Bırakın gitsin tradutor Inglês
835 parallel translation
Bana istediğinizi yapın ama lütfen Ella'yı bırakın gitsin!
Do what you like with me, but let her go, please!
" Kadını bırakın gitsin Doktor!
" Let the woman go, Doctor!
Bırakın gitsin!
Let her go!
Eğer Sibirya'ya gitmeyi bu kadar istiyorsa, bırakın gitsin.
If he wants to go to Siberia, let him.
Lütfen bırakın gitsin.
Let him go, please.
- Bırakın gitsin!
- Let him leave!
Bırakın gitsin.
Let him go.
Ya da bırakın gitsin.
You might as well let him go.
Boş verin, bırakın gitsin.
Wait, let him go.
Bırakın gitsin.
- Let him go. - Let him go.
Kardeş, bu geceliğine bırakın gitsin.
Brother, please let it go tonight.
- Bırakın gitsin.
- Let him go.
- Benden ne istiyorsunuz? - Bırakın gitsin.
- What do you want from me?
Bırakın gitsin.
Let her go.
Bırakın gitsin.
Put him on the road.
Bırakın gitsin.
- Let him go.
Gitmek istiyorsa bırakın gitsin.
Let him go home if he wants.
- Bırakın gitsin.
- Why don't you let him go?
Bırakın gitsin.
Cut him loose.
Bırakın gitsin...
Let him go.
Ortaya bırakın gitsin.
Leave it out in the open.
Bırakın gitsin ve takip edin onu.
Let her go, and put a tail on her.
Bırakın gitsin, Kaptan.
Blasted...! Let him go, Captain.
Tamam, bırakın gitsin.
Okay, let him go.
Bırakın gitsin!
Let go of him!
- Ben sana kefilim dedim ya! Onun için, bırakın gitsin.
I tell you I am vouching for him, let it go.
Ahlaksız oyununuza son verin, bırakın gitsin.
Wind up your vicious game and let her go.
Hayır, hayır, hayır Bayan Garrison, bırakın gitsin.
No, no, no, Mrs. Garrison, let her go.
Bırakın gitsin, bırakın.
Let her go. Let her go.
Bırakın gitsin.
Wait! Let him go!
- Bırakın gitsin!
- Let him pass!
Bu beyefendinin adını al ve bırak gitsin.
Take this gentleman's name and let him go.
Bırak kadını gitsin.
Let the woman go free.
Lütfen bırakın gitsin!
Please!
Bırakın kız gitsin.
Let her go.
Bırakın Ali Baba'ya gitsin.
Make no move to stop him. Let him go to Ali Baba.
Bırakın yaralı geyik gitsin ağlasın
♪ Why, let the stricken deer go weep
- Bırakın gitsin efendim.
Let him go away, Your Honour.
Tamam. Bırakın evine gitsin.
OK, let her go home.
- Bir kadın gidecekse, bırak gitsin.
- Lf a woman wants to go, let her go.
Chink'in atını devirdiğim zaman, bırak kapıya kadar gitsin ve tabancanın mermisi bitene kadar ateşi kesme.
When I get even with Chink's horse, let go at the door and don't stop shooting until the gun's empty.
Bırakın Madbouli gitsin.
Let Madbouli go.
Bırakın haini gitsin şimdi!
Now launch the traitor forth!
Bırakın haini gitsin şimdi!
Now, launch the traitor forth!
Bir kaç gün bekleyin, bırakın önce Amerikalılar gitsin.
Wait a few days, let the Americans go first.
Kendini benimle özdeşleştirmek için toplama kamplarına gittin, babamızın çektiği çileyi gördün. Fedakârlık maskesi altında bana olan aşkını gizledin. Zulme uğramış, zavallı hasta kadın bırak kocan gitsin.
In order to identify with me... you went to the concentration camps, relived father's calvary... hid your love for me under the mask of self-sacrifice... persecuted a poor, sick woman... let your husband go
Hayır! Bırak dünyanın dört bir yanına gitsin.
Let him go to all four corners of the earth.
Hayır, bırakın gitsin.
No Let her go
- Bırakın gitsin.
Let him go.
Bırak gitsin, kararını çoktan vermiş, bırak gitsin.
Let him go, man. His mind is made up.
Onu bırakın, gitsin, olmaz mı?
Don't you think you could just leave him?
bırakın gitsinler 39
gitsin 41
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
gitsin 41
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakın geçeyim 78
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakın geçeyim 78