See you soon tradutor Turco
4,578 parallel translation
- OK, I'm almost there. - See you soon.
- Tamam, birazdan oradayım.
See you soon, buddy.
Görüşürüz Buddy.
I'm not saying "adieu", only "see you soon", Wilhelm.
Ona elveda demiyorum ama yakında görüşürüz Wilhelm.
- I'll see you soon.
- Görüşürüz.
- See you soon.
- Görüşürüz.
All right, see you soon.
Tamam, görüşürüz o zaman.
See you soon, Paul.
Görüşürüz Paul.
See you soon.
Görüşürüz.
I see you soon. Huh?
Yakında görüşürüz.
See you soon
Yakında görüşürüz.
See you soon!
Görüşürüz!
See you soon.
Görüşürüz o zaman.
I'll see you soon.
- Görüşürüz.
Well... I'll see you soon.
İyi, birazdan görüşürüz.
We'll see you soon.
Görüşürüz
I'll see you soon.
Yakında görüşürüz.
- See you soon, I hear?
- Yakında görüşecekmişiz, ha?
And we hope to see you soon.
İnşallah, döndüğümüzde, görüşürüz.
- See you soon.
- Yine bekleriz.
See you soon!
görüşürüz!
Don't worry. We're on our way. See you soon.
Endişelenme, yoldayız, yakında görüşürüz.
- We'll see you soon.
- Yakında görüşürüz.
But I'll see you soon okay?
Ama sonra görüşürüz, tamam mı?
See you soon.
Yakında görüşürüz.
I'll see you soon, Father.
Yakında görüşürüz, baba.
- See you soon, grandpa!
- Seninle biraz konuşabilir miyiz, Michael? - Evet, tabii ki.
I'll come and see you soon, okay?
Yakında seni gelip göreceğim. Tamam mı?
See you soon, I hope.
Yakında görüşürüz, umarım.
- Bye, we'll see you soon.
- Görüşmek üzere.
- See you soon.
- Yakında görüşürüz.
See you soon, Nick.
Görüşmek üzere, Nick.
See you soon.
- Yakında görüşürüz.
I-I'll come up and see you real soon.
Yakında seni görmeye geleceğim.
See, I decided a while back... not to deny myself the simpler pleasures of existence. Particularly, as you so astutely pointed out, we're all gonna die pretty soon.
Bir süre önce varoluşun basit zevklerinden kendimi alıkoymayacağıma karar vermiştim ama sonra sen gelip yakında öleceğimizi söyleyip her şeyi baltaladın.
And I will see you as soon as I can.
En kısa zamanda görüşürüz.
As soon as you get home, you need to see a proctologist.
Eve gider gitmez, bir proktolog görmen lazım.
Let us know as soon as you see anything, okay, sunni?
Bir şey görür görmez haberimiz olsun, tamam mı Sunni?
Soon... you'll see your death in similar eyes.
Çok yakında sende gözlerinde ölümü göreceksin.
Soon... you'll see your death in similar eyes.
Çok yakında sen de gözlerinde ölümü göreceksin.
I promise, as soon as she wakes up, you'll be the first one to see her.
Söz veriyorum, uyanır uyanmaz, onu görecek ilk kişi sen olacaksın.
I hope you get back to see your family soon.
Umarım yakın zamanda aileni görmeye gelirsin.
You'll see for yourself soon enough.
Yakında kendin görürsün.
We'll see you again, real soon.
Tekrar görüşürüz, çok yakında.
So... I'll see you soon.
- Yakında görüşürüz.
See you soon.
- Sağ ol canım.
You'll see, soon you will be a grown-up, and have your place in life.
Yakında bir yetişkin olacaksın ve kendine ait bir yerin olacak.
You're gonna see her soon.
Onu yakında göreceksin.
Soon, you'll see...
- Yakında, göreceksiniz...
So I recommend you see a psychiatrist as soon as you can.
En kısa zamanda psikiyatriste görünmeni öneririm.
I will see you really soon.
Birazdan görüşürüz.
- Hey, I didn't expect to see you guys again so soon.
Selam. Sizi bu kadar çabuk görmeyi beklemiyordum.
see you next time 81
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you on the other side 84
see you thursday 45
see you in a bit 142
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you on the other side 84
see you thursday 45
see you in a bit 142