That night tradutor Turco
31,530 parallel translation
Price wanted to hold an event that night to announce my position.
Price, yeni poziyonumu duyurmak için bir etkinlik düzenlemek istedi.
You were tending the bar that night.
O gece bara doğru eğilmiştin.
I remember because the cops were asking every one of us questions about that night, and like I told them... cleaned up my station, and I went home.
Ne olduğunu hatırlıyorum çünkü polisler hepimize, o geceyle ilgili sorular soruyordu ve ben de onlara çalışma alanımı temizleyip eve gittiğimi anlattım.
So you visited her house that night...
Öyleyse o akşam hanımefendinin evine gittiniz.
So... the real SBK was the body I saw dragged down the stairs that night.
Yani gerçek Gümüş Zil Katili, o gece merdivenlerden sürüklenişini gördüğüm cesetti.
Little did we know, none of us would get much sleep that night.
Az çok anladığımız kadarıyla, hiçbirimiz uyuyamayacaktık
- Dana told me that night.
- Dana o akşam bana söyledi.
Sheri, was anyone else at the house that night?
Sheri, dün gece evde başka biri var mıydı?
How about you tell us one thing you remember from that night, Sheri?
O geceden hatırladığın bir şeyi anlatmaya ne dersin Sheri?
When the guards came for me that night, I cut their eyes out and left them for my step-mother to find.
O gece muhafızlar üzerime geldiğinde gözlerini çıkarttım ve üvey annemin onları bulmasını bekledim.
That night in Barcelona, you came to bed wearing nothing but my blue tie.
Barselona'daki o gece, sadece mavi kravatımla yatağa girdin.
He claimed he found the missing cufflink that night and agreed to return it to the President's son for a price.
Bulduğunu iddia etti. O gece kol düğmesi eksik Ve geri vermeyi kabul etti Başkanın oğlu
So Lincoln agrees to meet Kipling later that night to exchange the money for the cufflink.
Yani Lincoln karşılamakta anlaştı O geceki Kipling Kol düğmesi için para değişimi yapmak.
And the thing that gets me is, she did call that night.
Beni bitiren şey ise o gece beni araması.
Our lives were ruined that night.
O gece hayatlarımız yerle bir oldu.
- Mr. Forrest... so many lives were ruined that night.
Bay Forrest o gece birçok kişinin hayatı alt üst oldu.
And the guest list that night was limited.
O geceki davetli listesi sınırlıydı.
There were a total of 30 people here that night.
O gece toplamda 30 kişi vardı.
You have a dream, and now you're questioning if I feel bad about what I did that night?
Bir rüya gördün,... ve şu an o gece yaptığım şey için kötü hissedip hissetmediğimi mi sorguluyorsun? !
But I feel horrible about what happened that night, and for your information, the guy that I hit is fully recovered right now, and I'm still in here paying for this shit.
Ama ben o gece olanlar hakkında berbat hissediyorum, ve bilgin olsun, çarptığım adam şu an baştan aşağı iyileşti, ve ben hâlâ burda bu saçmalığın bedelini ödüyorum.
Alison, in one night you saved your brother from a probable arrest, you raised $ 60,000 in arts education, and you looked killer in that dress.
Alison, bir gecede kardeşini olası bir tutuklamadan kurtardın, sanat eğitimi için 60.000 dolar topladın ve o elbisenin içinde muhteşem görünüyordun.
As far as I'm concerned, my only statement to you is that I saw my boyfriend go brainless last night at dinner.
İlgilendiğim kadarıyla, benim tek ifadem, sevgilimi gördüm düşünmeden onunla yemeğe gittim.
Marla told us that she heard you come in at 3 : 00 a.m. last night...
Marla dün sabahın üçünde döndüğünü duyduğunu söyledi bize...
Well, I don't know about that, but I'll tell you, I can't sleep at night.
Pekala, bunun hakkında bir şey bilmiyorum, ama sana bir şey söyleyeceğim, akşamları uyuyamıyorum.
This time last night, I said to Leonard that I would see him in a couple of days and now...
Bu defa geçen akşam Leonard'a onu birkaç gün içinde göreceğimi söyledim ve şimdi...
Funny thing... is that when we brought you in and we put you in that cell, you lay awake all night.
Tuhaf olansa, seni tutuklayıp o hücreye koyduğumuzda, tüm gece gözüne uyku girmedi.
Garrett put this beside my bed the night that he left.
Garrett evi terkettiği gece, bunu yatağımın kenarına bırakmış.
Now you tell that little bitch I want my money by tomorrow night.
O küçük kaltağa yarın akşama kadar paramı istediğimi söyle.
I hope your journey wrapped up tight into that good and final night.
Umarım yolculuğunuz sıkı sarılır. O güzel ve son geceye.
Moondog Black said that on the air last night.
Moondog Black geçen akşam radyoda söylemişti.
