English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Н ] / Не выношу

Не выношу tradutor Turco

364 parallel translation
Я его не выношу.
- Slimane'i midem kaldırmıyor.
Не выношу мерзких насекомых и крыс.
Bit ve kötü kokulardan nefret ediyorum!
Я не выношу шум, когда работаю.
Çalışırken gürültüye dayanamıyorum.
Я не выношу мир по утрам.
Sabahları dünyayla yüzleşemem.
Джонни, я не выношу, когда ко мне прикасается кто-то кроме тебя.
Johnny... Senin dışında birilerinin bana dokunmasına dayanamıyorum.
Не выношу света голой лампочки.
Kaba bir ifade veya davranışa dayanamadığım gibi,..
Если есть что-то, чего я не выношу, так это, когда меня пытаются унизить.
Katlanamadığım tek şey, yapmadığım bir şey için adamın tekinin bana söylenmesidir.
Если и есть что-то, чего я не выношу, то это старые развратники.
Katlanamadığım bir şey varsa, o da yaşlı keçilerdir.
И открыто признаю, что не выношу комнатных собачек кошек и так называемых старых.
Küçük köpekleri, kedileri veya sözde "eski dostları" kabul etmem.
- Не выношу тиранов.
Kabadayılara dayanamam.
Ты знаешь, я не выношу беспорядок
Dağınıklığa katlanamadığımı biliyorsun.
Не выношу таких комбинаций.
Bundan nefret ediyorum.
Юлия, я не выношу слёз.
Julia, ağlama sesi duymaktan hoşlanmıyorum.
'Некоторые фильмы я не выношу.
- Bazı filmlere tahammül edemem.
- Я не выношу этого старого скрягу.
- O yaşlı akbabayı istemiyorum.
Но есть кое-что - Я не выношу девушек, которые не знают, как приготовить обычную чашку чая.
Gerçi şurası var ki doğru dürüst çay demlemekten anlamayan kadınlara katlanamam.
Жалость. Не выношу жалость.
Bundan nefret ederim.
Бедность - это посредственность. я это не выношу.
Çünkü fakirlik sıradanlıktır. Dayanamadığım bu.
Не выношу оперетку.
Operetlere dayanamıyorum.
Не выношу вида этого музыканта!
Şu müzisyeni görmeye dayanamıyorum.
Не выношу отчуждения и молчания.
Sessiz ve mesafeli olmaya dayanamıyorum, Karin.
- Я не выношу этот звук.
- Bu gürültüye dayanamıyorum.
Я не выношу зануд.
Sadece sen çeneni kapamadığın için hata yaptım.
Не выношу всякие булочки.
Tatlı çörekleri hiç sevmiyorum.
" Я не выношу тех, кто живет на пособие, они меня раздражают,
"Zengin olanlara ne ihtiyacım var... " ne de onlara karşı sabrım.
Я не выношу это. Я этого просто не выношу. Я хотела бы...
Böyle şeylerden nefret ediyorum.
Я Швабию не выношу и длинных платьев не ношу.
Orada hiç işim olmaz. Uzun giysiler bana uymaz.
Я не выношу твоих прикосновений. Ты меня...
Bana dokunmanı artık istemiyorum!
Я не выношу насекомых.
Böceklerden nefret ediyorum.
Извини за беспокойство. Но я не выношу, когда меня обвиняют во лжи.
Rahatsız ettik kusura bakmayın... fakat yalancılıkla suçlandım.
Я не хотел тебя обидеть. Я не выношу, когда над тобой издеваются..
Seni kırmak istemedim, sen zorladın.
Я не выношу молчания.
Sessizliğe dayanamıyorum.
Я не выношу своего мужа.
Kocama artık dayanamıyorum.
Не выношу пересудов.
Eleştiriye hiç gelemem.
Не выношу растворимый.
Bu sese yanarkenki o sese dayanamıyorum.
- Не выношу этого!
- Buna dayanamıyorum!
- Я просто не выношу этих домохозяек среднего класса... с их прелестными мужьями и прелестными детьми
Sevimli kocaları ve çocukları olan orta sınıf ev kadınlarını kabul edemem.
Я не выношу людей..
İnsanlara katlanamıyorum.
Я не выношу это!
Buna karşı kayıtsız kalmam!
Не выношу, когда вы так расстраиваетесь.
Sizi böyle üzgün görmeye dayanamıyorum.
Я его не выношу!
Tahammülüm kalmadı!
Не выношу указующих перстов и потрясания кулаками.
Başkalarının suçlanmasına ve sıkılmış yumruklara dayanamıyorum.
Не выношу этого.
Buna dayanamıyorum.
Я не выношу его прикосновения, Пенни.
Açıkçası Penny, bana dokunmasına katlanamıyorum. Neden bilmiyorum ama, katlanamıyorum.
Я этого не выношу.
Bana yalan söyleme.
Я их не выношу.
Ben nefret ederim.
Не выношу заношенные свитера.
Böyle kazak da giymiyordu.
- Не выношу этого. - Извини.
Üzgünüm, üzgünüm.
Не выношу вида крови.
- Bakmaya dayanamıyorum.
Я не выношу этого...
Buna hiç mi hiç tahammül - -
Не знаю, почему, просто не выношу.
Baş ağrıları çekip duruyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]