Shake my hand tradutor Turco
229 parallel translation
If you'll be gracious enough to forgive my rudeness and shake my hand... Then you'll show me that your manners are far better than mine could ever be.
Eğer benim bu kabalığımı affedip elimi sıkarsanız benim hiçbir zaman olamayacağım kadar nazik olduğunuzu göstermiş olacaksınız.
Well, there's plenty who stood on line to shake my hand this morning.
Bu sabah elimi sıkmak için sıraya girmiş bir dolu insan vardı.
Gates, come and shake my hand.
Gates, gel tokalaşalım.
Step right up Shake my hand
# İleri doğru yürü Elimi sık #
Shake my hand
# Elimi sıkın #
Aren't you going to shake my hand?
Elimi sıkmayacak mısın?
Here, shake my hand. "
"Gel, el sıkışalım."
I just wanted to shake your hand, but if you don't want to shake my hand, I'll just say congratulations.
Sadece elini sıkmak istemiştim ama elimi sıkmak istemezsen, tebrikler diyeyim bari.
I don't like people that don't wanna shake my hand.
Benimle tokalaşmayandan hiç hoşlanmam.
I don't dig motherfuckers that don't shake my hand.
Benimle tokalaşmayanı adam yerine koymam.
If you're searching his jock, I'd rather you'd shake my hand first.
Eğer onun şortunu arayacaksan, önce benim elimi sıkmanı yeğlerim.
If he doesn't want to shake my hand, then he doesn't have to.
Eğer o elimi sıkmak istemezse, o zaman zorunda değil.
He's going to shake my hand, he's going to say,
Elimi sıkacak ve şunu söyleyecek :
That's why he didn't shake my hand.
Elimi bu yüzden sıkmadı.
- Shake my hand.
- El sıkışalım.
- Shake my hand, shake my hand.
Bak, ben büyük bir sıkıntının içindeyim!
You're under no obligation to shake my hand.
Elimi sıkma gibi bir zorunluluğun yok.
I go out with this girl three times, she won't shake my hand.
Bu kadınla üç kez çıktım ama elimi bile sıkmak istemedi.
Why the fuck you have to come shake my hand anyway?
Öyleyse neden gelip benimle anlaşma yapmak istiyordun?
Did you not shake my hand on a pact?
Anlaşma üzerine el sıkışmamış mıydık?
Will Churchill even shake my hand?
Hiç Churchill benim elimi sıkar mı?
They're afraid of me and they don't shake my hand.
Benden korkuyorlar elimi bile sıkmıyorlar.
I swear I won't tell anyone. No, it doesn't count until you shake my hand.
Kimseye söylemeyeceğime yemin ederim
- Shake my hand.
- Elimi sık.
Shake my hand, Danny Boy Flynn.
Elimi sık, Danny Boy Flynn.
Shake my hand.
Elimi sık.
You must really have wanted to shake my hand or something else.
Eminim bana dokunmak falan istemişsindir, öyle değil mi?
Shake my hand here.
Burada elimi sık.
He'd shake my hand but wouldn't even see me, you know?
O da elimi sıkardı ama bilirsin aslında görmezdi bile.
And though I can hide my cold gaze and you can shake my hand and feel flesh gripping yours, and maybe you can even sense our lifestyles are probably comparable, I simply am not there.
Soğuk bakışlarımı gizlemeyi başarsam da sizinle tokalaşırken elinizi sıkan eti hissetseniz de ve hatta yaşam tarzlarımızın birbirine benzer olduğunu... zannetseniz de ben aslında orada değilimdir.
They wouldn't even shake my hand.
Cidden, elimi bile sıkmadılar.
You may shake my hand if you like.
İsterseniz elimi sıkabilirsiniz.
Shake my hand.
Elimi sık. İşte böyle.
If I hold out my hand this time, will you shake it, or... will you shoot it off?
Elim bu kez havada kalmaz umarım, onu sıkarsınız..... yoksa bırakacak mısınız?
Then when I come home, I'll walk right up to him, I'll put my hand out for a shake, and when he looks down...
Eve döndüğüm zaman, karşısına çıkarım elimi ona uzatırım, ona tam sarılırken...
Today I'd shake any man's hand, even my own sons'.
Bugün herkesle el sıkışabilirim, oğullarımla bile.
I was first to shake my friend Mattei's hand the morning of the 27th when his helicopter landed.
27 sabahı helikopter yere indiğinde dostum Mattei'nin elini ilk sıkan ben olacağım.
Charlie, shake hands with Tony Amatto, my right-hand man.
Charlie, Tony Amatto'yla tokalaşsana, benim sağ kolumdur.
Not even a hearty hand-shake or a "Shawn, my boy" "how are you?"
Elimi sıkmak, nasılsın demek yok mu?
Anyway, I stood up to shake her hand and suddenly I lost my balance and I fell right into her.
Elini sıkmak için ayağa kalktım ve aniden dengemi kaybettim... -... ve üstüne düştüm.
Like I feel like I want to put my arm around him or shake his hand or something... or get close in some way.
İçimden ellerimi boynuna dolayıp ya da elini sıkıp veya bir şekilde ona yakın olmak geliyor.
I hope to see my friend and shake his hand.
Umarım ki arkadaşımı görüp elini sıkabilirim.
I want to shake the hand of the man who avenged my death.
Ölümümün intikamını alan adamın elini sıkmak istiyorum.
I'd been wanting to give her a flower for a month, but my hand would shake.
Ona her ay için bir çiçek vermeyi istiyordum, fakat elim bir türlü gitmiyordu.
Would you shake my hand again?
- Elimi tekrar sıkar mısınız?
My hand didn't shake.
Elim titremedi.
Well, shake my hand.
Hadi, elini uzat.
But I do my little magic shake, and... now it's in my right hand.
Sihirli el hareketimi yapıyorum ve para şimdi sağ elimde.
And then you do the magic shake. The penny has moved from my pocket... all the way back to the hand it started in.
Sihirli el hareketini yapıyorsun ve para cebimden tekrar sol elime geçiyor.
What I wouldn't give to shake the hand of the jerk that sent her in my direction, huh?
Jane Scott. Onu benim tarafa yollayan öküzün elini sıkmak için neler vermezdim.
If I didn't have to hold my dick'cause I gotta piss, I would shake your hand.
Sıkıştığım için takımları tutmak zorunda olmasam, elini sıkardım.
my hand slipped 21
my hand 150
my hands are tied 129
my hands 129
my hand to god 16
my hands are shaking 22
handsome 790
hand 531
handle 38
hands 577
my hand 150
my hands are tied 129
my hands 129
my hand to god 16
my hands are shaking 22
handsome 790
hand 531
handle 38
hands 577
handy 35
handed 1098
handcuffs 78
handyman 20
handled 28
handles 20
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
handed 1098
handcuffs 78
handyman 20
handled 28
handles 20
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31