Ondan hoşlandım tradutor Inglês
916 parallel translation
Ondan hoşlandım...
I like her and her... you know.
- Hayır, ondan hoşlandım!
- No, I like her!
İşin garip tarafı ondan hoşlandım.
The nutty thing about it is, I like him.
Biraz kafasında var ama ben de ondan hoşlandım.
He's a bit cracked, but I like him too.
Ondan hoşlandım.
I liked him.
Ondan hoşlandım.
I like her.
Ondan hoşlandım.
I like him.
Her neyse, ondan hoşlandım.
Anyway, I quite like him.
Bu yüzden ondan hoşlandım.
That's what I like about her.
Kyle'ı tanımaya başladım sanırım... ve ondan hoşlandım.
I think I'm beginning to know Kyle... and to like him.
- Ondan hoşlandım.
- I like him.
Ondan hoşlandım ve bunu bilmesini istiyorum. Şimdi.
I like this man, I want him to know it.
Ondan hoşlandım sayılır.
I rather like her. What about you?
- Ama ondan hoşlandım.
- But I liked her.
Ondan hoşlandım.
I like them.
Ondan hoşlandım.
I like that guy.
Evet, fakat ondan hoşlandım, Hasan.
Yeah, but I like him, Hassan.
Ondan hoşlandığım için...
I think because of that...
Artık evlenecek olduğuna göre ondan hoşlandığımı öğrenirse kesin "Defol" diyecektir değil mi?
Now that he's getting married, if he knew that I liked him, he would ask me to get lost. Right?
- Ondan hoşlandın mı diye soruyor.
- She asks me if I like him.
Öldürdüm, çünkü ondan hoşlandığını sanmıştım.
I killed him because I thought you liked him.
- Ah, ondan çok hoşlandım.
- Oh, I liked her very much.
Ondan hoşlandığımı sandım, o zamanlar bana karşı çok iyiydi.
I thought I liked him, and he was so kind to me then.
Ondan hoşlandın mı?
Do you like her?
Küçük beyefendi öğrenmek istiyor kız ondan hoşlandı mı, acaba yemeğe çıkacak mı diye.
Young señor wants to know... if the girl he loves is going to have lunch with him tomorrow.
- Ondan hoşlandın mı?
- You like him?
Ondan hoşlandı mı?
Does she please him?
Bir gece sarhoşun biri ondan hoşlandığını söyledi. Çatışma başladığında ise Callie ve ben bir başımıza kalmıştık.
One night a drunken claim jumper took a fancy to her... and when the shooting was over I was alone... with Callie.
Ondan hoşlandığına sevindim.
I'm glad she liked it.
- Ondan hoşlandın mı, sevgilim?
- You like her, darling?
- Ondan hoşlandığımı mı düşünüyorsun?
- Do you think I like it?
Ondan hoşlandın mı?
You liked him.
Ondan hoşlandığımı sanmam.
I don't think I liked him.
Ondan hoşlandın mı?
You like her?
Ondan çok hoşlandım Sam.
I like her a lot, Sam.
Ondan çok hoşlandım.
I like her a lot.
Ondan çok hoşlandım... ama hislerimiz karşılıklı değildi.
I found her very pleasant company... but I'm afraid the feeling wasn't mutual.
Ondan hoşlandın mı?
Did you like her?
Ondan çok hoşlandım.
I like her very much.
- Sanırım ondan hep hoşlandım.
- I think I've always liked him.
- Ondan hoşlandın mı?
Did you like her?
- Sanırım ondan hoşlandınız, Bayan Lucy.
Thought you'd like her, Miss Lucy.
Ondan hoşlandınm mı?
Do you like her?
Ondan hoşlandığımı biliyorsunuz.
You know that? I liked him.
Bir gün ondan hoşlandığım için Direniş beni vuracaktır.
One day, I shall probably be shot by the resistance for liking him.
Ondan çok hoşlandığımı, kısacık bir seks yaşamak istemediğimi söyledim.
I told him I went for him. I wanted more than a quick screw.
Anlatın, ondan hoşlandınız mı? Ya o sizden?
Did she like you?
Ondan hoşlandın mı?
Do you like him?
Az sonra bana Jill'den hoşlandığını söyleyeceksin. Ondan hoşlanmadığımı söylemedim.
- Then you'll be telling me you like Jill.
Gidip onu gör ve ondan gerçekten hoşlandığımı ve yemeğin benim için sorun olmadığını söyle.
Go see him and tell him I really like him and that the dinner is okay with me.
Ondan hoşlandın mı Graham?
Did you, er, like her, Graham?
hoşlandım 29
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19