English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Stay with him

Stay with him tradutor Turco

1,503 parallel translation
Then why didn't you stay with him?
Madem öyle, neden onunla inmedin?
Why didn't you stay with him? If he is a genius.
Madem müthiş biri neden onunla kalmadın?
Rousseau, you stay with him.
Rousseau, sen onunla beraber kal.
You were the one who told me to stay with him until he got used to it here.
Buraya alışıncaya kadar ona eşlik etmemi isteyen sizdiniz.
- You stay with him.
- Sen onunla kal.
Klein is sulking, stay with him.
KIein surat asıyor, onunIa kaI.
You take her away and I'll stay with him.
Onu uzaklaştır ve ben onunla kalayım.
Sebastião wants me to stay with him.
Sebastião onunla kalmamı istiyor.
I have to stay with him till the deal's over
İş bitene kadar onunla kalmak zorundayım.
'Please let me stay with him for the rest of my life.' I prayed every day and night.
"Lütfen, hayatımın geri kalanını onunla birlikte geçireyim," diye gece gündüz dua ettim.
Not knowing where to take Tick, Bod let Tick stay with him.
Adamı nereye götüreceğini bilmediği için onunla kalmasına izin verdi Pod.
I'll stay with him.
Onunla kalacağım.
Stay with him, Eric.
Yanlarından ayrılma Eric.
Stef, you stay with him.
Stef, Onunla kal.
I know if I had a kid, I'd want to do everything I could to stay with him.
bir çocuğum varsa bilirim, Onunla kalmak için herşeyi yapmak isterdim.
- Stay with him, Travis.
- Onu takip et, Travis.
He wants me to stay with him all weekend...
Bütün hafta sonu onunla olmamı istiyor bu yüzden bunu yapamayacağım.
Stay with him.
Yanında kal.
Stay with him.
Onunla kal.
You're not gonna stay with him? Right?
Onunla kalmaya devam etmeyeceksin değil mi?
Now, you have to stay with him until we find someone who can I.D. Him.
Onu teshis edecek birini bulana dek yanında kalmalısınız.
Stay with him.
İzlemeye devam et.
- Stay with him.
Onunla kal.
Well, with a brother like him, I guess I can understand why you'd say that... But if you really hate him that much, you don't have to force yourself to stay with him.
Ee... sanırım ben öyle düşünmüşüm ama ondan hoşlanmıyorsan, onunla birlikte olmamalısın.
I WANT TO STAY WITH HIM!
Onunla kalmak istiyorum!
PLEASE LET ME STAY WITH HIM!
Lütfen onunla kalmama izin ver!
Stay with him, understand?
Onun yanında kalın, anlaşıldı mı?
Stay with him!
Oradan ayrıIma!
You stay with him!
Ona yakın dur!
Stay with him!
Ona yakın dur!
My sister will stay with him whenever I'm not here.
Burada olmadığım sürece kız kardeşim kalacak.
Just try to stay with him.
Sadece onunla kalmaya çalış.
I'll stay with him, Father. Just in case.
Onunla kalacam, Peder.
- You gonna stay here with him?
- Onunla mı kalacaksın?
She could stay here with him wait it out.
- Onunla burada kalabilir, diğerlerini görür.
Can you stay with him?
Onunla kalabilir misin?
Your tales about your stay with the noble savages will have him drooling at the mouth.
Soylu yerlilerle geçirdiğiniz günlere dair hikayeleriniz ağzını sulandıracaktır.
I want him to stay with her.
Onunla kalmasını istiyorum.
They refused to stay the execution. If Sloane dies, any chance I have of finding my sister dies with him.
Sloane ölürse, kardeşimi bulma şansım da onunla birlikte ölür.
I entered into a relationship with Bomani at the insistence of the CIA, who forced me to partner with him so I could stay close to The Covenant.
CIA'in ısrarıyla Bomani'yle bir ilişki kurdum. Mutabakat'a yakın kalmam için beni onunla ortak olmaya zorladınız.
I thought he could use a change of scenery, so I sent him to stay with relatives.
Hava değişimi iyi gelir diye düşündüm. Bu yüzden akrabalarının yanına gönderdim.
I can't stay the night here with him.
- Geceyi burada, onunla geçiremem.
He's so happy with himself the way he is... and I want him to stay that way.
Halinden çok ama çok memnun... ben de onun öyle kalmasını istiyorum.
The news will probably kill him and believe me, the guilt from that will stay with you a lot longer than Haley ever will.
Bu haber onu öldürür ve inan bana bu vicdan azabı senin peşini Haley'den daha fazla takip eder.
I can stay here and write about my life... or I can go with him and live my life.
Kalıp hayatım hakkında yazabilirim, ya da onunla gidip yaşayabilirim.
My pathetic need to compete with you clouded my judgment or I never would have let him stay in New York.
Sürekli kararlarımı eleştirdiğin için seninle yarışma ihtiyacım olmasa New York'ta kalmasına hayatta izin vermezdim. Hazır olmadığını biliyordum.
They wanted you to stay on CeIenk with the option of killing him?
Onu öldürme seçeneği dahilinde, onunla temasta kalmanı istediler.
Let him stay with me.
Yanımda kalsın.
Okay, just stay with him.
Onunla kal.
Henry, stay with him.
Henry, onunla kal.
Sorry, Pooja. You can stay here if you wish to. But he'll have to leave I'll go with Adi. lt'll be a test not just for him, but for me too
özür dilerim, Pooja. sen burada kalabilirsin ama o bugun gidecek ben adi ile gideceğim onu bu durumda yalnız bırakamam iyi. hadi, Adi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]