English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bir içki al

Bir içki al tradutor Inglês

953 parallel translation
- Gel bir içki al.
Join us for a drink.
Bir içki al.
Have a drink.
- Bir içki alır mısınız?
- Thank you.
- Bir içki al.
- Have a stimulant.
- Gel bir içki al.
- Come have a drink.
Git ve kendine bir içki al.
Go buy yourself a drink.
Otursana. - Bir içki al.
Well, sit down.
Kendime Merrick Road'dan bir içki alırdım.
I'd buy myself a soft drink stand on the Merrick Road.
- Bir içki alır mısınız?
- Have a drink?
- Bir içki alır mısınız?
- Do you want a drink?
Bakın, siz bara gidin, kendinize müesseseden bir içki alın.
Look, you guys go out to the bar, get yourselves a drink on the house.
- Evet, onu kovdum.Bir içki alır mısınız?
- Yes, I got rid of him. Have a drink?
Ben bir içki alırım Bob.
I'll have one, Bob.
Bart, sen ve Blackjack kendinize bir içki alın, ha?
Bart, you and Blackjack get yourself a drink, huh?
Kendine bir içki al Fred.
Get yourself a drink, Fred.
Bir içki al.
Help yourself to a drink.
Benimle bir içki alır mısınız Bay Beaumont?
Will you have a drink with me, Mr Beaumont?
- Bir içki alır mısın?
- Will you have a sherry?
Bir içki al.
Find a cocktail.
Bir içki al, askere de ver.
Have a drink, and the army, too.
Kendine bir içki al!
- Oh, skip it.
Bir içki alır mısınız?
Would you like a drink?
Bir içki alın.
Have a drink.
- Bir içki al.
- Have a drink.
Sana, bir içki al dedim.
I said, have a drink.
- Bir içki alır mıydınız?
- Would you like a drink?
Bir içki alır mısın?
Will you have a drink?
Belki Albay yolculuğunun üstüne bir içki alır.
Perhaps the colonel would like a drink after his ride.
Bir içki alır mısın?
Will you take a drink, Bill?
Bir içki alın Bayan Shmeeler.
Let's go, Claire.
Kendine bir içki al.
Fill yourself a drink.
Bir içki al. çocuklar seni görünce sevinecekler.
Have a drink. The boys will be glad to see you.
Kendini rahat ettir, ve bir içki al.
and if the desire is to serve a drink.
Bir içki al kendine...
Have a drink, will you?
İşte, bir içki al.
Here, have a drink.
Bununla kendinize bir içki alın.
Buy yourselves a drink.
Arkasından sinsice yanaşır ve elimi... boğazına sarılır ve etrafında döner... ve şöyle derdim "Yüzbaşı, bir içki alırmısın?"
I'd sneak up behind him, and I'd put up my hand and grab him by the throat, and I'd whirl him around, and I'd say, "Captain, have you got a drink on you?"
Bir içki alır mısınız?
Will you...? Will you have a drink?
Bir içki alın!
Have a drink!
Hey, al bir içki!
Here, have a drink!
Eyaletin birinden alamazlarsa sınırı geçip bir diğerinden alıyorlar. Bu herifler içki kaçırır gibi silah kaçırıyor.
If they can't get them in one state, they get them in another.
Bir içki daha al.
Have another drink.
Bir içki daha alır mısınız?
How about another drink?
Buyur, bir bardak içki al.
Here, have a slug out of the mug.
- Bir içki daha alır mıydınız?
Another drink, monsieur?
- Hayır. - Al, bir kadeh içki iç.
- Here, have a glass of this.
Bir içki daha al?
- Have another drink?
Haydi, bir içki daha al.
Come on, have another drink.
Bir bardak içki al Lermontov!
Have a drink, Lermontov!
Hadi, zorundaysan bir içki daha al ama kendini topla ve ağzını kapalı tut.
Come on, have another drink if you must, but get hold of yourself and keep your mouth shut.
- Bence bir içki daha al.
- I suggest you have another.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]