Some way tradutor Turco
7,850 parallel translation
But they have assured us that we will hear from them in some way within the hour.
Ancak bir saat içerisinde bir açıklama yapacaklarını bildirdiler.
Because he's friendly in some way with Frank's lawyer.
Hakim, Frank'in avukatının bir yerlerden tanıdığıymış işte.
He must have had some way to access its roots.
Kökleri ulaşabilmenin bir yolunu biliyor olmalı.
Michael must have had some way to access its roots.
Michael köklere ulaşmak için bir yol bulmuş olmalı.
I think what you are telling, my lady, are faerie tales - but told, in some way, from the point of view of the faerie himself.
Bence siz peri masalları anlatıyorsunuz Leydim fakat sanki bizzat perinin bakış açısından anlatıyorsunuz gibi.
He's been manipulating people in some way.
İnsanları bir şekilde işliyor.
We need some way to discredit this witness.
Bize tanığın güvenilirliğini azaltacak bir şeyler lazım.
I think she should be there for him in some way.
Bence onun için orada olmalı.
If only there was some way that I could...
Keşke bir yolu olsaydı...
Are you threatening me in some way?
Bu bir nevi tehdit mi?
There must be some way Kristen can prove she didn't do it.
Yapmadığını kanıtlamanın başka bir yolu olmalı.
There has to be some way to figure things out.
Bu işe çözüm bulmanın bir yolu olmalı.
I wish there was some way to fix it, but there's not.
Keşke düzeltmenin bir yolu olsa ama yok.
But, still, there is a way for this deluded Queen to find some redemption.
Yine de, bu kandırılmış Kraliçe'nin günahlarından arınmasının bir yolu var.
But there's got to be some other way.
Ama başka bir çıkar yol olmalı.
I'm just gonna get some coffee on the way out.
- Çıkarken biraz kahve alacağım.
By the way, can we get some bread over here?
Bu arada buraya biraz ekmek alabilir miyiz?
A way for you to walk away from this, and in the process, take with you some very heavy paper.
Buradan çıkman için bir yol.. ... ve bu yolla berâber gelen.. ... oldukça ağır bir kağıt.
This way we can get some sleep.
Böylece biraz uyuyabiliriz.
See the thing is, you can deny culpability all you want, but the way I see it, based on laws of balance, you might as well have dressed your little cupcake in some lace garters, and put her pussy up for auction yourself.
Suçlu olduğunu istediğin kadar.. ... inkar edebilirsin. Ancak benim gördüğüm..
They were way too expensive. I just spray-painted some pigeons white. I don't know if this is a good idea.
çok pahalıydı bende spray ile güvercinleri beyaza boyadım bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum bana güven Bruce çok özel olacak geçektende ona evlenme teklif eden ilk kişinin sen olduğunu mu düşünüyorsun aslında evet
Miss Whelan... If you wouldn't mind some company, I'd be happy to walk part of the way with you.
Bayan Whelan arkadaşlığım sorun olmazsa sizinle yürümekten mutluluk duyarım.
Boss, the people from Medellín just informed me that some guy named Eduardo Sandoval is on his way.
Medellín'deki çocuklar arayıp söyledi Eduardo Sandoval denen herif buraya doğru geliyormuş.
There's got to be some kind of way to get out of here.
Buradan çıkmanın bir yolur olmalı.
Am sure he must be on his way or may have stopped for some fuel perhaps.
Yoldadır ya da benzinlikte durmuştur.
I thought passing motion before this journey will give me some relief on the way but no... it's all hardened inside...
Bu yolculuktan önce, geçici hareketin yolda beni biraz rahatlatacağını düşünmüştüm ama hayır, ama daha da sertleşti.
You had to or they thought you were deviant in some dreadful way but I never liked them.
Mecburdum zaten. Yoksa ürkütücü ve anormal damgasını yapıştırırlardı. Ama hiçbir zaman onlardan hoşlanmadım.
♪ And finally we'll have some fun ♪ ♪ Being nice to someone ♪ ♪ Because that's the Johnny Karate way ♪
Ve en sonunda eğleneceğiz iyilik ederek birisine çünkü Johnny Karate yaptı mı böyle yapar... 1. adım.
If you were just a ding-dong, I would just slap a flag pin on you. I'd pour some Valium down your throat and just shove you behind the podium way upstage.
Eğer aptal sarışının teki olsaydın üstüne bayraklı bir rozet iliştirir, ağzından içeri avuç dolusu sakinleştirici tıkar ve ve sahnenin en arkalarına atardım.
Yeah, some companies do it that way.
Evet, bazı şirketler böyle yapıyor.
I heard the only way out of a full DDL is, like, some huge shock to the system.
