So thanks for that tradutor Turco
97 parallel translation
So thanks for that, Dennis.
Bunun için çok teşekkürler, Dennis.
You got me in a lot of trouble there, so thanks for that.
Başımı belaya soktuğun için çok teşekkürler.
And that gives me hope, so thanks for that.
Ve bu bana umut veriyor, o yüzden... Bunun için sana teşekkür ederim.
- so thanks for that.
- bunun için teşekkürler.
So thanks for that.
Bunun için teşekkür ederim.
So thanks for that.
Reiden Gölü.
- So thanks for that.
Ama düzeliyor.
Great, so thanks for that, you fucking bad luck old lady.
Mükemmel, bunun için teşekkürler. Seni yaşlı uğursuz lanet kadın.
So thanks for that.
Bunun için teşekkürler.
So thanks for that.
Bunun için de sağol.
Once again, he'll blame his bitch mother for taking away what his loving father has given him, so thanks for that.
Bir kez daha, sevgili babasının ona verdiği bir şeyi elinden aldığı için kaltak annesini suçlayacak. Teşekkür ederim.
'So thanks for that, Mr President.
Bunun için çok sağ olun Bay Başkan.
So thanks for that.
O nedenle, çok teşekkürler.
I mean, I've been following him for two weeks, and then you lot scooped him up, so thanks for that.
İki haftadır onu takip ediyordum ve siz onu çıkarıp aldınız, bunun için sağolun.
So thanks for that.
O yüzden eksik olma.
So, that's the thanks I get for freeing those political prisoners.
Politik mahkûmları özgür bıraktığım için böyle teşekkür ediyorlar.
So that's the thanks for the pleasures I have given you men?
Sana yolladığım erkekler için bir teşekkür edecek misin?
- We're all so happy that you're healthy again. - All of my friends called me, thanks for not leaving me alone.
Ne güzel şey rastlamak ilk sevdiğine,
That's the thanks I get for trying so hard all these years.
Bunca yıl o kadar çabaladıktan sonra aldığım teşekkür bu.
I've ever had that's come true there's so much more to reach for thanks to you all that I have is... got no voice.
# Sayende, elde edilecek... #... daha çok şey var. # Şimdiye dek tüm sahip olduğum... Anlamı yok.
No, I just wanted to remind you that tomorrow's the big day, so thanks for letting me have my pajama party.
Bu gece Bundy film gecesi var. Sonrada Bundy tuvalet gecesi.
No, thanks. I, uh, actually read for a living, so that's the last thing I want to be doing with my lunch hour.
Hayır, teşekkür ederim. Aslında okumak benim işim. - Yemek arasında yapmak istediğim son şey...
For thou hast been as one, in suffering all, that suffers nothing a man that fortune's buffets and rewards has ta'en with equal thanks. And blest are those whose blood and judgment are so well commingled that they are not a pipe for Fortune's finger to sound what stop she please.
Çünkü sen dertler içinde dertlenmeyen adamdın acı, tatlı bütün cilvelerini ne mutlu o insanlara ki kavala dönmezler feleğin elinde onun dilediği sesleri çıkararak.
Allow me to offer thanks for returning the Tok'ra Jolinar,..... the one who betrayed me, so that I may seek my revenge.
Bana ihanet eden Tok'ra'lı Jolinar'ın dönüşü için teşekkür etmeme izin verin, böylece intikamımı alabilirim.
And I'd just like to say that if it hadn't been for you, Harry and Ron and Hermione, of course I would still be you-know-where so I'd just like to say thanks.
Bir şey söylemek istiyorum. Eğer sen olmasaydın, Harry ve Ron ve tabii Hermione ben hala nerede olurdum biliyorsunuz. Bu yüzden teşekkür etmek istiyorum!
Well, actually, we thought that was implied by the giant clown head on top. Well, uh, tomorrow night, 7 : 00, the auditorium. And, Jim, thanks so much for volunteering to build the sets for us.
Tatlım, bu Bobbi Coker Okul Aile Birliği başkanı.
Thanks, Adam, for that astute insight, but if you don't mind me saying so I think C.J.'s problems here are really subordinate to members of this audience who have actually paid money to listen to your vastly underqualified advice.
- Zekice yorumun için sağ ol Adam. C.J.'in sorunlarının buraya gelip son derece yetersiz tavsiyelerini dinlemek için iyi para veren seyircilerimizinkinin yanında ikincil derecede olduğunu söylememin sakıncası yok herhalde.
He gives thanks for the life he has taken, so that he may sustain the lives of his family waiting for him back in their settlement.
Köylerinde kendisini bekleyen ailesinin yaşaması için aldığı bu cana minnetlerini sunuyor.
I wasn't sure, so thanks for clearing that up.
Ama açıklığa kavuşturduğun için teşekkürler.
