English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ О ] / Он просто напуган

Он просто напуган tradutor Turco

32 parallel translation
Он просто напуган.
Sadece korkmuş.
Он просто напуган.
- Korkmuştur.
Он просто напуган.
Yalnızca korktu.
Он просто напуган. Он...
Sadece korkmuş.
Он просто напуган, Хоббс.
Sadece korkuyor Hobbes.
Он просто напуган.
Korkmuş.
Он просто напуган.
Sadece korktuğu için.
- Он просто напуган.
- Sadece senin için endişeleniyor, Monica.
Знаешь, может быть он просто напуган?
Belki sadece benden tedirgin olmuştur.
Да он просто напуган.
- O sadece gerçekten korkmuş.
Он просто напуган.
Sadece çok korktu.
Он просто напуган!
Sadece korkmuş!
Ты же знаешь, он просто напуган.
- Sadece korktuğunu biliyorsun değil mi?
Он просто напуган, дорогой.
Sadece korkuyor, bebeğim.
Он просто напуган.
Korkuyor o kadar.
Он просто напуган.
- Biliyorum. O sadece korktu.
Он просто напуган.
Çok korkuyor.
Он просто напуган.
Hayır. O sadece korkuyor.
И он был просто напуган тем, что дальше будут всякие :
Sadece bazı şeyleri benden duymaktan korktuğunu söyledi :
Он был просто напуган.
- Öylesine korkmuş olurdu ki.
Просто он слишком напуган, чтобы рассказать все мне но я думаю, тебе он может открыться.
Konuşmak istiyor, biliyorum, ama benimle konuşmaktan çok korkuyor ama sanırım sana açılabilir.
Он просто был очень напуган, один, и я ничего не сделала.
Çok korkmuştu, yalnızdı ve ben bir şey yapamadım, anne.
— Просто по телефону он... Он был скорее рассержен чем напуган.
Sesi telefonda, korkmuştan çok kızgın gibi geliyordu.
Я не знаю, хотел ли он в нас стрелять, или был просто напуган.
Bizi vurur muydu yoksa sadece korkmuş muydu bilmiyorum.
Он напуган, голоден и просто хочет вернуться домой.
Korkuyor, aç ve eve gitmek istiyor.
Он был просто напуган, а потом...
Korkmuştu...
Он просто немного напуган.
Biraz korktu sadece.
Но полагаю, он был просто напуган.
Ama tahmin ediyorum, Manny'de paniğe kapıldı.
Он был напуган, просто в ужасе.
Korkmuştu, dehşet içindeydi.
Он просто немного напуган.
Biraz korkuyor, o kadar.
Он не просто боялся, он был напуган.
Sadece korkumuyordu, dehşete düşmüştü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]