DDL'e bürünmenin tek yolunun sisteme büyük bir ani şok vermenin olduğunu duymuştum.
Got some fine-ass looking girls serving drinks in here, by the way.
Burada içki servisi yapacak güzel götlü kızlar ayarladım bu arada.
It's almost like she had some sort of helping hand along the way.
Bunca zaman üzerinde yardımcı bir el varmış gibi.
And in that way... long after we are gone... our smell... our smell will linger... in some... gas station in Toronto, in some office cubicle in Tokyo.
Ve bu şekilde biz gittikten çok sonra kokularımız, kokularımız kalmaya devam edecek bazı Toronto benzin istasyonlarında Tokyo'da bazı ofis hücrelerinde.
Some things there's no good way to do.
Bazı şeylerin iyi yolu yok.
If you're going that way, expect some slowing.
Eğer oradan gidiyorsanız biraz yavaşlayın.
So, as a scientist, you believe the way to understand the universe is through facts and evidence, and now you're counting on some blue chick with a hundred arms to help you?
Eesi bilim adamı olarak evreni gerçek ve kayıtlara dayanarak anlamaya inanıyorsun ve şimdi de yüzlerce kolu olan mavi bir hatuna mı güveniyorsun?
So after Ben Tallmadge made his retreat from our town, some of his men stayed behind to plunder what they could on the way out.
Daha sonra Ben Tallmadge kasabamızdan çekildi. Giderken ne alabildilerse adamlarından bazıları yağmalamak için geride kalmışlar.
I mean, it takes some king-sized balls to take on a guy like Rabbit in a way like that.
Rabbit gibi bir adamın karşısına öyle çıkmak sağlam taşak gerektirir.
I don't even know what that way is, but I'm sure you'll probably make some really shitty art about it.
bu yol nedir bilmiyorum bile, ancak eminim muhtemelen sen bunun hakkında da bombok bir sanat eseri ortaya çıkarırsın.
You've come all this way, why not try some local color?
Bu kadar yol gelmişsin, yerel bir şeyler içsene.
You let some things slide and you look the other way.
Bazı şeylerin geçip gitmesine izin verirsin, başını çevirirsin.
Yeah, I think you guys would have, but, either way, it doesn't matter, you know,'cause everything is, uh, as it should be, so let's grab some drinks.
Ama her halükârda ne olduğu önemli değil. Çünkü her şey yolunda. Hadi içki içelim.
When I'm on my way home, I'll pass a bum. I take a balloon with some champagne in it, lob it out and bean him.
Evime giderken de bir dilenciye denk gelirsem içi şampanya dolu bir balonu alıp, kafasına fırlatıp üstünde patlatırım.
I guess he had some people that didn't like the way he handled himself sometimes.
Sanırım bazı insan babamın işleri yürütme tarzından hoşnut değildi.
You on your way? Wade, i think that we need some time away from each other.
- Wade bence biraz birbirimizden uzak durmalıyız.
Look. I'm sorry, I did- - Some things don't work out the way you planned them, okay?
Üzgünüm ama her şey planladığınız gibi gerçekleşmez.
I mean, this is, this is someone who has become way more sophisticated than just slapping on some cover-up.
Yani bu kadın tek bir vuruşu değil artarda vuruşları saklayacak kadar ustalaşmış makyajında.
Um, some of your mail mysteriously found its way into my mailbox.
Postalarından bazıları gizemli bir şekilde posta kutuma girmenin yolunu bulmuşlar.
And there is no better way to say I'm ready, okay, than some hard nipples just staring at you.
Hazır olduğumu bundan daha iyi gösteremem. O kalkık meme uçları yeterli.
Which means, at some point, the scale has to tip one way or the other.
Bu da demek oluyor ki bir aşamada, terazide bir taraf ağır basacak.
wayne 745
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way better 36
way too long 22
way down 31
way mirror 27
way trip 38
way back 82
way tie 16
way out 21
wayward pines 19
way i see it 33
way too long 22
way down 31
way mirror 27
way trip 38
way back 82
way tie 16
way out 21
wayward pines 19
way i see it 33
way street 165
some shit 16
some tea 50
some things never change 79
some water 72
some coffee 46
some other time 241
some people 166
some days 109
some of them 141
some shit 16
some tea 50
some things never change 79
some water 72
some coffee 46
some other time 241
some people 166
some days 109
some of them 141
some guys 22
some guy 83
some time 40
some money 21
some say 34
some people say 21
some help 17
some more 41
some of it 85
some time ago 41
some guy 83
some time 40
some money 21
some say 34
some people say 21
some help 17
some more 41
some of it 85
some time ago 41