White Buffalo Woman brought us the sacred ceremonies so that we could ask for help in our troubles and give thanks for the gifts from Wakan Tanka,
Beyaz Bizon Kadın bize kutsal ayinleri getirdi. Derdimiz olduğunda yardım istememiz ve Wakan Tanka'nın armağanlarına teşekkür etmemiz için.
So Bradley got out of my car. He said, "Thanks for the lift, Ell train"... and that was that.
Ve Bradley arabadan inip, "Bıraktığın için sağol El" diyip gitti.
Thanks for saying that, but asking him to go back to the thing that was the cause of so many problems...
Bunu söylediğin için sağ ol ama bu kadar sorun yaratan bir şeye dönmesini istemek...
Well, thanks for making me feel better, knowing that your screams when the zombies chomp your brains will warn me so I can get away.
Beni daha iyi hissettirdiğin için sen sağ ol. Zombiler senin beynini çiğnerken atacağın çığlıklar beni uyaracak bu sayede tüymüş olacağım.
The design team for the counterfeit bills are all over the world, so that hasn't been a problem thanks to the net.
Sahte banknotlar için oluşturulan ekip dünyanın dört bir yanındaki kişilerden kuruldu.
Thanks for pulling that proposal together so fast.
Bu teklifi beraberce çabucak getirdiğin için sağol.
Most wives are married to their husbands, as we're being so accurate tonight. Dads, wives, Will's battery. Thanks for that.
Kocalarıyla evli çoğu kadın... bu gece altını çizdiğin gibi Will'in değil... babanın pili derdi, teşekkür ederim.
Thanks for the sentimentality, That was so hideous that no one would take it seriously.
Duygularınızı paylaştığınız için teşekkürler. Ama o kadar korkunçtu ki, kimse sizi ciddiye almadı.
Thanks, no thank you for laying your petty, bourgeois anxiety on top of my already profound anger and disappointment over losing something that means so much to me!
Sağ ol gerçekten. Bu denli önemsediğin için. Bu denli kızgınlığım ve hayal kırıklığıma karşı burjuvazi endişen inan çok anlamlı oldu.
Thanks so much for everything at that meeting last week.
Geçen hafta toplantıda yaptığın herşey için çok teşekkürler.
And thank you so much for coming out tonight, and thanks to Riviera Magazine for bestowing upon me this... this wonderful honor that I...
Riviera dergisine de bana bu ödülü verdiği için teşekkürler...
Thank you for the food and the friends, and thanks for the rain today, so that Adam will stop grumbling about the droughts.
Yiyecek için, dostlar için teşekkür ederim. Ve bugünkü yağmur için teşekkür ederim. Böylece, Adam kuraklıktan yakınmayı keser artık.
He thanks her for having the strength to give him a better life, but... ironically, he realizes that she herself has become a robot, so he kills her.
Ona daha iyi bir yaşam sağlamak için gösterdiği cesareti anlıyor ama ne gariptir ki annesinin de bir robota dönüştüğünü fark ediyor,.. ... ve onu öldürüyor.
So that I can remember to give thanks for all the blessings bestowed on me.
Böylece bana bahşedilen tüm güzellikler için şükredebilirim.
Hey, thanks for helping out last night. That was so awesome.
Dün gece bize yardim ettigin için çok tesekkürler, harikaydi.
And Ms. Sullivan, thanks so much for that set-up.
Bayan Sullivan, pas için çok teşekkür ederim.
It does mean a lot, because you have to understand I'm gonna confront you and most men would run from that, so thanks for being here.
- Çok mühim çünkü seni kendinle yüzleştireceğimi anlamış olmalısın ve pek çok erkek bundan kaçardı. O yüzden buraya geldiğin için sağ ol.
So thanks for bringing that up. I appreciate it.
Bunu bana hatırlattığın için teşekkürler.
And, uh, thanks again for, uh... Being so prudent with respect to that young man's horrific death and the circumstances surrounding it.
Ve tekrar teşekkürler genç adamın korkunç ölümüne saygılı, tedbirli olduğun ve şartları çevrelediğin için.
" So thanks for that.
Bunun için teşekkür ediyorum.
Thanks again for the stock tip. That was just so...
Borsa tüyosu için tekrar teşekkür ederim.
So thanks... for contracting the one condition that makes me do something I hate.
Bu yüzden sağ ol. Nefret ettiğim şeyi yaptıracak tek koşulu oluşturduğun için.
so thanks 67
thanks for that 300
for that matter 510
for that 365
for that reason 51
so that's it 702
so they say 128
so that's how it is 38
so there you go 70
so then 361
thanks for that 300
for that matter 510
for that 365
for that reason 51
so that's it 702
so they say 128
so that's how it is 38
so there you go 70
so then 361
so there 102
so they 27
so that's it then 31
so this morning 16
so there's that 85
so there i was 29
so that's good 117
so thank you very much 16
so there we were 17
so there is 17
so they 27
so that's it then 31
so this morning 16
so there's that 85
so there i was 29
so that's good 117
so thank you very much 16
so there we were 17
so there is 17