Я скажу тебе правду tradutor Turco
59 parallel translation
Я скажу тебе правду.
Hayır Mace. Sana gerçeği söyleyeceğim.
Я скажу тебе правду.
Doğruyu söyleyeceğim.
Я скажу тебе правду.
Sana doğrusunu söyleyeyim.
Я скажу тебе правду.
Sana gerçeği söyleyeceğim.
Ладно, Грег, я скажу тебе правду.
Tamam Greg, sana gerçeği söyleyeceğim.
Выключи эту штуковину, и я скажу тебе правду, ладно?
Şu aleti kapat da, gerçeği söyleyeyim.
У тебя нет причин доверять мне ты устал от моих обещаний поэтому я скажу тебе правду.
Bana güvenmek için bir nedenin yok ve artık daha fazla vaat dinlemek istemediğini biliyorum. Bu yüzden gerçeği söyleyeceğim.
Я скажу тебе правду. Но ты подумаешь, что это странно и глупо.
Sana gerçeği anlatacağım ama benim aptal olduğumu düşüneceksin ve kafayı yiyeceksin.
Лекс, мужик... я скажу тебе правду, тебе надо знать правду.
Hey, Lex... Sana gerçeği söyleyeceğim çünkü gerçeği duyman gerek.
Чак, я скажу тебе правду.
Chuck, işte gerçek.
Если я скажу тебе правду, ты останешься?
Sana gerçeği söylersem kalacak mısın?
Я скажу тебе правду, Джесси.
Ama ben doğruyu söylüyorum Jesse.
Но я скажу тебе правду.
Ama sana doğruyu söyleyeceğim.
Мне просто казалось, что если я скажу тебе правду, ты будешь в бешенстве и отчасти напугана.
Eğer sana doğruyu söylersem, çok kızacağını düşündüm. Senden hafif korkuyorum.
Я скажу тебе правду.
Sana doğruyu söyleyeyim mi?
Окей, я скажу тебе правду у меня появилась новая подружка и она может только раз в неделю... что смешного?
Tamam, sana gerçeği söyleyeyim. Yeni bir kız arkadaşım var ve kendisi sadece haftada bir gün çıkabiliyor- - Bu kadar komik olan nedir?
Ладно, я скажу тебе правду.
Dinle, sana gerçeği söyleyeyim.
А... Слушай, ты вроде умная девочка, я скажу тебе правду.
Bak, sen akıllı bir çocuğa benziyorsun, gerçeği söylüyorum...
Я скажу тебе правду.
Gerçeği söyleyeyim.
А теперь я скажу тебе правду, кусок дерьма.
O doğru değil. Sana neyin doğru olduğunu söyleyeyim şerefsiz herif.
Но когда я скажу тебе правду..
Ama sana doğruyu söylediğimde...
Если я скажу тебе правду... Ты мне поверишь? Я...
Doğruyu söylersem bana inanacak mısın?
Потому что знал, что ты никогда сюда не пойдешь, если я скажу тебе правду.
Çünkü gerçeği sana söylersem benimle asla gelmeyeceğini biliyordum.
Я скажу тебе правду!
- Sana doğrusunu söyleyeceğim.
Знаешь что? Я скажу тебе правду.
Biliyor musun, bu konuda ciddiyim.
Сейчас, я скажу тебе правду.
Şu andan itibaren sana doğruyu söyleyeceğim.
Я хотел придумать жалкое оправдание : пожар на кухне или повара переехали, но я скажу тебе правду.
Şimdi mutfak yandı ya da yemek servisçisini otobüs ezdi diye hikaye uydurabilirdim ama seninle bir geçmişimiz var. O yüzden sana karşı dürüst olacağım.
Я растерян. Я скажу тебе правду, но ты должен снять эти обвинения.
Sana gerçeği söylerim ama suçlamadan vazgeçmen lazım.
