Bir yerlerde tradutor Inglês
7,549 parallel translation
- Bir yerlerde bayılmıştır.
He's probably passed out somewhere.
Gerçek geçmişinde bir yerlerde duruyor, değil mi?
The truth lies somewhere in your past, doesn't it?
Çirkin yüzünü bir yerlerde gösterecek.
It'll rear its ugly head somewhere.
Sanki bir yerlerde görmüş gibiyim.
Feels like seen him somewhere.
- Bir yerlerde beşinci boyutlarındayız.
- Somewhere... in their fifth dimension.
- Bir yerlerde merkezi olmalı.
It's gotta be centered somewhere.
"Beni kandırdın" dan sonra bir yerlerde.
Somewhere around. "You deceived me."
Orada bir yerlerde olduğunu biliyorum, orospu çocuğu!
Come on, I know you're in here somewhere, you son of a bitch!
Bu B'ler ve BB'ler, bir yerlerde biraz riskliden pisliğe dönüştü.
Somewhere along the line, these B's and BB's went from a little risky to dog shit.
Oralarda bir yerlerde mi?
Is she in there?
"İnsanlar, birileri, bir yerlerde bu hayvanlar..."
So I thought, " Humans, somebody, somewhere,
Bir yerlerde okumuş olmalıyım.
I must have read it somewhere.
Yaşıyor, bir yerlerde mahkum olabilir.
She might be alive, imprisoned somewhere
Bir yerlerde arkadaşlarınla sopa falan oynaman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be somewhere, playing with sticks or something, with your friends?
Disarida bir yerlerde iyi bir terapist olmali.
There must be good therapists out there.
- Bir yerlerde bir şey olmalı Pappas.
There's gotta be something there, Pappas.
Yukarılar da bir yerlerde, ölmüştür.
Somewhere up there, dead.
Eşyalarım hala Pekin'de bir yerlerde.
My shit's still somewhere in Beijing.
Aşağıda bir yerlerde.
It's downstairs somewhere.
İkisi muhtemelen bir yerlerde saklanmış, pis pis gülüyorlardır.
- Our parents are probably hiding somewhere now, laughing themselves silly.
O bir yerlerde kestiriyordur.
He's napping somewhere.
Fareyse hâlâ buralarda bir yerlerde olmalı.
If it's a rat, it's still in here somewhere.
Ethan Hunt, hâlâ dışarıda bir yerlerde. Bense burada oturmuş hep aynı soruyu cevaplıyorum.
Ethan Hunt is still out there in the field, and I'm stuck here answering for it
Bir yerlerde, herkese göre birinin olduğunu sevecek birilerinin olduğunu ve konuştuğunuz her insanın, sevgiye ihtiyacı olduğunu hatırlayın.
Remember there is someone out there for everyone. Someone to love. Remember every person you speak to needs love.
Arabayı başka bir yere götürdün ve bir yerlerde bunu yaptın.
You took the car outside and got this dent somewhere else..
Bir yerlerde, tıpkı sizin gibi çok özel bir kız var.
There's a special girl out there, a lot like you.
Buralarda bir yerlerde beyler!
He's here somewhere, boys.
O vakit, en az üç tane daha var buralarda bir yerlerde.
Then there are three more, at least somewhere.
Bir yerlerde yemek zorundayız.
You gotta eat somewhere.
Bir yerlerde görebiliyor musun?
You see him anywhere?
Onie, bence sen bir yerlerde hâlâ hayattasın.
Onie, I think you're still alive somewhere.
Sanırım bir yerlerde hâlâ hayatta olabilirim.
I think I... might be alive somewhere.
Bir yerlerde masa başında olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be sitting behind a desk somewhere?
New York'a bakıp bir yerlerde senin olmadığını bilmek zor olacak.
It will be hard for me not to look at New York and think of you somewhere in it.
Bence sizin melek Amy'niz Brock ile takıIdı ve çakırkeyif kafa ile bir yerlerde sızdılar.
You know, I think that Brock just hooked up with your "angelic" friend, Amy, and they're just sleeping off their hangovers somewhere.
Burada bir yerlerde olmalı.
It's gotta be here somewhere.
Biraz kabasın, ve söylediklerinin sadece % 30'unu anlıyorum ama orada bir yerlerde, bir kalbin var.
You're kind of mean, and I only understand about 30 percent of what you're saying but somewhere, around there, there is a heart.
Bir yerlerde durmayacak mıyız?
Are we going to the drop-off?
Ama, herkes bir yerlerde mutlaka büyük bir miktar bok saklıyordur.
Everyone is hiding a big pile of shit somewhere.
Orada bir yerlerde askıya asılı bir elbise olmalı.
There'll be a dress hanging up somewhere.
- Dışarıda bir yerlerde, bir adamla tanışmış ve seni gururlandırıyor.
She's out there, somewhere, doing you proud, meeting a man.
Bir yerlerde daha iyi bir hayatının, olduğunu hatırlamanı riske edemedim.
And I couldn't afford to have you remember a better life somewhere else, so...
Çok üzgün hissettiğim zamanlarda gidip bir yerlerde saklanırım.
Sometimes when I'm feeling really sad, I just go and hide somewhere.
Geç kalmissa eger, Elçilik ile restoran arasinda bir yerlerde olmasi gerekiyor.
If he was running late, he should be somewhere between the Embassy and the restaurant.
Bir Kore yetimhanesinde kirden geçilmeyen yerlerde uyumuş,... ve Couer D'alene gölünde bir manastırda kıçında gümüş bir kaşıkla uyanmış.
Went to sleep on the dirt floor of a Korean orphanage, woke up in a mansion in Coeur D'alene lake with a silver spoon up his ass.
FBI, CIA ve NSA, Reed'i bazı yerlerde tespit etmiş... ama herhangi bir...
The FBI, CIA, and NSA have blips of Reed here and there... but they can't seem to see...
- Onu bir yerlerde gördüğümü hatırlıyorum.
- I know I saw it somewhere.
30 küsür sene bir su şirketinin temsilcisi olarak çalıştın ve kendini her zaman en tehlikeli yerlerde buldun.. En can alıcı anlarda.
Thirty-odd years working as a rep for a water company, and you always seem to find yourself in the most dangerous places, the most defining moments.
Ama barışçıl bir şekilde savaşacağız ve bazı yerlerde kök salmaya başlamış radikalizme birlikte göğüs gereceğiz.
But we have to fight in a peaceful way and resist the radicalism that I see starting to take hold in some quarters.
Kanpur gibi gözlerden ırak yerlerde büyük Batı markaları ucuz malzeme kullanmakta, insan sağlığı ve çevre konusunda artan maliyet için herhangi bir sorumluluk almaktan kaçınmaktadır.
In places like Kanpur, far from the eyes of the world, major western brands are able to source cheap materials while avoiding all accountability for the growing cost to human health and the environment.
Ya da garip yerlerde bir şeyler bulmam gibi.
Or, you know, I find things in weird places.
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yıl sonra 30
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yıl sonra 30
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22