Ondan bahsetmiyorum tradutor Inglês
272 parallel translation
Ben ondan bahsetmiyorum.
I ain't talking about that.
Ondan bahsetmiyorum, bizden bahsediyorum.
I don't mean that. I mean us, you and I.
- Ondan bahsetmiyorum.
That's not what I'm talking about.
Ondan bahsetmiyorum.
I'm not talking about that.
Ondan bahsetmiyorum.
I don't mean that.
- Ben ondan bahsetmiyorum.
- I'm not talking about that.
Ondan bahsetmiyorum.
I HAVEN'T THE TIME. HE'S COMING WITH ME.
- Ben ondan bahsetmiyorum.
- I'm not talking about her.
- Ondan bahsetmiyorum, belki daha sonra.
No, no, that's not it. Maybe later.
Sadece ondan bahsetmiyorum.
I'm not just talking about that.
Ondan bahsetmiyorum!
I do not want polenta!
- Ondan bahsetmiyorum salak.
GET OVER HERE!
"Ondan bahsetmiyorum, bu çocukla ilgili konuşuyorum," dedi.
He said, "No, I'm not talking about that. I'm talking about this child right here."
Aptal, ondan bahsetmiyorum.
No, not her, stupid!
Ben ondan bahsetmiyorum.
I'm not talkin'about that.
Ondan bahsetmiyorum.
That's not what I mean.
Biraz ama ondan bahsetmiyorum.
A little, but that's not what I'm talking about.
Ondan bahsetmiyorum ki.
It don't square though.
Ben ondan bahsetmiyorum.
That's not what I'm talking about.
Ben ondan bahsetmiyorum.
Baby, that's not what I'm talking about.
Hayır ondan bahsetmiyorum.
No, I'm not talkin'about that.
Ondan bahsetmiyorum.
That's not what I meant.
- Ben ondan bahsetmiyorum.
- That's not what I meant.
Ondan bahsetmiyorum J. Edgar.
Not that, J. Edgar...
Ondan bahsetmiyorum seni balçık.
Not that, you primordial ooze.
Los Angeles Dodgers'dan bahsettiğimi sanıyorlar. Ama ondan bahsetmiyorum.
And I don't mean the Los Angeles Dodgers.
Tabii ki ondan bahsetmiyorum.
Oh, of course I'm talking about the floor...
- Ben ondan bahsetmiyorum.
- I'm not talking about him.
Ondan bahsetmiyorum.
I am not talking about her.
Ben ondan bahsetmiyorum!
I'm not sayin'that!
- Hayır, ondan bahsetmiyorum...
- I didn't get hurt. - No, I was talking about...
Ondan bahsetmiyorum.
I'm not.
Ondan bahsetmiyorum.
I'm not talking about her.
Ve bu yirmi yıl önceydi. Ben ondan bahsetmiyorum.
I'm not talking about her.
- Ben ondan bahsetmiyorum.
- That's not what I'm talkin'about.
Ondan bahsetmiyorum.
That's not what I'm talking about.
Ondan bahsetmiyorum.
I'M NOT TALKING ABOUT THAT.
Ondan bahsetmiyorum. Toshi...?
I don't mean that.
Şu seks işinden bahsetmiyorum O harikaydı ama ondan bahsetmiyorum
I'm not talkin'about the sex thing That was great, but I'm not talkin'about it
Ondan bahsetmiyorum. Rozetinden bahsediyorum.
I'm not talking about that I'm talking about your button
Ondan bahsetmiyorum.
I ain't talking about that.
Ondan bahsetmiyorum, Cole'dan bahsediyorum.
I'm not talking about her, I'm talking about Cole.
Ondan bahsetmiyorum.
That ain't what I'm talkin'about.
- Ondan bahsetmiyorum.
- I'm not talking -
- Ben ondan bahsetmiyorum.
- l don't mean that.
- Hayır hayır ondan bahsetmiyorum, kağıt işlerinden bahsetmiyorum. - Ondan değil.
I'm not talking about paper work.
- Ondan bahsetmiyorum.
- I'm not talking about that.
Ondan bahsetmiyorum!
That's not it!
Ondan bahsetmiyorum.
It's not that.
Hiç sorun değil. Çünkü ben de ondan hiç bahsetmiyorum.
That's good,'cause I haven't been talking about her either.
Bu nedenle ondan hiç bahsetmiyorum.
That's why I don't talk about her.
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan hoşlanıyorum 76
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan hoşlanıyorum 76