- Ты не доверяешь мне, не веришь, что я скажу тебе правду?
- Bana güvenmiyorsun yani öyle mi?
Но ты не мой пациент, поэтому я скажу тебе правду.
Ama benim hastam değilsin, onun için sana gerçeği anlatacağım.
Клянусь, я тебе скажу правду.
Yemin ederim sana gerçeği söyleyeceğim.
Я скажу тебе истинную правду о том, что я делала.
Sana ne yaptığım hakkında doğruyu söyleyeceğim.
Хорошо, скажу тебе правду. Я не злюсь.
Pekala, sana gerçeği söyleyeceğim.
Если ты скажешь мне правду, я тоже тебе скажу правду.
Gerçeği söylersen ben de söylerim.
Скажу тебе правду, юный воин - я тоже не знаю.
Gerçeği söylemek gerekirse, küçük savaşçı, ben de bilmiyorum.
Скажу тебе правду, я надеюсь, они это сделают за границей штата.
Federaller uğraşsın.
- я знаю правду, но тебе не скажу.
- Sanırım gerçeği biliyorum. Ama sana söylemeyeceğim.
Сейчас я скажу тебе чистую правду.
Şimdi sana mutlak gerçeği söyleyeceğim.
Ангел, приятель, что бы ни происходило, я тебе скажу правду...
Angel, dostum ne oluyor bilmiyorum ama sana doğruyu söylüyorum.
Я скажу правду, потому что мы тебе врали.
Çünkü sana yalan söylüyorduk.
Что ж, если ты не собираешься говорить мне правду, я скажу тебе. Ок?
Dinle, eğer sen bana gerçekleri söylemeyeceksen, ben söylerim, tamam mı?
Ну, скажу тебе правду, я на самом деле ей не поверил.
- Ona inanmamıştım zaten.
Тогда и я, как друг, скажу тебе правду живо снимай мамино кольцо со своего гигантского колбасного пальца!
Ve arkadaşın olarak sana söylemek zorundayım : Annemim yüzüğünü o koca sosis gibi parmağından çıkar.
Думаю, я просто скажу тебе правду, потому что я бы хотела, чтобы ты для меня сделал то же самое.
Ama sanırım artık nazik davranmayacağım. Doğruyu söyleyeceğim çünkü senden de bunu isterdim.
Я просто скажу тебе правду.
Sadece doğruyu söylemeni isterdim.
Полагаю... Я боялась, что если скажу тебе правду, это изменит твое отношение ко мне.
Sanırım sana gerçeği söylediğim zaman bana karşı hislerinin değişeceğinden korktum.
Скажу тебе правду. Я всегда ненавидел наблюдение.
Doğrusunu söylemek gerekirse, gözlemden hep nefret etmişimdir.
Тебе лучше сказать мне правду, а не то я скажу вышибале, что ты трогал меня за грудь, и он сломает тебе руки.
Bana doğruyu söyle yoksa gidip güvenliğe... -... memelerime dokunduğunu söyler kollarını kırdırırım.
¶ I want love to overwhelm me – Ирзу сказала, что убьет тебя, если я скажу тебе правду.
Irzu sana söylersem seni öldüreceğini söyledi.
Хорошо, слушай, я обещаю, в следующий раз, я разорвусь, но скажу тебе правду. Хорошо.
Tamam.
Я боюсь, что если скажу тебе правду, ты разлюбишь меня.
Sana gerçeği söylersem beni sevmeyeceğinden korkuyorum.
я скажу все 36
я скажу всё 25
я скажу 1959
я скажу ей 222
я скажу тебе позже 17
я скажу так 60
я скажу вам правду 37
я скажу вам 511
я скажу правду 38
я скажу ему 370
я скажу всё 25
я скажу 1959
я скажу ей 222
я скажу тебе позже 17
я скажу так 60
я скажу вам правду 37
я скажу вам 511
я скажу правду 38
я скажу ему 370