English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Я ] / Я видел его лицо

Я видел его лицо tradutor Turco

60 parallel translation
Я видел его лицо.
Suratını gördüm. Bembeyazdı.
Когда мы падали, я видел его лицо, оно было такое удивлённое.
Hatırlıyorum, düşerken, yüzünün tam ortasına baktım, çok şaşırmış gözüküyordu.
Я видел его лицо. - Кого?
- Kimi?
Я видел его лицо.
onun yüzünü gördüm.
Я видел его лицо, когда он потерял работу.
İşini kaybettiği zaman yüzünü gördüm.
Я видел его лицо, когда в него попали,
Vurulduğu zaman yüzünü gördüm.
Я видел его лицо.
Yüzünü gördüm.
Я видел его лицо когда он стрелял в меня.
Bana saldırdığı sırada yüzünün kaybolup gittiğini gördüm.
Я видел его лицо, его настоящий облик.
Yüzünü gördüm, yani bunun altındaki gerçek yüzünü.
Боже, я видел его лицо... но не мог остановить его.
Tanrım. Adamın yüzünü görebiliyorum ama bunu durduramıyorum.
А до того я видел его лицо и заметил, что на нем были крошки вокруг рта... с каждой стороны.
Ve daha önceden suratına baktığımda, ağzının hemen kenarında kırıntılar olduğunu fark etmiştim... her tarafında. Sanırım sandviç kırıntılarıydı.
Я видел его лицо!
Ben gördüm.
Я... все смотрю на человека за пианино и... верите вы или нет, но я видел его лицо на обложке старой пластинки.
Yo, yo, yo. Piyano çalan adama dalıp gitmişim sadece ister inanın ister inanmayın ama yüzünü eski nota kağıtlarında görmüştüm sanki.
Сэл, я видел его лицо.
Yüzünü gördüm Sal.
Да, я видел его лицо на фото.
Evet, fotoğraflarda görmüştüm
Я видел его лицо.
Ama yüzünü gördüm.
Я видел его лицо.
- Yüzünü gördüm.
Я не видел его лицо.
- Yüzünü görmedim.
Я его не знаю. Я его даже в лицо не видел.
Adamı tanımıyorum.
Я видел его лицо.
yüzünü gördüm.
Когда я убивал его, я видел твое лицо.
Ve onu öldürdüğümde, senin yüzünü gördüm.
Видел бы ты лицо Карла, когда я всадила топор в его грудь!
Çenesine baltayı geçirdiğimde Carl'ın suratındaki ifadeyi görmeliydin.
А я стоял возле журнальной стойки и видел его лицо!
Ben dergilerin oradaydım. Yüzünü görebiliyordum!
Ты бы видел его лицо, когда я рассказал ему о тренировках, для которых он был выбран.
Program için seçildiğini söylediğimde onu görmeliydin.
Я видел его в лицо.
Yüzünü gördüm.
- Я видел его настоящее лицо.
- Onun gerçek yüzünü gördüm.
Ты бы видел его лицо, когда я сказал, что сдам ему стрелка потом.
Vuranın kim olduğunu anlatınca, yüzünün şeklini görmeliydin.
Я еще и видел его лицо.
Adamın yüzünü gördüm.
Его лицо я не видел, но чёрные парни все одинаковые,..
Yüzünü görmedim, ama hepsi aynıdır.
И я поднял свой палец, чтобы расшибить ему башку, я видел его насекомое лицо, я видел, как он думает :
Onun küçük kafasını ezmek için, baş parmağımı kaldırıp küçük, böcek yüzüne baktığım da aklından geçenleri görebiliyordum, " Ah, ben bir canavar yarattım.
Я видел ее почти столько же раз как и его лицо.
Ben zaten neredeyse yüzünü gördüğümden daha fazla kıçını gördüm.
Было 4 июля 1969 года, когда я в последний раз видел его лицо.
Bu yüzü en son 4 Temmuz 1969'da gördüm.
Ты бы видел его лицо, когда я его целовала.
Onu öpmeye çalışırken yüzünü görmedin.
Я очень хорошо видел его лицо.
Yüzünü çok net görebiliyordum.
Я видел недавно его лицо.
Yakın bir zamanda o yüzü görmüştüm.
Он не знал. Я видел его лицо.
Bilmiyordu.
Я думал только о его пистолете. Ты видел его лицо?
Tüm dikkatimi silahıma vermiş vaziyetteydim ve...
Я видел его истинное лицо.
Gerçek yüzünü gördüm.
Я лишь видел лицо Новаковича, сэр, но вы определенно привлекли его внимание.
Sadece Novakovich'in yüzünü gördüm efendim, ama kesinlikle dikkatini çekmeyi başarmışsınız.
Я знаю его имя, видел его лицо...
Onun adını ve yüzünü biliyorum.
Я видел парня, прямо как ты, разве что его лицо было слегка помято и он был старше... и был одет, как ты!
Yüzünün biraz deforme olması, daha yaşIı görünmesi dışında, aynı sana benzeyen bir adam gördüm ve bunun gibi giyinmişti!
Я видел его лицо.
- Onun yüzünü gördüm.
Я не видел его лицо, но я видел его татуировку.
- Yüzünü göremedim ama dövmesini gördüm.
Хотел бы я, чтобы ты видел его лицо когда я повыдирал ему глаза прямо из головы.
Gözlerini aptal kafasından çıkardığımda yüzünün hâlini görecektin.
Ну, я отключила камеру перед тем, как ты зашел, так что если Перезвон был там до нас, тогда он видел его лицо.
Bunu sen gelmeden hemen önce almıştım. Eğer bizden önce oraya gelmişse yüzünü görmüştür.
Видел ли ты его лицо, когда я... "Где карта Цитрона?"
Ve ben "Cytron kartı nerede?" dediğimde... onun suratını gördün mü?
Потому что я слышал, что он убивает любого, кто видел его лицо.
Çünkü yüzünü göreni öldürürmüş.
Я не видел его, но... С тех пор мне часто снился один и тот же сон, в котором я видел лицо.
Kim olduğunu göremedim ama o zamandan beri sürekli rüyalarımda gördüğüm bir yüz var.
Я не видел его лицо.
Arkası dönüktü.
Я разглядел номерной знак его машины и видел его лицо.
Kahretsin! - Burada dur. - Herkes nerede?
Я не знал его, но лицо, которое видел, было моим.
Yüzünü görene kadar, kim olduğunu bilmiyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]