* * * through the hollow glass my fellow travelers, the first grains of the wounded moon are suckered in by Mother Earth's fatal attraction, meaning time is tied and not quite right, and soon will fall that wicked night.
diğer yolcular oyuk camın içindeki kum gibi, the first grains of the yarlı ayın ilk ürünleri dünya ananın ölümcül cazibesine kapılırlar, zamanın anlamı bağlanıyor ki bu pek doğru değil ve yakında o aşağılık geceye düşecek bu nedenle yinede tevekkülün ürkütücü sakinliğini deş,
This is a bird that sings at night only.
Bülbüller gece öterler.
That was last night.
17 NİSAN
I'm gonna need Sarah to confirm that you were home all night.
Sarah tüm gece evde olduğunu doğrulaması gerekiyor.
What's happening right now is that I have proof you paid for sex the night before your appointment to the 9th Circuit Court of Appeals.
Şu anda olan şey 9. Temyiz Mahkemesine atanmadan önceki gece seks için ödeme yaptığına dair kanıtım var.
Police confirmed this morning that Sarah Keaton was about to be named their prime suspect in Sunday night's hit and run.
Polis Pazar gecesi vurkaç olayındaki baş zanlının isminin Sarah Keaton üzerinde durulduğunu teyit etti.
Just know if Ms. Gilcrest ever ends up spending the night, that it was just a very long playdate and nothing inappropriate happened.
Ama olur da Bayan Gilcrest burada kalırsa uzun bir oyun randevusunda olduğumuzu ve aramızda uygunsuz hiçbir şeyin olmadığını bil.
Zombies and vampires and things that go bump in the night?
Zombiler ve vampirler gibi gece insanlara musallat olan şeyleri.
I begged him to take me to Big Night so that we could bond, but instead, he went to D3 :
Birlikte zaman geçirelim diye Big Night'a gitmek için yalvardım ama onun yerine kendi D3 :
These, are, of course, the very monogrammed sleeve buttons worn by President Abraham Lincoln on that fateful night of April 14, 1865, and were later authenticated by the President's own son, Robert Lincoln, in 1922.
Bunlar, elbette, Çok monografik kol düğmeleri Başkan Abraham Lincoln tarafından giyilir 14 Nisan 1865 tarihindeki bu ölümcül gecede,
- No. No, on my first night here, Mr. Gallo bribed a guard so that he could get into my cell, and then he pretended to be my roommate.
Hayır, buraya geldiğim ilk gece Bay Gallo bir gardiyana rüşvet vererek hücreme girdi ve oda arkadaşım gibi davrandı.
Does it have anything to do with the fact that every inmate in there knows that you're an informant, and you'll be lucky to make it through your first night?
Oradaki herkesin senin muhbir olduğunu bildiğin için mi üzüldün? İlk geceyi atlatırsan şanslı olacağın için mi?
When was that? Last night.
- Dün gece.
And that the American government ran off howling in the night like so many coyotes.
Amerikan Hükümeti'nin de çakal sürüsü gibi gecenin karanlığına dağıldığını. Hepsi doğru.
♪ A public enemy That's in the eye of the scope ♪ [reporter] The night of his arrest,
Bir halk düşmanı Herkesin gözündeki yeri Tutuklandığı gece
Shit Stick, huh, you get that girl's number last night? That's right.
Çöp çubuğu dün geceki kızın numarasını aldın mı?
I mean it's one night that every guy in here looks forward to, you know, doesn't want to mess up.
Bu, herkesin dört gözle beklediği, berbat etmek istemediği tek gece.
Maybe that's because I was on the Internet all night trying to find houses for you because I knew that nothing would ever meet your insane specifications.
Belki de hiçbir evin senin çılgın isteklerine uymayacağını bildiğim için tüm gece internette ev aradığımdandır.
Is that what you were doing last night outside of prison?
Dün gece hapishanenin dışındayken de bunu mu yapıyordun?
Harvey paid the doctor because he didn't trust that I would make it through the night in here, and I didn't tell you because I didn't want to put you in a position where you'd have to lie for me.
Hastaneye gittim çünkü Harvey burada sabahı göremeyeceğimi düşündüğü için doktora para verdi. Ben de seni benim için yalan söylemek zorunda kalacağın bir duruma sokmak istemedim.
- I had a dream last night that I didn't have to inform on Kevin anymore, because he killed Rachel in an accident.
- Dün gece bir rüya gördüm, konusu Kevin'ı artık ele vermek zorunda olmadığımdı, çünkü o bir kazada Rachel'ı öldürdü.
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night stand 201
night thing 23
night sweats 22
night night 30
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
night thing 23
night sweats 22
night night 30
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that sounds great 436
that is so sweet 227
that one over there 16
that sounds good 394
that sounds fun 130
that was close 355
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that sounds great 436
that is so sweet 227
that one over there 16
that sounds good 394
that sounds fun 130
that was close 355
that was stupid 112
that way 1811
that is weird 91
that is all 319
that is not true 434
that is good 189
that is not the point 62
that is so cool 125
that is right 117
that was quick 252
that way 1811
that is weird 91
that is all 319
that is not true 434
that is good 189
that is not the point 62
that is so cool 125
that is right 117
that was quick 252