmış olabilir.
- Looks like his entire blood volume.
Bütün kanı buymuş gibi görünüyor
Looks like she's gonna try and hatch her blood-sucking little...
Görünüşe göre yumurtasını kırmayı ve kanemici ufak yaratığını...
This looks like an admixture of blood and some sort of clear liquid.
Bu bir miktar kan ile bir çeşit sıvının karışımı gibi.
Looks like dried blood.
Kurumuş kana benziyor.
CSU says condition of her blood at the scene looks like she was attacked minutes before she was found.
Olay Yeri İnceleme, kanlara bakılırsa bulunduktan birkaç dakika önce saldırıya uğramış dedi.
Looks like it's written in blood.
Kanla yazılmış galiba. GEBER KALTAK.
I'll find that bastard, put a bullet in his skull, and see what commie blood looks like.
O adi pezevengi bulacağım kafasına kurşunu sıkacağım ve bir komünistin kanı gerçekten neye benziyormuş göreceğim.
Cordy's blood that we put in you was supposed to break the spell, show you what she looks like.
Büyüyü kırmak için sana sürdüğümüz Cordy'nin kanının onun gerçek yüzünü görmeni sağlaması gerekiyordu.
That's what blood spatter looks like at room temperature.
Oda sıcaklığında kan böyle fışkırır.
I did get a prelim on his blood work... looks like some sort of an organic poison.
Kan tahlilinin ilk sonuçları geldi. Organik bir zehre benziyor.
Looks like you have blood in the joint.
Eklem bağlantı noktasında kanama var.
The plumes are too big, and it looks like big red fountains of blood spurting out of our heads.
Başlıklarımız çok büyük ve başımızdan büyük bir kan çeşmesi fışkırıyor gibi görünüyor.
Looks like they got blood on them.
Üzerlerinde kan var gibi.
It looks like a fist wrapped in blood!
Kana bulanmış bir yumruğa benzer!
looks like 280
looks like you 19
looks like fun 19
looks like rain 22
looks like it 369
looks like it's just you and me 28
looks like you were right 19
looks like mr 28
looks like a 44
blood 1038
looks like you 19
looks like fun 19
looks like rain 22
looks like it 369
looks like it's just you and me 28
looks like you were right 19
looks like mr 28
looks like a 44
blood 1038
bloody 177
blooded 155
bloody mary 53
bloody hell 1276
blood pressure 102
blood type 26
bloody fool 33
blooded murder 40
bloody idiot 27
blood for blood 26
blooded 155
bloody mary 53
bloody hell 1276
blood pressure 102
blood type 26
bloody fool 33
blooded murder 40
bloody idiot 27
blood for blood 26
bloody nora 21
blood everywhere 57
blood is in the water 19
blooded killer 92
blooded murderer 23
looks 103
looks delicious 39
looks nice 49
looks good to me 22
looks amazing 17
blood everywhere 57
blood is in the water 19
blooded killer 92
blooded murderer 23
looks 103
looks delicious 39
looks nice 49
looks good to me 22
looks amazing 17