Bir yıl önce tradutor Inglês
9,325 parallel translation
- İlk cinayetten bir yıl önce kadar.
About a year before the first murder...
İlk olarak bir yıl önce fark ettim. O zaman daha küçüktü.
I first noticed it a year ago, but it was small.
Bir yıl önce bugün endişelerimizin üstesinden geldik korkularımızı alt ettik.
On this day, one year ago we overcame our worries overcame our fears.
Bir yıl önce kayıp ihbarında bulunmuşsunuz da.
Um... because you filed a missing person's report over a year ago.
- Bir yıl önce infaz edilmemiş miydin sen?
- Weren't you executed about a year ago?
O bir yıl önce kira üzerine imzaladı.
She signed onto the lease a year ago.
Neredeyse bir yıl önce kaçırılıp işkence gördün ve yıldönümlerinin kendilerine has bir gücü vardır.
We're coming up on a year since your abduction and torture, and anniversary dates have a power all their own.
Bir yıl önce, 13 Haziran'da.
A year ago. June 13th.
Bir yıl önce ne yaptığımı bilmek istiyorum.
I want to know what I did a year ago. Let's go.
- Bir yıl önce bu hastanedeymişim.
- I was there a year ago.
James orayı bir yıl önce aldı.
Well, James only got that place a year ago.
Bir yıl önce çalışanlara vermiştim.
I give them to employees once a year.
Bir yıl kadar önce.
About a year ago.
Bakın, altı yıl önce karısıyla bir şeyler yaşadım tamam mı?
Look, six years ago, I had a thing with his wife, okay?
Fish ile bu mekânı Çin'li bir bahisçiden 9 yıl önce aldık.
I was with Fish... when we took this place off a Chinese bookie nine years ago.
Sekiz yıl önce, Julie Kemble adlı bir kadının cinayetini soruşturdunuz.
Eight years ago, you investigated the murder of a woman named Julie Kemble.
Beş yıl önce burada bir trajedi yaşandı. Stetson Donovan ve eşi Patty birbirlerinin kollarında ölü olarak bulundu. Muazzam bir elektrik akımı tarafından öldürüldüler.
Tragedy literally struck here five years ago, when Stetson Donovan and his wife, Patty, were found dead in each other's arms, killed by a massive jolt of electricity.
Bakın, bir kaç yıl önce Sol ile yaptığımız New York iş gezisi bizim içim büyük bir şeydi.
You see, a few years back Sol and I were in New York on a business trip, and it was a pretty big deal for us.
- Genellemeden önce bir yılımız var.
- A year before the general.
Wyatt kimlik kartından yaptığımız yüz tarama dört yıl önce Ulster'deki Kelt Milisleri gösterisinde tutuklanan bir kadına çok yakın çıktı.
Uh, facial rec on her Wyatt ID card shows a near match to a woman arrested at a Celtic Militia protest in Ulster four years ago.
Birkaç yıl içinde virüsün tüm mutasyonlarını tahmin edecek bir aşı geliştireceğiz. Hem de daha mutasyon olmadan önce.
In a few years, we will have engineered a vaccine that can anticipate all the possible mutations of the virus, before they occur in nature.
Birkaç yıl önce, bir dizi yazılıyorduk...
Amanda :
Bay Cole'un ismi 30 yıl önce kaydedilmiş bir kayıttaydı.
Mr. Cole's name was on a recording made 30 years ago.
17 yıl boyunca, hiç kimse bana böyle bir şey için güvenmemişti ve hayatımda hiç R.E.M.'i izlememiştim. Dağılmadan önce.
In 17 years, I haven't had someone rely on me for anything like this, and I never even saw R.E.M. Before they broke up.
Bilmem biliyor musunuz ama yaklaşık 15 yıl önce bu evin içinde bir cinayet işlendi.
- I don't know if you're aware but there was a homicide in this residence 15 years ago.
25 yıl önce, Oxford Üniversitesi gazetesine yazdığınız bir tez hakkında konuşmak istiyorum.
I... I needed to talk to you about a paper that you wrote 25 years ago for the Oxford University Press.
Ama burası 6 yıl önce, eski Mardon kardeşlerin saklanma yeriydi. Düşük bir ihtimal yani.
Not yet, but this was an old Mardon brothers'hideout about six years ago, so it's a long shot.
20 yıl önce Central City bir dizi terörist saldırılarına maruz kalmıştı.
20 years ago, central city was hit by a series Of terrorist attacks.
5 yıl önce, Eiling ve Wells, savaşta askerlerin bilişsel yeteneklerini geliştirecek bir proje üzerinde çalışıyorlardı.
Five years ago, Eiling and Wells were working on a project to expand soldiers'cognitive abilities during battle.
İki yıl önce NYPD, East River'dan bir ceset çıkarmış.
Two years ago, NYPD pulled a body from the East River.
