English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bırak gitsinler

Bırak gitsinler tradutor Inglês

514 parallel translation
Bırak gitsinler!
Let'em go!
Bırak gitsinler.
Let them go.
Bırak gitsinler.
Let'em go.
- Bırak gitsinler.
- Let it go.
Bırak gitsinler.
Let them ride on.
Bırak gitsinler.
Let them go. All right, Mother.
- Bırak gitsinler.
No. Let them go on.
Bırak gitsinler!
They are ready! Let them go!
- Bırak gitsinler, seni görmediler.
- Let them go, they haven't seen you.
Bırak gitsinler!
Let them go!
Büyükbaba, bırak gitsinler, lütfen.
Grandfather, let them go now. Please.
Büyükbaba, bırak gitsinler, lütfen.
Grandfather, let them go now, please.
Gitme, bırak gitsinler.
Don't go. Let them be!
Boş ver, bırak gitsinler.
Turn around! Let them go.
Kirby, bırak gitsinler!
Kirby, let them go!
- Şayet kasabalı onun ardından gidecek kadar kör ise bırak gitsinler.
And if the town is blind enough to follow, then let them.
- Bırak gitsinler! Oraya çıkamam.
- Let them go!
Bırak gitsinler.
Please let them go.
Eğer kadın gibi giyinmiş erkeklerle özel bir işin yoksa, bırak gitsinler.
Well, unless you have some special use for men dressed up like women, let them go.
Bırak gitsinler!
Let them go.
Yalvarıyorum, bırak gitsinler.
I beg you, let her go
Boşver rutini bırak gitsinler.
Let's forget routine now and let them go.
Bırakın gitsinler.
Let them go.
Bırakın gitsinler.
Let'em go.
- Bu kadarı yeter. Bırakın gitsinler.
- They've had it.
Bırakın gitsinler doktor.
- Let them go, Dr Lentil.
Bırak onları gitsinler.
Let them go.
Yapmayın lütfen, bırakın gitsinler.
What are you doing? He wasn't doing anything! Let them go!
İnsanlara araba getirttir ve bırak evlerine gitsinler.
Get some cars up here for these people and let them go home.
- Ama onca insan... - Dua etmek istiyorlarsa bırak kiliseye gitsinler.
- If they wanna pray... let'em go to church.
Şimdi de bizi uğursuz varlıklarından kurtarmak istiyorlarsa... tanrılar adına, bırakın gitsinler!
If now they want to relieve us of their unwelcome presence... in the name of all the gods, let them go!
Bırakın gitsinler.
Well, let them go.
- Bırakın gitsinler!
- Let them go!
Bırakın nereye gitmek istiyorlarsa gitsinler.
Let them go wherever they want.
- Bırakın gitsinler.
- Let them go away.
Gui Wu, Lianzhu, bırakın gitsinler.
Gui Wu, Lianzhu, let them go.
Oldukları yerde bırak onları, yok olup gitsinler.
Captain, leave them where they are, non-existence.
- Bırakın gitsinler çavuş.
Let'em go, Sergeant.
Bırakın gitsinler!
Let'em go.
Bırakın gitsinler!
Let them go.
Bırakın gitsinler.
- Let them go. - Let them go?
- Bırak, kaçıp gitsinler.
- I'll let'em go.
Rustoff, bırak kadınlar gitsinler.
Rustoff, let the whores go now.
Bırakın gitsinler.
There's no point to go after them
Bırakın gitsinler deniyordu.
We had that it leaves them in peace.
Bırakın gitsinler, bırakın gitsinler.
Let'em go, man. Let'em go.
Bırak hepsi gitsinler.
Let them all go.
Bırakın bu adam ve Fujiko gitsinler yoksa yüzüğü göle atarım.
I've the ring. Let this man and Fujiko go or I'll throw it into the lake.
Bırakın gitsinler!
Let them go!
Üçünü bırakın gitsinler.
Let the three go. "
Lütfen bırakın gitsinler
Will you please let them go.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]