Bana gelin tradutor Inglês
434 parallel translation
- İzine çıktığında bana gelin. - Geliriz.
- Bring her to see me on your next leave.
Bir sorunuz olduğunda, sadece bana gelin.
If you have any questions, just come to me.
Onun yerine bana gelin.
Come instead... to me.
- Müfettiş herhangi bir şey bulursanız bana gelin ve kimseye güvenmeyin demişti.
The inspector did say if we found out anything... to go to him and not trust anyone.
Bana gelin.
My place.
Hepiniz bana gelin...
"Come unto me all you- -"
Dışarı çıkın ve kendinize birini bulun ve akşam bana gelin. Oturup birbirimizi ısırırız.
You go out and find your boy, meet me at my place, we'll all sit around and bite each other, huh?
Gece ikide bana gelin.
Come to me at 2.00 o'clock.
Hastaysanız, bana gelin ki, ellerimi size süreyim, ellerim sizleri iyileştirir.
If you are sick, come unto me! And I will lay my hands on you And my hands will make you well.
Çalışma izninizle ilgili sorun olursa mutlaka bana gelin.
If you have any trouble with your permit, come and see me.
Ey yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, size huzur veririm.
Come to me all you that labour and are burdened ;
Ey bütün yorgun ve yükü ağır olanlar, bana gelin. ben size rahat veririm.
Come unto me all ye that labor and are heavy-laden and I will give you rest.
Sorunuz olursa bana gelin.
You got questions, you come to me.
Bana gelin, küçük tatlılarım, farecikler.
Come along, my little dears, my little mice.
Bana gelin.
Come to me.
Lütfen annenle bir gün bana gelin!
Do come home with your mother some other day
Eğer şikâyetiniz olursa bana gelin.
If you have complaints, you come to me.
Perşembe günü bana gelin.
Come to my place on Thursday.
Ve İsa dedi ki "Zayıf ve ağır yükü olanlar bana gelin."
And Jesus said, "Come unto me, all who are weak and heavy laden."
Arkasından, "Sizin için yapabileceğim bir şey olursa lütfen bana gelin." dedi.
"If some time will be able helps it, it comes my house."
Bana gelin, konuşalım bunu. Tamam mı?
Come to my place, and we'll talk it over, OK?
Şimdi bana gelin!
Come to me now
Bir şikayetiniz olursa bana gelin, sizi kapı dışarı edeyim.
You have any complaints, you just come to me, and I'll throw you right out on your ass.
Sorun olursa yine bana gelin.
If there's any problem, come back to see me.
Duş almak isterseniz, bana gelin.
If you want a shower, come to me.
Bana gelin, Golem!
Come to me, Golem!
Bana bir şişe brandy getirin. Olur efendim, böyle gelin.
Bring me a bottle Brandy.
Vernon, bana ne göstermek istiyorsun, damat ve gelin arasında geçen bir parodi mi?
Well, Vernon, what do you wanna show me, a bride-and-groom skit?
Birgün gelin de, bana hayatınızı anlatın.
Come around and tell me the story of your life sometime.
Sabah vaktiniz olunca, çorba için bana yardım için gelin.
Since you have time in the morning, you'll help me with the soup.
Gelin bana katılın Bay Mitty.
Come and join me.
Gelin buraya... Anlatın bana.
Tell me.
Katsumi-san bana Kelley'le evlenip gelin olduğu gün onu nasıl nazikçe öptüğünüzü,.. ... benim küçük arkadaşımı nasıl nazikçe öptüğünüzü anlattı.
And when Katsumi-san told me how gently you kissed her the day she became a bride, how tenderly you kissed my sweet little friend,
Bir sabah beni görmeye gelin. Kitabı da bana getirirsiniz.
Bring the book to me one of these days.
Şimdi bana doğru yürüyün, öne gelin.
Walk towards me, hands out in front.
O zaman gelin ve bana meydan okuyun.
Come then! Challenge me!
Gelin Albay. Verin onu bana.
Come Colonel, give me that thing.
Bana biraz şu elle yaptığınız inanılmaz büyülerden bahsedin haklarında fevkalade hikayeler duydum ama gelin görün ki hiç şahit olmadım.
But tell me now, tell me something... of your miraculous hand manipulations... of which I've heard such wondrous accounts... and yet have never witnessed.
Lew, motoru çalıştıracağım birkaç kişiyi al ve buraya gelin bana destek vereceksiniz.
Lew, I'm gonna run up this engine. Couple of you guys come up here and pull this prop through.
Gelin ve bana uçmayı öğretin.
Come and teach me to fly.
Beni evlenmeye zorla ikna ettiler ve bana korkunç suratlı bir gelin getirdiler.
They talked me into getting married, they brought me a bride you'd be frightened to look at.
Şu andan itibaren, canınızı sıkan bir şey varsa gelin bana anlatın.
From now on, if something's bothering you, come tell me about it.
Gelin ve görün efendim, o zaman bana inanırsınız.
Come and look, sir, then you'll believe me.
Sonra gelin de Bana anayasadan bahsedin. 816.
After all that, you dare come here to talk to me about the constitution?
Bu gelin, geçen gece bana Orly'de ateş etmişti..
That bride shot at me last night at Orly.
Bana bakın, kendinize gelin.
Listen to me, come to your senses.
Theodore, Modeste, gelin ve bana yardım edin.
Theodore, Modeste, come and help me.
Gelin bana.
Come to me.
- Bir gün bana çaya gelin.
You must visit me for tea someday.
"Sorun olursa yine bana gelin."
If there's any problem come back and see me.
Kızlar gelin ve yatak için bana yardım edin.
Girls, come and help me with the bed.
bana gelince 85
gelin 2175
gelin haydi 31
gelin hadi 61
gelin buraya 113
gelin beyler 20
gelin çocuklar 63
gelin lütfen 34
gelin ve alın 16
gelin benimle 49
gelin 2175
gelin haydi 31
gelin hadi 61
gelin buraya 113
gelin beyler 20
gelin çocuklar 63
gelin lütfen 34
gelin ve alın 16
gelin benimle 49
gelini öpebilirsin 45
gelin bakalım 78
gelin bakın 21
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
gelin bakalım 78
gelin bakın 21
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana yalan söyledin 158
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yalan söyledin 158
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21