Yanlış alarm tradutor Inglês
821 parallel translation
- Yanlış alarm, o kadar.
- Spread a false alarm, that's all.
Yanlış alarm.
Ain't the right guy.
Aslında yanlış alarm olduğu ortaya çıktı. Dün gece beni arayıp... dışarıda biri olduğunu söyledi...
Well, it turned out to be a false alarm... but she called me up on the telephone last night... and said that there was someone hanging around, that...
Yanlış alarm.
False alarm.
Evet, yanlış alarm.
Yes, false alarm.
- Foley yanlış alarm vermiştir.
- It's Foley giving a false alarm.
Üzülme, minik dul, yanlış alarmdı.
Don't worry, little widow, it was a false alarm!
Yanlış alarm!
- A perfectly ordinary pair
- Hatta bir keresinde beni ona sopa atmaktan alıkoymak için yanlış alarm çaldırmıştı.
And you can holler at all the policeman you want, you young man, and that won't save you He even once started a false alarm to keep me from giving him him a smack
- Hiç birşey, komiserim, yanlış alarmmış.
- Nothing, lieutenant, it was a false alarm.
- Yanlış alarm.
- False alarm.
Ve lütfen bir daha böyle yanlış alarm olmasın.
And let's have no more false alarms.
Yanlış alarm.
A false alarm, then?
Sadece yanlış alarm olabilir.
It might be just a false alarm.
Hayır, yanlış alarm.
No, just a false alarm.
Herhalde yanlış alarm çaldı.
It's probably just a false alarm.
Yanlış alarm verildi, Üzülmeyin Ben hala buradayım.
No worry, it was wrong alarm, I still am there.
Bir çok yanlış alarm haberleri aldık.
There've been too many of these false alarms.
Yanlış alarm için kusura bakmayın.
Sorry we alarmed you.
- Yanlış alarm mı?
- False alarm?
Yanlış alarm.
It's a false alarm.
Yanlış alarm.
A false alarm.
Yanlış alarm olduğunu söylediği için kızdım.
I got angry because he told me it was a false alarm.
Devasa bir yanlış alarmdan başka bir şey değildi.
Well, it was nothing but a gigantic false alarm.
Yanlış alarmmış.
It was a false alarm.
Yanlış alarm olduğunu biliyorum.
I know, it was a false alarm.
- Yoksa yanlış alarm mı?
- then was a false alarm.
Yanlış alarm, Teğmen.
False alarm, Lieutenant.
Yanlış alarm yüzünden buraya gelmiş olmamın hiç önemi yok.
At any rate, I don't mind being sent out on a false alarm.
- Neden? Yanlış alarm Komiser! - Öyle mi?
It's a false alarm, Lieutenant.
- Umarım yine yanlış alarm değildir..
- I hope that it should not be another false alarm.
Batı kıyısı boyunca karartma uygulandığı gibi doğu kıyısı boyunca da uygulanıyordu. Zaman zaman yanlış alarm veriliyordu.
It had cuts of electricity in the coast occidental person, as well as in the coast east, e until had occurred some false alarms.
Şey, merkeze varmadan önce, bir telefon daha aldım... yanlış alarm.
Well, before I got to headquarters, I got another call... false alarm.
İçeri döndüğümü boş ver, bu sefer de çocuk "yanlış alarm" diye bağırıyor.
Not only do I go back in, but this kid says it's a false alarm.
Son kez söylüyorum, başka yanlış alarm vermeyin.
Now, for the last time, no more false alarms.
Yanlış alarm doğrultusunda işlem yapabilirsin.
You could be doing so on the basis of false data.
Ama şimdi verilecek bir yanlış alarm, vali ya da belediye başkanı konuyu soruşturmasa bile enstitünün saygınlığına zarar verecektir.
But a false alarm now, even if it went no further than the mayor or the governor, - would destroy the institute's credibility.
Yanlış alarm verilirse beni Mississippi'nin batısındaki en büyük aptal konumuna sokacaktır.
If this is a false alarm, he'll make me look like the biggest fool west of the Mississippi.
- Belki yanlış alarmdır.
- Maybe it's a false alarm.
Yanlış alarm bu.
It's a false alarm.
- Yanlış alarmmış.
- False alarm.
Yanlış alarm olduğunu söyledi.
He said it was a false alarm.
Yanlış alarm olabilir.
It's bound to be a false alarm.
Ama amcam iyiymiş, olay yanlış anlaşılmadan ibaretmiş.
Turns out, he's OK, the whole thing was a false alarm.
Milyonlarca dolar yanlış bir alarm için heba oldu!
Millions of dollars for a false alarm.
Yanlış gelmiş.
False alarm.
Dinamometre bu şekilde ayarlanır ufak bir yanlış durmada ya da hafif bir basınçta hemen alârm veriyor.
The dynamometer is set in such a way that the slightest pressure caused by incorrect posture triggers an alarm.
Sanırım yanlış alarm. İndir silahını.
He got away.
Britanya savaşı, yanlış bir alarmla başladı.
The war of Great-Britain it started with a false alarm.
Yanlış alarm.
Folks! .
Ordunuzu alarm durumuna geçirdim ve buradan 7 günlük mesafede beklemeye aldım. Varmanızı bekliyorlar. bir şeylerin yanlış gidebileceğini anlamalıydın.
I put your army on alert and had them gather seven days'ride from here.
alarm 144
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış anlamışsın 22
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış mıyım 46
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50
yanlış anlamışsın 22
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış mıyım 46
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50