English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Başlayın

Başlayın tradutor Espanhol

4,909 parallel translation
Kesin sesinizi de başlayın.
Cállense y háganlo.
Artık başlayın.
Vámonos.
Başlayın!
¡ Ahora!
Tamam, yarından itibaren işe başlayın.
Ok, Empieza el trabajo desde mañana
Daha sonra ben sorular sormaya başlayınca işleri hızlandırdınız.
Entonces empecé a hacer preguntas, y tuvo que acelerar las cosas.
Anlayacağınız beyler yazmaya başlayın.
Debemos hacer un programa de muestra, así que empiecen a escribir.
- Başlayın, General.
- Sí señor.
Benim saatime göre 5'te başlayın.
Cinco horas a partir de mi señal.
Araştırmaya başlayın.
Empieza a buscar.
Başlayın!
- Venga.
En baştan başlayın. Tüm testleri tekrar yapın.
Comienza desde el principio, revisa todo ese montón de basura otra vez.
O zaman insanlarınızın onu görmezden gelmesi için konuşmaya başlayın.
Yo diría más como alertándolos sobre este monstruo llegando a la ciudad.
Başlayın! Hadi!
Ve, ve.
Başlayın.
Acción.
Diana, bana 60 saniye verin, sonra başlayın.
Diana, dame 60 segundos, después ve.
Çocuklar, üst kattan başlayın.
Chicos, revisen arriba.
Ve ben kontrolsüz olarak zırlamaya başlayınca, anlaşılan bir sürü insanın ilgisini çekmişim.
y cuando comencé a llorar incontrolablemente, aparentemente eso tocó las cuerdas de bastantes personas.
Hadi geçin başlayın.
Empezad ya.
Hadi geçin geçin başlayın.
¡ Adelante. Deprisa!
Ama sonra en şehvetli anlarınızda sana lisedeki fizik öğretmenin adıyla seslenmeye başlayınca çok eğlenceli olur.
Pero cuando empieza a gritar el nombre de su profesor de ciencias de la preparatoria en sus momentos de pasión, es muy divertido
- Tamam, tamam. - Demirleri düzeltin ve kapıları hazırlamaya başlayın.
- Arregla las varillas corrugadas y empieza a preparar las entradas.
Bir, iki, üç, başlayın!
¡ Uno, dos, tres, andando!
Kasaba morguna bakarak başlayın.
Empieza buscando en la morgue del pueblo.
Demek istediğim bir kere konuşmaya başlayınca çenesini kapatmayacağını sandım!
Quiero decir, una vez que empezó a hablar, ¡ pensé que no callaría!
Başlayın.
Ejecuten.
Eğer bu konuda uyarılar aldıysanız, evlerinizi boşaltmanız söylendiyse uyarılara kulak verin ve sığınak aramaya başlayın.
Si ven avisos clasificados publicados. Si se les dice que evacuen. Escuche esas advertencias y asegúrese de buscar refugio.
Yapıları döndürün ve ateşe başlayın!
¡ Dad la vuelta a los constructos y fuego a discreción!
Haydi beyler, başlayın, şu yemekleri kaldırın.
Venga chicos, vamos, sacad esa comida.
Kokaine başlayınca her şeyi eline yüzüne bulaştırdın ama neden bahsettiğimi anladın.
O lo eras antes de gastártelo todo en cocaína, pero entiendes de lo que estoy hablando.
Pekala. Başlayın çocuklar.
Está bien, ¿ saben qué?
Başlayın!
¡ Vamos!
Lütfen başlayın.
Comience por favor.
- Çabuk, başlayın!
- ¡ Rápido, tocad!
Hazır olduğunuzda başlayın hanımefendi.
Cuando esté lista, J... señorita.
Siz atmaya başlayın, hemen geliyorum.
Ve calentando y estaré ahí en un momento.
İçmeyi abartmaya başlayınca bazı insanların onu kötülediğini tahmin edebiliyorum.
Supongo que algunos hablaban mal de él cuando se les subía el alcohol.
Başlayın dedim.
Dije... que comenzaran.
Görgü tanığıyla başlayın.
Empezad por el testigo.
Siz ikiniz, araştırmaya başlayın.
Vosotros dos, empezad a investigar.
Bu davada geride duruyorsun, taramaya başlayın.
Usted está tomando un segundo plano ; comenzar el escrutinio.
Başlayın... Dekan kodu!
Comienza...
Başlayın.
Comience.
Başlayın bakalım.
Bien, empieza.
Damar içi 500 cc pitocin ile başlayın.
Inyéctenle suero... 500cc de pitocina.
Güzel polisi kesmeyi bırakın. İşinizi yapmaya başlayın.
Dejen de mirar a la linda policía y hagan algo útil.
Eşyalarınız alınmaya başlayınca eminim hayal kırıklığı yaşadınız.
Estoy segura de que se frustró cuando le quitaron sus pertenencias.
Testi bitirmek için bir saat süreniz var ve başlayın.
Tenéis una hora para acabar este examen y empezad.
O zaman başlayıp başlamadığını bilmiyorum.
Yo... no sé si comenzó algo.
Ve bu sırları buluşma sırasında etrafa saçmaya başlayıp tüm mesleğinizi tehlikeye attığında çenesini kapattınız.
Y cuando empezó a divulgar esos secretos en la reunión puso en peligro su carrera así que, la hizo callar.
ve sonra sen, sanat işlerinde tam olarak kaldığın yerden başlayıp, devam edeceksin.
Mañana vas a dejar tu trabajo, y vas a... volver por donde te quedaste con lo del arte.
Siz başlayın. Başlayın.
Empiecen a trabajar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]