English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ I ] / Iyi bir adamdır

Iyi bir adamdır tradutor Inglês

453 parallel translation
Aslında iyi bir adamdır.
He's a nice fellow too.
Oldukça iyi bir adamdır. Bir patrona göre tabii.
Well, he's a pretty nice fella for a boss.
Evet. Çok iyi bir adamdır da.
Yeah, and a great guy he is too.
Çok iyi bir adamdır gerçi.
He's a very nice chap, though.
Benden çok daha iyi bir adamdır.
- Oh no. He's a much better man than I.
Antonio saf basit ve iyi bir adamdır.
Antonio is so innocent, a good and simple man.
Eminim iyi bir adamdır.
I'm sure he's a nice fellow.
George pek planlara uymaz ama eğer o kaleyi gözüne kestirirse - George çatışma için de iyi bir adamdır, orada çürümeye terk edilmeyecek kadar iyi.
George here ain't the one to lay plans, but if you aims to take this stockade, well, George is a good man in a fight.
Çok iyi bir adamdır.
Real good man.
- O aptal falan değil, iyi bir adamdır.
- He's no fool, he's a very nice man.
# O çok iyi bir adamdır
For he's a jolly good fellow For he's a jolly good fellow
# O çok iyi bir adamdır
For he's a jolly good fellow
O çok iyi bir adamdır O çok iyi bir adamdır
For he's a jolly good fellow, for he's a jolly good fellow
O çok iyi bir adamdır
For he's a jolly good fellow
- Oh, çok iyi bir adamdır.
- Oh, this guy's a nice guy, this guy.
Hayır, ama iyi bir adamdır.
No, but he is very pleasant.
Çünkü o çok iyi bir adamdır Çünkü o çok iyi bir adamdır
For he's a jolly good fellow For he's a jolly good fellow
Çünkü o çok iyi bir adamdır
For he's a jolly good fellow
- Oh, Kimbrough iyi bir adamdır.
- Oh, mighty fine fellow, Mr. Kimbrough.
Kimsenin inkar edemeyeceği şey o çok iyi bir adamdır.
For he's a jolly good fellow which nobody can deny.
Bilirsin, çok iyi bir adamdır.
You know, he's a very fine man.
Steve çok iyi bir adamdır.
Steve's a good guy.
Mills iyi bir adamdır, efendim.
Mills is a good man, sir.
Babana mektup yazacağım. O iyi bir adamdır, eğer zamanında...
Well, I will write to your father.
Biraz itaatsiz biri ama iyi bir adamdır. Çavuş Palmer.
A little insubordinate but a good man.
O iyi bir adamdır!
He's a good man!
O iyi bir adamdır.
He's a good man.
Doğru, bay Strauss, iyi bir adamdır ve müzikten hoşlanan iyi çalışan, terbiyeli bir adam.
Well, Mr. Strauss... is a good... decent man... who likes music, a good worker.
Beni iyi dinleyin, çocuklar. Gördüğünüz gibi, meslektaşım biraz kabadır. Fakat, aslında çok iyi bir adamdır.
As you noticed, my colleague is rather short tempered but he really is a good man.
kendisi iyi bir adamdır.
he's a good man.
Çok iyi bir adamdır ama çok huysuzdur.
No, he's an admirable man. But I don't like him.
Mu Yu Ji iyi bir adamdır
Mu Yu Ji is a fine man
Caleb'im iyi bir adamdır.
He's a good man, my Caleb.
O iyi bir adamdır.
He's a fine man.
Çok iyi bir adamdır.
He's a very good man.
Dan iyi bir adamdır.
Dan's a good man.
İyi bir adamdır.
He's a good guy.
İnandığım pek fazla bir şey kalmadı ama arkadaşlığa inanmayı deneyeceğim. İyi adamdır.
Hés a nice guy.
- İyi bir adamdır.
- He's a nice guy.
Edwardes'ı çok az tanırdım, pek de sevmezdim ama bir bakımdan iyi bir adamdı sanırım.
I knew Edwardes only slightly. I never really liked him. But he was a good man, in a way, I suppose.
İyi bir adamdır.
He's a very good man.
Eğer üç kişi bir olup bir adamı dövüyorsa, O adam iyi adamdır.
- We are! If it takes three men to whip one, the one man's the best.
İyi bir adamdır.
He's a good man.
- İyi bir adamdır fakat son iki filmimizden nefret etti
He's a nice guy, but he hated our last two pictures. - Bye.
İyi bir adamdır.
He's a nice fella.
İyi bir adamdır.
He's not a bad chap.
Hukuk çevrelerinde iyi tanınan bir adamdır.
Taubman. Big wheel in law circles. - When?
O çok iyi kalpli bir adamdır. Emilia'dan geliyor.
- I have relations there.
"Ama şansa bakın, iyi bir arkadaşım burada, komiktir, komik bir adamdır."
"But luckily a good friend of mine, and a funny, funny guy..."
Aslında iyi adamdır. Senin gibi yaşlı bir pislik değildir.
Not like you, you dirty rat bastard.
Hayır, o iyi bir adamdı.
Don't. He was a good man.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]