Polis, iki yıl önce e-mail geçmişine baktığında bir ipucu bulamamış.
Well, PD didn't find any leads when they went through her e-mail history two years ago.
Yaklaşık bir buçuk yıl önce bir kızla çıkıyordum.
About a year and a half ago, I had a date with this girl.
O şey beş yıl önce Halloween gecesi kapıma geldi ve bir daha da gitmedi.
It... showed up five years ago on Halloween night trick-or-treating and would not leave.
Yollarınız yedi yıl önce kesişti. Çünkü kaderiniz sizi bir araya getirmeye çalışıyordu.
You crossed paths seven years ago because destiny was already trying to bring you together.
Gemisine sekiz yıl önce el konulan ama hâlâ tazminat almayan bir Bretton tüccarı var.
There's a Bretton merchant who's complaining that his ship was seized eight years ago and he still hasn't received compensation.
100 yıl kadar önce kaybolmadan Lumen'e bir çok kişinin sahip olduğu belgelenmiş.
There's documentation of the Lumen passing through many hands before it went missing more than a century ago.
Garcia 3 yıl önce hastaneye yatan bir soğuk ısırması kurbanı buldu, adı Tom Fallon.
Uh, Garcia found a frostbite victim, admitted to the hospital 3 years ago, by the name of Tom Fallon.
Bir yönetici hayatında onun gibi bir dansçıyı bir veya iki kez görürse şanslı sayılır.
A director is lucky if he sees a dancer like this once, maybe, twice in a lifetime.
Bir kaç yıl önce Dallas'da "The Explo'72" denilen şeye gittim.
Now, a couple years back, I went to this thing called "The Explo'72" in Dallas.
Beş yıl önce çekip giden ve Philadelphia'da ortaya çıkarak bize karşı silaha sarılmayacağına dair yemin eden ancak daha sonra tamamen geriye dönüp hizmetini düşmana satan bir adam düşünün.
Consider a man five years gone, appears in Philadelphia and swears not to take up arms against us. And then turns around and sells his services to the enemy.
50 yıl önce bir araba kazasında öldü.
She died in a car accident 50 years ago.
10 yıl önce kadardı, bir görevdeydim ve düşündüm ki, "eğer gerçekten evlenirsem..." ... biliyorsun, hiç evlendiğimi düşünmüyordum çünkü ama dedim ki, "eğer evlenirsem..." Burada. Şu fotoğrafa baksana.
About ten years ago, it was an assignment, and I thought, "if I ever really get married"... you know, I didn't think I was ever getting married... but I thought, "hey, if I ever do"... right there.
Ama bugün bir adamla tanışıp randevuya çıksan bile nişanlanmadan önce bir yıl geçirsen ve bir yıl da düğünü planlasan ve en az bir yıl hamile kalsan, en az iki çocuk istiyorsundur ve aralarında en az iki yaş fark olsun istiyorsun.
But even if you meet a guy today and you only date him for one year before you get engaged, and it takes you... One year to plan the wedding, and it takes you at least one year to get pregnant, and you want to have at least two kids, and you want them to be at least two years apart,
1969 yılında, uyuşturucu bulunan bir yerde delil yetersizliğinden önce göz altına alınmış, sonra serbest bırakılmışsın.
1969, you were picked up and later released for lack of evidence at a place where narcotics were found.
Beş yıl önce masum bir kızı kaçırıp ona işkence ettin ve kaçtı.
Five years ago, you took and tortured an innocent girl. She escaped.
Bildiğimize göre beş yıl önce bir süre Londra'da kalmışsınız.
It's our understanding that you spent some time in London five years ago.
Birkaç yıl önce başka bir kurul üyesiyle onun hakkında konuşmuşsunuz.
Couple years ago you had a conversation about him with another board member.
20 yıl önce batmış bir aile çiftliği. Anladığım kadarıyla kötü bir terslik olmuş.
It's an old family ranch, broken up 20 years ago in what I understand was bitter acrimony.
Gerçekten iyi bir gençti ama birkaç yıl önce karısı öldürüldü. Bu onu sert birine dönüştürdü.
Used to be a real nice guy, but then his wife was killed a few years back, and it turned him hard.
Bir adam 6 yıl önce düğün gecelerinde karısını öldürmüş.
A guy killed his wife six years ago on their wedding night.
Yedi yıl önce Sandi gecenin bir yarısı evime geldi.
Seven years ago, Sandi came to our house in the middle of the night.
bir yıl sonra 30
bir yıldız 18
bir yıl 90
bir yıl mı 27
bir yılan 29
bir yıl kadar önce 19
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
bir yıldız 18
bir yıl 90
bir yıl mı 27
bir yılan 29
bir yıl kadar önce 19
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir yazar 32
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gidemezsin 16
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gidemezsin 16
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21