The doctor is in tradutor Turco
525 parallel translation
Surely it is clear to you that in the evidence for the defense the doctor put forward a theory that it was due to the independent activity of the suppressed experience.
Sizin için net olduğu aşikar. Ama savunma makamının deliline bakarak o doktor bir teori öne sürdü. Ona göre bu suç bastırılmış deneyimin bağımsız aktivitesinden dolayı işlenmiş.
Is there a doctor in the stands?
Burada doktor yok mu?
My name is Donald Harvey, doctor of medicine in the service of His Majesty.
Adım Donald Harvey, Majestelerinin hizmetinde bulunan bir tıp doktoruyum.
Standing before you is "The Doctor in Spite of Himself"!
Karşınızda "Kendisiyle çelişen doktorunuz.".
I mean, my dear wife has and much as I dislike discussing it in this hour of our trial I believe the Doctor is right.
Yani, karım doğurdu her ne kadar böyle bir anda bunu tartışmak hoşuma gitmese de bence Doktor haklı.
The doctor is not in.
- Doktor yok.
But according to your theory Doctor Watson, everyone in the village is under suspicion.
Fakat senin teorine göre Doktor Watson, kasabadaki herkes şüphe altında.
Now we will visit the bedroom, which is immediately below us in which you will see the very bed in which Doctor Johnson died.
Şimdi de yatak odasını gezeceğiz. Bu oda hemen altımızda. Orada Doktor Johnson'un öldüğü yatağı göreceksiniz.
If there is a solution to her problem it ought to be in the hands of someone other than a hick doctor.
Eğer Helen'in probleminin bir çözümü varsa o çözümün bir taşra doktorunun ellerinde olduğunu sanmıyorum.
The doctor is a friend of mine and he told me that... he had the impression that the fall was voluntary.
Hastanedeki doktor, ki kendisi arkadaşlarımdan biridir... Michel'in kendisini merdivenlerden... bile bile yuvarladığını düşünüyor.
Is the doctor in his office?
Beni aradığın için teşekkür ederim. Doktor ofisinde mi?
There, all she has to do is throw a lighted match in the doorway... drive on back down the mountain, telephone their doctor... to say that Nathaniel's had a stroke.
Oraya gidip yapabileceğin tek şey, kabine tutuşturmak doktora telefon açarak Nathaniel'in inme geçirdiğini söylemek.
The doctor is concerned. He's up in my room checking.
Üstteki odamda, muayene ediyor.
Is it true, Doctor, that in cases like hers, sometimes the patient becomes quite rational just before death?
Doktor, onunki gibi durumlarda bazan hastanın hemen ölüm öncesi mantıklı olduğu doğru mu?
The serum that private nurse is using in her hypodermic needle, I... I heard the doctor tell her that an overdose would be fatal.
Hemşirenin hipodermik iğneye doldurduğu serum var ya yüksek dozda kullanılırsa ölümcül olacağını doktordan duydum.
That decision belongs to the doctor in charge, who is also the surgeon.
Bu kararı, aynı zamanda cerrah olan, sorumlu doktor verebilir.
You see, the doctor is a friend of mine, so we were very lucky in that respect.
Doktor bir arkadaşım var. O açıdan şanslıydık.
Is there a doctor in the village?
Kasabada bir doktor var mı?
But Doctor, the boy is in his prime.
Ama doktor, bu oğlan zirvede.
- Is the doctor in?
- Doktor içeride mi?
As far as is known, it is at present planned by the Civil Defence that each doctor, working in a forward medical-aid unit, place every casualty into one of three carefully defined categories to determine whether or not that casualty is worth hospital treatment.
Bilindiği kadarı ile, şu anki sivil savunma planları gereği... tıbbi yardım birimlerinde çalışan her doktor... yaralıların tedaviye değer olup olmadıklarına karar vermek için... onları önceden belirlenmiş üç gruptan birine sokmaktadır.
Doctor, what is that extraordinary thing you've got in the TARDIS?
Doktor, şu TARDIS'deki sıradışı şey nedir?
At the close of our symposium Doctor Berankova is going to demonstrate the results achieved in her research.
Şimdi de Dr. Berankova sizlere araştırmalarının sonuçlarını gösterecek.
Is that what I heard you say in the Briefing Room, Doctor?
Duyduğum şey bu muydu, Doktor?
Oh, is the doctor in the habit of doing that?
Doktorun böyle bir alışkanlığı mı var?
This is an article by another doctor who's involved in the work.
Bununla ilgili başka bir doktorun makalesi.
Is there a doctor in the house?
Evde doktor var mı?
And I understand that Harry, crusty old salt that he is, wanted to stay on in the marathon, but the doc says "no," and when it comes to something like this, the doctor's word is law.
Anladığım kadarıyla inatçı, yaşlı denizcimiz devam etmek istiyor. Fakat doktor hayır diyor. Ve böyle bir durumda doktorun sözü kanundur.
Doctor, is the Hippocratic oath no longer taken in the profession?
Artık uzmanlıkta Hipokrat yemini edilmiyor mu, doktor?
Is the doctor there with you, or will I find him in Engineering?
Doktor orada yanında mı yoksa onu makine dairesinde mi bulurum?
Like the doctor, the blacksmith, the carpenter, Mr Figgis is an important figure in this village and, like them, he uses the local bank.
Doktor, demirci ve marangoz gibi Bay Figgis de köyün önemli bir kişisi olup onlar gibi o da yerel bankayı kullanıyor.
The place to look for spooks, my dear doctor, is not in a medical library or in Burke's Peerage, but in a spook book.
Hortlakların aranacağı yer, sevgili doktorum, tıp kütüphanesi ya da Soylular Kitabı değil, hortlaklar kitabıdır.
The Doctor is needed to look after British prisoners in Tobruk.
Doktorun, Tobruk'ta İngiliz tutukluları tedavi etmesi gerek.
That doctor in the white coat said to us, "The race is run."
Ama içerideki beyaz önlüklü doktor bize bütün umutların tükendiğini söylemişti.
Is the doctor in?
Doktor orada mı?
Here it is, 1964, and yet every doctor I know tells me that a certain disease is on its way to becoming an epidemic again, when everybody knows that one shot in the ass'd knock it out.
1964'te, tanıdığım bütün doktorlar bana, bazı hastalık salgınlarının başlamak üzere olduğunu söyledi. Herkesin bildiği ya da bilmesi gerektiği gibi popodan bir iğne hastalığı yenmeye yeter, değil mi?
There is no one in the Pullman but one Greek doctor. Ecco.
Pulmanlarda zaten hiç kimse yok, sadece yunanlı bir doktor.
I think what is in order is for me to pay a little visit on the good doctor und to have a nice, quiet chat.
Bence en iyisi büyük doktorumusa küççük bir siyarette bulunmak ve güsel bir sohhbet yapmakk.
So, what you're saying, doctor... is that even though there's no hope... for the scar tissue to develop... makeup in itself would not be painful... to the patient.
Ee, ne diyorsunuz doktor... yara dokusunun büyümesi için... hiç umut yok mu? Yaranın üzerine makyaj yapmak... hastaya acı verir mi?
In that case, cabbages is just what the doctor ordered.
Bu tür vakalarda, doktorlar lahana önerirler.
Your employer's interests are in the cobalt market, doctor and the high finance of manganese futures.
İş verenin ilgisi kobalt ve manganes pazarıyla ilgili doktor.
The doctor is not in.
Doktor çıktı.
- The doctor's on his boat, but he's just down - down the road, and, uh - and, uh He's - Chalmers is gonna drive down there in his -
Doktor teknesindeymiş ama yolun hemen aşağısındaymış ve Chalmers arabayla oraya gidip...
Is there a doctor in the house?
- Salonda doktor var mı?
Who is the doctor who took over when the woman was brought in?
Kadın buraya getirildiğinde onu alan doktor kimdi?
Oh, my God! Is there a doctor in the house?
Tanrım, doktor var mı?
Is the doctor in?
Doktor içeride mi?
Her young Doctor Killjoy there is just her way of saving face to get back in the bar.
Genç Doktor Oyunbozan, onun bara geri gelmesi için durumu kurtaran birisi.
My duty of the "GENETIX" representative is to warn you, dear Sisters, about the results of humanitarian caprice of our dear "doctor" Berna.
GENETIX'in temsilcisi olarak görevim, sayın kardeşlerim, Sevgili Dr Berna'nın yardımsever kaprisinin sonuçları hakkında sizi uyarmak..
My father speaks very little English doctor, so I trust you will excuse my coming in with him as his health is a matter of the most overwhelming importance to me.
Babam çok az İngilizce bilir doktor. Bu yüzden onunla beraber buraya gelmemi hoş karşılayacağınızdan şüphem yok. Onun sağlığı, benim için çok büyük bir önem arzediyor.
- Is the doctor in her office?
- Doktor ofisinde mi?
the doctor 415
the doctor said 57
the doctors 61
the doctor will see you now 25
the doctor says 25
the doctor's here 23
the doors 46
the door is locked 37
the day 56
the duke 46
the doctor said 57
the doctors 61
the doctor will see you now 25
the doctor says 25
the doctor's here 23
the doors 46
the door is locked 37
the day 56
the duke 46
the duck 18
the day before yesterday 39
the door was open 152
the door is open 55
the day after tomorrow 108
the devil 179
the dog 197
the dress 56
the door is closed 18
the day before 49
the day before yesterday 39
the door was open 152
the door is open 55
the day after tomorrow 108
the devil 179
the dog 197
the dress 56
the door is closed 18
the day before 49
the d 504
the dogs 39
the door was locked 29
the day after 57
the door opened 17
the door 306
the day she died 19
the date 58
the door's open 68
the door was unlocked 33
the dogs 39
the door was locked 29
the day after 57
the door opened 17
the door 306
the day she died 19
the date 58
the door's open 68
the door was unlocked 33